yolculuk

entry152 galeri6 video3
    1.
  1. seyahat, yola koyulmak, bir yere gitmek, uzun ya da kısa mesafeli, araçlı ya da araçsız yola çıkmak.
    2 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. geride uzulen insanlar bıraktıgın bir yerden baska bir yere motorlu veya motorsuz bir tasıtla * gittigin kimi zaman konforlu kimi zaman konforuna kufur ettigin kayboluslardır. eglenceli ve geride uzulen bırakmadan yapılan kayboluslar en iyi yolculuklardır.
    1 ...
  5. 4.
  6. yeni türkü şarkılarından da birinin adıdır ayrıca.
    1 ...
  7. 5.
  8. söylenirken insanın içinden bir parça koparan kelime. ya içinden kopmuş bir parçayı bırakır gider insan, ya da içinden bir parçadan ayrılır. o içinden kopan parça yolculuğa çıkar sonra.
    2 ...
  9. 6.
  10. sen bir kuştun
    çok uçmuş yorulmuştun
    bense kıştım, herşeyden bıkmıştım
    sen güneştin
    ben biraz sonbahar
    bak haber vermeden gidiyor yolcular

    hergün bir parçamız kopar yolculuk boyunca
    hergün bir parçamız kopar ama seninki çok büyük

    sen bir sistin
    bense biraz pus
    ikimiz kaldık, yok başka çaremiz
    sen denizdin
    ben içindeki tuz
    ikimiz kaldık artık bitiyor yolumuz

    hergün bir parçamız kopar yolculuk boyunca
    hergün bir parçamız kopar ama seninki çok büyük

    çok sevdiğim bir bülent ortaçgil parçası
    2 ...
  11. 7.
  12. bir orhan veli şiiri. şöyledir:

    yolculuk

    Yolculuk niyetinde değilim
    Fakat böyle bir iş yapmaya kalksam
    Doğru istanbul'a gelirim.
    Beni Bebek tramvayında görünce
    Ne yaparsın acep?

    Maamafih söylediğim gibi
    Yolculuk niyetinde değilim!..
    2 ...
  13. 8.
  14. fikret kuşkan ve bahar kerimoğlu nun rol aldığı çağan ırmak senaryolu tv filmi. pazar pazar ailecek salya sümük ağlatmıştır bizi.

    (bkz: babam ve oğlum)
    3 ...
  15. 9.
  16. bahadır ince'nin yönetmen koltuğunda oturduğu, dün gece tutmayan uykum ile, sabaha karşı salonda televizyon karşısında pineklerken atv'de denk geldiğim film mi yoksa dizi mi diyerek başını da kaçırmış bir vaziyette bir yerinden izlemeye başladığım drama. hüzünlü bir aşk hikayesi. ağlatan bir yolculuk. fikret kuşkan'ın doyamadığım oyunculuğu. sonradan öğrendiğim ve hiç şaşırmadığım, cağan ırmak' a ait senaryo. bu adam hep aynı şeyi yapıyor..

    --spoiler--

    başını kaçırmama rağmen, kapılmam fazla uzun sürmedi. ölüm döşeğinde olduğunu anladığınız fikret kuşkan hayata şiir yazarak tutunmuş,şiirleri tutulmamış, biraz eski kafalı, kibar ve romantik, ölmek üzere olan bir adam.bahar kerimoglu ise ölümcül bir hastalık ile mücadele eden fakat fikret kuşkan'ın aksine ameliyat ile kurtulma şansı olan konservatuar öğrencisi. yaşanacak güzel bir aşk, yaşanamayacak bir hayat, daralan süre, bencillik mi yoksa güzel geçirilecek son zamanlarmı diye düşünülen ve çıkılan bir yolculuk.ve çağan ırmak'ın adama fena şekilde koyan sonlarından.

