insanoğlunun yanında kız arkadaşı olduğu anlarda etrafa daha bir selam veresi gelir. yanındaki hatuna karşı bir güç gösterisidir aslında bu. ne kadar insan tanıyorsa o kadar yüceleceğini sanır hatunun gözünde. oysa altı çizilmesi gereken bir gerçek vardır ki çarşı esnafını tanımakla popüler olunmuyor maalesef.
işin en kötü tarafı hatunun gözünde puan toplama uğruna hiç bi zaman selam verilmemiş tanıdık simalara bile selam verme durumuna düşüp, aynı güzergahta 10-15 dakika içinde 5 verdiğiniz selamın 4 ü karşılıksız çıktıysa içinde bulunacağınız ruh hali çıldırtmaya yeter sizi. selam vermeyen her kişiden sonra yine tanıdık bir sima görüp daha daha bir hırsla -bu sefer olacak ulan- yine selam verirsiniz, yine görmez yine görmez...içten içe yanınızdaki hatunun tebessümü sizi alır götürür yaban ellere...
insana, kendini, bir odada kendi kendine konuşup, eşyalara ya da duvarlara selam veriyormuş, onlara iyi niyetle gülümsüyormuş gibi hissettiren; belli belirsiz bir sırıtma eşliğinde verilen selamın tamamlanması ve muhatabın fark etmeden geçip, selamlayan kişinin gerisinde kaldığı, dolayısıyla artık bir yanıt, bir karşılık alma ihtimalinin sonsuza kadar ortadan kalktığı andan itibaren, birkaç saniye süreyle çok yoğun bir utanç, bir mahcubiyet duygusuyla dolup taşmaya neden olan bahtsızlık, kaza...
afallayıp kalmaktır. sesli olarak selam verildiyse ağzın açık kalmasına, elle selam verildiyse elin havada kalmasına neden olur. böyle durumlarda miyop numarası yapmak en iyisi.