bakın arkadaşlar, nefes alıp vermek dediğimiz şey sıradan, devamlı yaptığımız bir hadise. tabiki hayati ama ondan bahsetmiyorum.
bi de bu nefesin çeşitleri var. biz bunları sonradan öğreniyoruz.
hımsff hımmssff, umut sarıkaya karikatürlerinden bildiğimiz bir nefes alıp verme çeşidi.
işte bir diğeri de bu başlıkta karşılaşılan sıkıntıya direk derman oluyor. tarif ediyorum s. emine beder tandansı yakalayarak, kalem kağıtları çıkarın:
çenemizin alt kısmını hafif öne doğru çıkarıyoruz. çıkar lan çıkar ne bakıyorsun mal mal! evet, bildiğin geven, kemçük bir görüntümüz oluyor ama yapmak zorundayız. sonra üst dudağı sabit tutup, çıkacak nefesi yukarıya sirkülase edecek şekilde alt dudağı ayarlıyoruz.
sonra başlıyoruz körüklemeye. ilk denemede pek etkili olmayabilir, o yüzden yılmadan aynı işlem 3-4 kez tekrar edilmeli. en sonunda o saç gözlerden çıkacaktır aga!
eğer gidilmesi gereken masa yakın mesafedeyse, sakın haa bu yöntemi denemeyin. direk gözlerinizi kapatın; çünkü bu size başka avantajlar sağlayacaktır. sonuçta bir duyu organı kullanılmadığında diğeri daha iyi çalışır. 3. sınıf holivut filmlerinden biliyoruz biz bu gerçeği. o yüzden kapayın gözleriniz ve güzergah üzerindeki masalarda ne konuşulduğuna kulak verin. böylece masaya oturduğunuzda, size bol bol dedikoduluk malzeme çıkacaktır.
dünyanın en sikko hadisesini bu kadar ciddiye alarak anlattıktan sonra, uludağ sözlük vasıtasıyla bm fahri elçiliğine adaylığımı koyduğumu belirtmek isterim.