    --spoiler--
    2 ...
  17. 10.
  18. Uzun bir yolculuk ilk adımınızla başlar.(Lao Tzu)
    1 ...
  19. 11.
  20. (BiLiNEN AMA SÖYLENMEYEN GERÇEĞE)
    Parıldayıp giden
    Bir ışık selinin tam ortasındayız
    Sen ve ben
    Mavi camdan bir sandalla
    Gidiyourz
    Bilinen ama söylenmeyen gerçeğe
    Yol boyunca yoldaşımız oluyor
    Zümrüt-ü anka
    Parıldayıp giden
    Bir ışık selinin tam ortasındayız
    Tatlı bir meltem sürüklüyor bizi
    Hep kavuşmak istediğimiz sona
    Yılkı kabusların ülkesinden kaçıp
    Aşk imparatorluğunun
    Mis kokulu topraklarınadır
    Bu kaçışımız
    Geriye dönmek isteyen kim?
    işte yolun sonuna geldik ey sevgili
    Artık özgürüz
    Bak bu nehrin kenarında bizi selamlayan
    Kanatsız melekler var
    Gördünmü?
    Sana demiştim
    Burası özgürlüklerin başkenti
    istersen kanatlı bir melek olur
    Uçarsın sonsuz gökyüzünde
    istersen kanatsız olup
    Soluğun kesilene dek koşarsın
    Çek akciğerlerine bu teretemiz havayı
    Ak tenli sevgilim
    Havada özgürlük kokuyor
    Aşk kokuyor buram buram
    Kabuslar ülkesindeki ceset kokusundan iyidir
    ~http://www.bira.gen.tr ~ ~black_flag~ ~alıntıdır~
    1 ...
  21. 12.
  22. Ruhtaki bozuklukların, acıların, marazın, altüst oluşların her birinin
    bir hikayesi var. Sonu ister mutlu bir aile hayatında,
    isterse de tımarhanede bitsin, bu öykülerin her biri
    şaşırtıcı ölçüde bir diğerine benzer. Ayrıntılardaki farklılıklar sonsuzdur;
    şeytan da melekler de orada gizlidir zaten. Ama hikayeler
    daima bir yolculuğu anlatırlar; başı ve sonu olan,
    ister istemez de bir ortası bulunan birer yolculuğu.
    Yolculuğun nerede başladığı hayli belirsizdir. Ortası da öyle;
    yalnızca belli başlı kavşaklar, o da geriye doğru bakıldığında bilinebilir.
    Son ise genellikle barizdir, ne anlama geldiği hiç anlaşılamayacak da olsa.
    Her yolculuk aslında benzersizdir. Ancak onları anlayabilmek için
    birbirlerine benzetmemiz, ortak yanlarını bulmamız, genellememiz gerekir.
    Aksi takdirde yapabileceğimiz tek şey, önden giden Don Quijote'nin
    peşinden umarsızca koşturan, onu izleyen ama olup biten her şeyi
    ancak sonradan kavrayabilen ve kişisel bir vakanüvislikten başka
    işi olmayan Sancho Pansa rolüne soyunmaktır. Psikanaliz Sancho Pansa'yı
    genelleştirerek onu birçok Don Quijote'nin birden peşinden koşabilecek
    cihazlarla donatır. ister istemez birçok ayrıntıyı kaybeder gerçi,
    ama geçici süreler için bir takipçiden ziyade bir yol arkadaşı olmayı,
    edilgenliğiyle etken olmayı başardığı sürece de vakanüvislikten kurtulur.
    Eyleyen Don Quijote ve kaydeden Sancho Pansa ikiliğini altüst ederek,
    Don Quijote'yi kendi kendisinin vakanüvisi haline getirmeyi amaçlar.
    Don Quijote kendi yolculuk öyküsünü yazmayı başarabildiğinde,
    tedavisi de tamamlanmış olur.*
    1 ...
  23. 13.
  24. 14.
  25. sözleri de şu şekilde olan ajda pekkan şarkısı.

    Yolculuk

    Söz: Mehmet Teoman - Müzik: Ricchi é Poveri
    Yayınlayan © 1985 Balet Plak

    Hangimiz bir aşka giden yoldan geri döndük
    Hangimiz hangi engelden korkup da vazgeçtik
    Aşk yolunda hani hangimiz acı çekmedik
    işte en güzel yolculuk

    Hangimiz aşk ateşinde mest olup yanmadık
    Ve hangi dost sözüne gülüp de geçmedik
    Ne zaman gönlümüze bir söz dinletebildik
    işte en güzel yolculuk

    Yolculuk gülerek severek
    Yolculuk yücelen güçlenen
    Bavulsuz sorgusuz bir aşkın uğrunda yolculuk

