gecenin bir yarısı pat diye tepenizde yanan ışık ve muavinin yaptığı garip anonslar,
yüksek sesle konuşan yolcular,
mide bulantısından ötürü kitap-dergi okuyamamak.
uyuyamamak, evet uyuyamamak, şu ana kadar hiç bir yolculukta, başımı, şöyle bir yastığa koyayım da uyuyayım demedim, demem çünkü uyuyamaycağımı bilirim.
en arkadaki koltuğun önünde oturuyorsanız ve arkanızda yedek soför uyukluyorsa uyuklama demeyelim biz buna resmen kış uykusunda horlamalar eşiğinde ilerleyen saatler ve gece yarısı uyku sersemi burnunuza bir koku gelir ama bu koku bir ölünün kokusundan bile daha beterdir. nerden geliyor neler oluyor diye sorgularken kendi kendinize yanlız olmadığınızı anlarsınız bir hareketlenme olur otobüsün arka tarafında rahatsız olmalar şikayetlenmeler ardından cesur bir genç kız atılır ve muavini çağırır.
-Lütfen uyuyan kişiyi uyarır mısınız.Çok rahatsız oluyoruz.. vs..
Ardından adam toparlanır pantolonunu toplar ayakkabılarını giyinir ilk moladan sonra kendisini bir daha gören olmamıştır.
benim için ise yolculuk uyku rahat hepsi yalan olmuştur efendim.