ama benimkisi öle rasgele bir görülme değil. her sabah görüyorum kızı işi giderken. hatta çıkarken bile yolda karşı karşıya geliyoruz. kesinlikle benim farkımda değil. ben de utangaç biriyimdir. ne yapmam lazım acaba deli gibi düşünüyorum.
cumbadan kıza aşık olma da bir çeşididir. tanzimat dönemi romanlarının konusudur .oldukça basittir.
ayrıca insan ilk görüşte aşık olabilir ama tanıdıkça sever onda kendinizden parçalar buldukça takılı kalırsınız böylelikle aşkınız ömürlük olur.yoksa insan tanımadığı birini sevemez.
aşk demeyelim de hoşlantıdır bu. yani bakıyosun çok güzel. ne güzel kız diyosun. eğer ikiniz de sabitseniz sizin sağınızda ya da solunuzda olmamalı. takdir edersiniz ki kafayı sağa ya da sola çevirmek ve bakmak çok dikkat çeker. pozisyonunuzu ona göre ayarladıktan sonra namazda selam verirmiş gibi mesela sağa boşluğa bakarsınız kafanızı tekrar eski haline getirme esnasında kıza bakarsınız. sonra aynı şeyi sola tarafa bakarken yaparsınız. sonra onun arkasında sanki başka bir şeye bakıyormuşcasına. evet çok güzel. bi' de hep bakılır anasını satim. kimse gidip konuşmaz. bazı kızlar çok güzel. görüyorum diyorum ne güzel. içimde hiçbir kötülük yok valla billa. ne de fesat bir düşünce. içim böyle hoş oluyor be aslanım. bi' de onlar da bakınca. çaya attığın şeker gibi eriyorum yahu. yalnız çoğunda karşılık alıyorum. bilmiyom bu salak neye bakıyor mu diyolar, gene kronun tekine çattık mı diyorlar, yoksa onlar da beni iyi hoş mu görüyorlar. temiz yüzlü diyolar mıdır acaba, bundan zarar gelmez diyolar mıdır. allah aşkına ne ara 6-7 satır oldu bu entry aynı kelimeyi arka arkaya iki kere mi yazıyorum napıyorum. salsanız sabaha kadar konuşmaya devam ederim de neyse.
çok fena oturur insanın içine. hele birde konuştuysanız o kız ile " sırf bir tanıdığı görebilir diye kusura bakma olmaz " dediyse size, çok zordur sözlük çok zor. toparlayamıyorum yazacağım şeyleri. öyleki koşturmuşsundur peşinden, öyleki nefes nefese kalmışsındır.. ama o an sokak a it in biri girer ve " kusura bakma " cevabını alırsınız !.. anlatılmaz sözlük, altamam..
yolda giderken birileriyle göz göze gelirsiniz.iki saniyelik bir aşk yaşarsınız(aşk olup olmadığı münazaraya sunulabilir) ve geçtiğiniz anda biter aşk hele ki o yoldan ilk ve son kez geçtiyseniz eğer.Bu; ters istikamette giden iki trenin istasyonda karşılaşması anında daha dramatik olur.Her iki pencereden bakan iki insan; birbirlerini bir filmin,bir klibin oyuncuları gibi severler.Trenler ayrılırken aşk biter.Ne yaralayıcı sözler,ne alışkanlıklar,ne başka arayışlar...Acısı olmayan tek aşktır bu.
zor bir aşktır saatlerce o kişi için aynı caddede onlarca kez gidip gelinir ve o kişiyi görememenin verdiği kötü hissi kolay kolay aklınızdan çıkartamasınız. siz siz olun yolda kimseye aşık olmayın.
(bkz: ben ettim sen etme)
manyakça yapılacak işlerden olsa gerek..zira bunun sonunda ehemniyetine varamayacağınız platonik aşkınız başlayacaktır..bu aşk size dünya da hiç olmayacak acı ve ızdırapları yaşatacaktır..mütemadiyen süre gelen hasret acıları içinde mevcut olcaksınız...zaruri olarak psikopat olacaksınız...her yerde o kızı göreceksiniz ve herkesi o sanacaksınız..bu durum sizi mahv-ı perişan edecek..onun için öyle yolda gördüğünüz kıza aşık olmayın derim ben..desenize elimde mi ulan ne konuşuyorsun diye..
hiç sansın yok gibi bi şeydir ne yapılacağı kestirilemez aslında iki secenek vardır önünüzde ya arkasından gidip merhaba diye lafa girmek (muhtemelen tersleyecektir) yada yadası yok işte yoluna devam et gözlerini aklına getire getire.
daha kötüsü de küçük bir iş için gittiğiniz başka bir şehirdeki biriyle göz göze gelmek, karşılıklı gülümsemek, ama bir daha onu hiç görememek; göremeyeceğini bilmek..
yolda gördüğünüz herhangi bir kıza göz göze gelmek suretiyle anında aşık olmaktır.
neredeyse 3 aydır başımda dert olan şeydir. her hafta sonu aynı kişiyi yolda görüyorum ve sadece göz göze geliyoruz hafif bir tebessüm ederek yolumuza devam ediyoruz. ne o bana tek kelime etmeye cesaet edebildi nede ben ona. bakalım nereye kadar böyle gidecek.
