gayet doğaldır. yürürken aklınızı kurcalayan bazı olaylara karşı tebessüm edersiniz, ya sinirden ya da gerçekten komik olduğundan. lakin dışardan bukadar şirin görülmeyebilirsiniz.
--spoiler--
sokakta giderken, kendi kendime
gülümsediğimin farkına vardığım zaman
beni deli zannedeceklerini düşünüp
gülümsüyorum
orhan veli
--spoiler--
dışarda bile içerden kendi kendiyle sohbet halinde akla komik bir şey de geldiği zaman cereyan eden olaydır. pek keyiflidir, utanılır hafiften başkalarının da gördüğü fark edilerek. kendiyle ilişkide demektir insan...
her zaman istem dışı , yaptığım olay . insanın aklına komik bir anı , fıkra gelmesi durumu.
eğer gülerken size bakıyorlarsa , benim taktik , telefonu alın elinize , sanki msja gülüyormuşsunuz taklidi yapın .
gerçi tamda kendi kendinize olmuyo ama dışardan öyle bi komedisi oluyor. sakın kahkaha atmayın heleki otobüsde tüm gözler size dönüyor, eğer tekseniz tüm gözler size döndüğü gibi o gözler bi ilginç bakıyor suratınıza,gülmemek için kendinizi tutarsınız daha çok gülersiniz, hadi hayırlısı.
günü güzel geçirmişseniz,mutluysanız o anları tekrar aklınızda yaşatmakla gerçekleştirilen eylem.
bir de kendi kendine güldüğünün farkına varıp gülmekte var.
her zaman komik bir şeye olmadığı gibi zaman zaman harika bir müziğin verdiği keyifle vücut kimyasının değişmesiyle olur. işte o harika parça (bkz: storm monday) live (bkz: gary moore)
dudağınızı ısırınca gülme duruyor böyle olunca da başka bir tür deli gibi görünsenizde otuz iki diş sırıtmaktan daha mantıklı görünüyor dışarıdakilere. düşündümde yolda tek başına giderken ağlamakla kıyaslandığında göze çok sempatik gelen hadise de olabilir. her ikisini de yaşamış biri olarak zaten yeterince asık suratlı insanların dolaştığı bi caddede gülmek güzeldir güzel.. demek mutlu olmuşuz ondan gülüyoruz be hacı. *
gülmeyi seven, saçma sapan işlerde bile gülebilecek bir şeyler bulabilen şahsımın (bkz: ota boka gülmek) sık sık başına gelen traji komik olay. sabahın kör bir vakti otobüste herkes müteakip sınav için harıl harıl çalışırken, nerelerden çağrışım yaptığına bir türlü akıl sır erdiremediğim bir cem yılmaz espirisisinin aklıma gelmesiyle kendi kendime kahkaha atmışlığım bile vardır. genelde gizleme yöntemi olarak başımı pencere tarafına çevirip elimi ağzıma dayayıp dışarısını seyrediyormuş gibiyi kullanırım. bunun dışında radyo dinliyormuş da konuşan dj e gülüyormuş gibi yapmak, kitap okuyormuş da okuduğu şeye gülüyormuş gibi yapmak yada etrafta kendi dışında kimsenin anlayamadığı komik bir durum varmış da ona gülüyormuş gibi yapmak yöntemleri de kullanılabilir, işe yarayacaktır.
eller ağıza götürülür alttan alttan etrafa bakınılır sonra kafa kaldırılıp ciddi bir pozisyona geçilir. bunun bir de otobüste kendi kendine gülmek versiyonu vardır o daha fenadır.
(bkz: otobüste kendi kendine gülmek)
gülmeye başladığımda çaktırmamak için dilimi azı dişlerimde gezdirdiğim, velev ki kurtulamazsam aklıma kötü bir anımı getirip, o halden bir an önce kurtulmak istediğim durumdur.
kendinize engel olmaya çalışsanız da durdurmak çok zordur. ağzınız o an başka şekillere girmeye başlar, yanaklarınızı içinize doğru çekersiniz, hatta elinizle ağzınızı kapatmaya çalışırsınız ama hiçbir işe yaramaz genelde. en iyisi mi kahkahayı patlatmak gerek. her türlü deli damgası vuruluyor zaten. **
sıkça yapılan eylemdir. bazen aşırıya kaçarsınız deli miyim lan ben yoksa ? diye sorular sorarsınız. cevabı bilinmez, psikoloğa gitmeye üşenirsiniz öyle takılırsınız.
yolda gördüğü insanların davranışlarına, şahit olduğu bir konuşmaya ya da sadece hayal gücünün yarattıklarına gülen insandır.
kimse deli diye yargılamaz. onun yerine aaa benden bir tane daha varmış derler.
Çokça yaptığım şey. Aklına o gün makarası yapılan konular gelir. Gülersin, ardından telefona sarılırsın "mesaj geldi hacı ona gülüyorum" imajı yaratmak için.