karşıdaki kişiyle aynı doğrultuda seyredip çarpışma noktasına gelince sağ ve sol taraf genişlikleri aynı olsa da tarafların %50 şansı olmasına rağmen sürekli olarak aynı tarafı seçmeleri bana %50 den daha fazla şeyler olduğunu düşündürüyor. hadi iki tarafta sağa kaydı diyelim, sonraki hamle yine aynı anda ve aynı yöne oluyor. 3-4 kere bu olay tekrarlanıyor. yav ruh ikizim misin? bi dur, ben geçeyim. benle aynı anda aynı tarafa geçmeler, insanın her gün başına gelir mi? daha bi gün de çarpışma noktasına geldikten sonra sen sağ ben selamet diyip sağa sola ayrılıp kendi yoluma gitmişliğim yoktur. bazen bekliyorum karşı taraf yönünü seçsin, harekete geçsin ben ondan sonra yoluma devam edeyim. o da bekliyor uzun uzun. bi daha olursa son çare arkamı dönüp gitmeyi planlıyorum.
bazen bilerek yapmaktır hoşlanılan kızla yolda karşılaşıp o duruma düştüğünüze sevinircesine hoşlanılan kızın kaçtığı yöne kaçmaya çalışırsınız sonra özür dileyek kenara gelirsiniz ya işte o an kızın gözünde az da olsa bir yer etmiş olursunuz zafere giden yolda ilk adımdır.
yürürken bile kararsız olduğunuzu ispatlar niteliğindedir. kendi kararsızlığınızla karşınızdakini şaşırtırsınız ve koca yolda yönünüzü bulamazsınız. trajikomik bir durumdur.
aa bu benim lan demek istemesem de benim bu.
arkadaş hep mi kararsız insanlar çekeriz birbirimizi mıknatıs misali.
en düşüncesiz adam bi anda düşünceli olur " buyrun siz geçin" demek ister bi el işaretiyle.
ona cevap verilir " yok yok siz geçin" dercesine.
sonra " amaan geçmeyecek bu ben geçiyim" diye düşünürken; pat diye geçesi gelir karşıdakinin de.
sonrasında; çarpışmamak için başka insanlara çarpmak mı dersin, kimseye çarpmamak için çabalarken yere düşmek mi dersin, istediğin kadar ajitasyon.