    Yolculuk kimsesiz belirsiz
    Yolculuk dümensiz yelkensiz
    Yolculuk bir aşkın peşinden gidilen yolculuk

    Sessiz gece boyunca çok gözyaşları döktük
    Gene de sabah olunca akşamı özledik
    Bilinmeze giden yolda gülerek yürüdük
    işte en güzel yolculuk
    1 ...
  26. 15.
  27. (fikret kuşkan) ile eşinin oynadığı, çok etkileyici bir filmdir.
    2 ...
  28. 16.
  29. ya sevdiklerinden uzaklaşma ya da sevdiğin kişilere kavuşma durumu.nerden gideceğine bağlı.
    1 ...
  30. 17.
  31. Sıkıcı bir yaz gecesi salonda tv seyrederken denk geldigim ve etkisinden uzun süre cikamadigim drama. Cagan Irmak'in bir eseri olan bu film, daha ilk basinda hastahane bahçesinde gecen, insani derinden etkileyen diyaloklariyla kendini belli ediyor. Ayrica bu eser ne yazikki tv filmi formatinda oldugu için cd olarak piyasaya sürülmemiştir. Hatiri sayilir tanıdıklar araya girmedigi sürece zor sahip olunan bir film.
    1 ...
  32. 18.
  33. hayatın ta kendisidir. seneler de hayatın kilometre taşlarıdır.
    1 ...
  34. 19.
  35. insanın bazen hiç yapmak istemediği ama yapmak zorunda olduğu şeydir yolculuk. sıkıcıdır, kasetlidir, yorucudur ve çekilmezdir. bir de ardında bıraktıklarını özletir.
    1 ...
  36. 20.
  37. eğer babanız, asker ya da memur gibi ataması bol bir mesleğe sahipse beraberinde ayrılık kelimesinide getiren alışık olduğunuz bir kavramdır.Göçebe bir yaşam tarzınız vardır bir bakıma. Küçük yaşlarda her yolculuk sizin için bir heyecan, belki de yeni bir macera anlamına gelir, fakat büyüdükçe her şeye olduğu gibi yolculuk kavramına da farklı bir anlam yüklersiniz; ayrılık.

    Arkadaşlardan, yaşanılan mekândan, alışılan kültür ve düzenden ayrılmak her seferinde aynı acıyı yaşatmaz, gittikçe buna da alışırsınız çünkü. Zaman içerisinde biraz daha duyarsızlaşır, eskiden gözyaşlarınızın eşlik ettiği ayrılık sahnelerine sonraları biraz moral bozukluğu, belki birazcıkta isyan eşlik eder.

    Gittiğiniz yere öyle hemen alışamazsınız. Küçükken hemen uyum sağlayıp, kaynaştığınız zamanlar geride kalmış, artık hem insanlar hem de özümsenecek olan kültür konusunda daha seçici ve sorgulayıcı olmanın getirdiği zorluklarla uğraşmaktasınızdır. Bazen çok uzun bir zaman alır alışmak. Yaşadığınız bir önceki şehri ve arkadaşlarınızı özler, bu yeni şehirdeki her şeyi onlarla kıyaslarsınız. Fakat imkânsızda değildir alışmak. Ama kötü olan tam alışmaya başladığınız zaman sizi yeni bir yolculuğun bekliyor olmasıdır ve bu böyle sürüp gider. Ta ki babanız emekli oluncaya dek.

    Size kazandırdığı şeylerde vardır. birçok kültürü, farklı farklı birçok insan tipini tanırsınız. değişik coğrafyaları görür, bazen belinize gelen karda okula yürümeye çalışırken bazen bunaltan sıcakta terinizi silersiniz.
    1 ...
  38. 21.
  39. kontrollü, yapay bir yalnızlık yaşamak için yapılan şey. işe yarar.
    2 ...
  40. 22.
  41. nereye nasılı kişiye göre değişen, süresince sevilen, düşündüren, hüzünlendiren, eğlendiren süreç.
    1 ...
  42. 23.
  43. 24.
  44. her hafta iş geregi yapılması gerektiğinde özellikle işe dönerken çekilmez bir külfet halini alan bir yerden başka bir yere bir gitme eylemi.
    1 ...
  45. 25.
© 2025 uludağ sözlük