ay ay ay, hemen herkesin aynı derecede muzdarip olduğu olaydır. yıllardır görmediğiniz ve okuldaykende hiç muhabbetiniz olmayan biriyle karşılaşılır ve zoraki dakikalarca saçma sapan muhabbet edilir. bir cesur abi işim var kaçmam lazım demedikçede muhabbet uzar uzar sıkar ve bayar...
daha da gerilimlisi, sizinle aynı istikamete yürüyen bir tanıdığı görmektir. önce kibarca kafalar öne eğilir, suratta bir tebessüm oluşur. akıldan ''ulan inşallah şimdi ayrılır gittiğimiz yönler'' düşüncesi geçirilir. fakat ısrarla aynı tarafa doğru yürünüyorsa ya yürüyüş hızı düşürülür, cepten telefon çıkarılır; sanki birini arayacakmış süsü verilerek zaman kazanılır. karşı tarafın artık yeterli uzaklığa ulaştığı düşündüğü an, normal hayata dönülür.
bir zamanlar bir kız vardı hiç muhabbet edemedik lan şimdi bu başlığı görünce eski günleri yad ettim sadece selamlaşırdık. bildiğin gerilim yaşıyodum deli mi dürtüyodu bilmiyorum ama bi gülümseme alırdı kızı görünce beni. hiç muhabbet edemedik hep selamlaştık. bahara karın tokluğuna gelen ağaçlar gibi geçti zaman şimdilerde göremiyorum keşke görsemde yine selam versem ama konuşmasak.
daha çok tanıdık-tanımadık arası olan kişileri görünce yaşanan gerilimdir. bay veya bayan X karşıdan görülür, içten bir adet hasiktir savrulur, cep telefonu çıkarılır tuş kilidi açılır, mesaj kutusuna girilir ve bir iki adet gönderilmiş mesaj okunur, herhalde geçmiştir demek suretiyle kafa tedirgince kaldırılır, o anda göz göze gelinir, dudakların sol lobu kapalı sağ lobu açık olacak şekilde hafif bir tebessüm eşliğinde "selam!" denilir. yolun geri kalan kısmında koşulur, en yakın wc.ye kusulur...
işin içine kararsızlık girmişse işkenceye dönüşebilme potansiyeli olan gerilim türüdür.
çare; çok da samimi olunmayan bir tanıdık ise göz göze gelmemeye çalış ve koşarak uzaklaş.
eğer bir nebze daha bir tanıdık gördüysen o seni görmese bile hey, merhaba, günaydın, iyi akşamlar vs vs. demeye çalış ki vicdanın sussun. fresh.
-ha istisnalar da yok değildir.
BabamlA yürürken tüm şehri tanıdığını düşünürüm nedense. HerkesE selam vermeler falan; öyle de relakstır ki... misal hiç unutmam; yine bir gün yürüyoruz, acelemiz var stada yetişeceğiz 23 nisan kutlamasıydı sanırım. Karşıdan bir adam geliyor; arada 10 adımlık mesafe var.*** o mesafeden selamlar verildi sohbetimsi bir olay başladı; "nasılsın gardaş, nasıl gidiyor işler.. bla bla.. haydi görüşürüz." ŞeklinDe. Yalnız olay o kadar ilginç ki; konuşma başladığında iki taraf da durmadı birbirlerinin yanından geçip gittiler öylece; yani arkalarına bile bakmadan birbirlerinden uzaklaşırken "işlerinin nasıl gittiği sohbeti" devam ediyordu. "Haydi görüşürüz" kısmına gelindiğinde zaten birbirlerine o kadar uzaklar ki bağırıyorlar. Ben de safkoloz neler oluyor şokuyla; bi' arkada hiçbir şey olmamış gibi konuşup, yürüyen adama bi' babama bakarak koşturuyorum.