kalabalık caddede yürürken, yakın mesafede olan ve karşıdan gelen kişiyle, sen onunda çarpışmamak için sağa yönelmişken aynı anda o da seninle aynı yöne yönelmişse, bu sefer de sen sola dönmüşşen o da öteki tarafa yönelmişse yaşanan garip durumdur. eskiden daha çok yaşanırdı. hatta herkes cebinde bir karton gibi bi şey yazılı tutsun da, böyle bir durum yaşanırsa cebindeki sağ ya da sol yazan kartı çıkartıp ben sağdan ya da soldan geçicem diye karşı tarafa gideceği yönü göstersin diye düşünmüşlüğüm vardır..
bazen kocaman yolda sadece sizin ve karşıdakinin olduğunda yaşandığında çok sinir bozucu olabilen durumdur. zaman zaman sağ sol yapmalar uzun zaman alıp kişiyi artık yorduğundan karşıdaki insanı elinizle yönlendirecek* duruma gelebilinir.
diyelim ki vatandaş karşıdan geldi, duraksadık. ben sağa hamle yaptım o sola hamle yaptı yine duraksadık. sonra ben sola, o sağa.
bu saatten sonra artık kasmıyorum ben. gözlerine bakıp direkt yumuluyorum.
bu şekilde 50li yaşlarının başında kasketli, pantolonuna anahtarlığını, kemerinin üzerine cep telefonu takmış hilmi abiyle bi tanışıklığımız oldu. her temmuzda, sağ olsun, yayladan domates getirir.
bir de bi keresinde acayip taş bi hatunla böyle bir münasebetim oldu. 3 ay sınırsız pompa. benden öğrendiği taktikle eli yüzü düzgün bi çocuğu düşürünce vazgeçti bana vermekten.
bir reflekstir. genelde karsıdan gelene yogunlastıgınız için aynı yönde hareket edersiniz. karşıdan gelen kişi bir bayan ise hemen çeklin aksi durumda çarpışırsınız çünkü onlar asla durmaz yada çekilmezler. kadınların yolda yürürken sürekli çarpışmalarının sebebi de budur.
Daha da vahim olanı, aynı yöne yöneldikten sonra ters istikamete yönelirsiniz. Ama o da yönelir. Sonra tekrar yönelmek istersiniz. O da yeltenir. Çıldırıp beklersiniz. O da bekler. Yeter amk deyip aniden sağından geçmek istersiniz ama o da solunuzdan geçmek ister. Sonunda çarpışırsınız.
Karşı tarafın kara sahasına girildiği zaman muhataplardan birinin olduğu yerde durarak el hareketi ile diğerine yol verdiği hadisedir. Kimi zamanlar karşılıklı gülümseme yaşanırken bazen de donuk kalma ile beraber uff, puff gibi tepkilerle sonlanır.
Evet, yolun benim tarafımda olan diğer yaya birlikleri ile karşıdan karşıya geçmek için yine yeşil ışığın bize yanmasını bekliyorduk, nefesler tutulmuştu, herkes birbirine güven veren "evet yanındayız, merak etme, başaracağız!" bakışını attığı sırada yeşil ışık yandı.
Ve büyük harekat başladı. Yol çok genişti ve ben arkamdaki kalabalık hafif zırhlı yaya birliği ile yüksek bir hızda karşı kaldırıma doğru yol alıyordum. Aynı şekilde karşı taraftan gelen düşman yaya birlikleri de bize yaklaşıyordu. Benim tam karşımda, muhtemelen oda onların komutanıydı, oldukça iri yarı bir adam vardı. her adımda daha da bir yaklaşırken ben ilk hamle olarak sağa yöneldim, rakibimde benimle aynı şeyi düşünmüş olacak ki oda bana göre sağ, kendisine göre sola yöneldi. Hırs yaptım ve aniden sol yaptım, aynı şekilde karşılık verdi, ben tekrar sağ yaptım, oda tekrar sol yaptı ve her adımda daha da bir yaklaşırken adeta büyük bir uyum içerisinde dans ediyor gibiydik. Çarpışmamıza saniyeler kalmıştı, arkamızdaki tüm yaya birlikleri durmuş bizi seyrediyordu. Ve kaza olmasın diye koyulan ışık, bizi büyük bir kazaya sürüklüyordu. En sonunda ben ikinci sağdan sonra tekrar sola geçmek yerine tekrar sağ yaptım ve büyük bir savaşı hiç savaşmadan kazanmış bir edayla arkamdaki yaya birliklerime baktım. Yüzlerinden belliydi memnuniyetleri, hepsinin hayatı kurtulmuştu, evlerine sağ sağlim dönebilecek olmanın verdiği mutlulukla karşı kaldırıma ilerledik.