kültleşip de insanlar tarafından klişeleştirilmemiş çok az şey vardır. müzikse müzik sözse söz.. tıpkı engin derinlikteki yüzlerce yıllık sanat eserlerini es geçip, bir kaşık sudan başka bir anlamı olmayan pop kültürde boğulmak gibi.. bu şarkı da böyle güme gitmiş efsanelerdendir, gerçi bilenler bilir ancak çoğusu öyle dinler geçer halbuki "sevmek bizim için yok artık, yok artık bir daha sevmek" diyebilmek bir zamanlar sevdiğine "aşkımız bir masalmış bir tanem, düş yerine gerçekmiş yaşanan" hayayt bambaşkaymış, bana anlattıkların gerçek hayatta tedavülde olmayan saçmalıklarmış diyebilmek zor iştir. kişi ya geçmişin bir daha girilmeyecek kilitli odasını istediği gibi hatırlar, vehayut olanı biteni günah keçisi seçtiği bir dönem türlü isim ve sıfatla seslendiği sevdiğine yükler arkasını döner ve gider. bir taraftan hissederek "bir tanem" diyebilip, bir taraftan da yarınların bizim için geç olduğunu, tüm çabanın nafile olduğunu, ele geçen şansın kimine göre korkakça, kimine göre aptalca, kimine göre akıllıca harcandığını itiraf edebilmek her baba yiğidin harcı değildir efendim. silme karamsarıktan uzak duyup "bitti!.. denen yerden başlamak ve gözlerini açmak yeniden, belki de sevinçle kucaklaşıp başlarız kaldığımız yerden" diyebilmek bu kadar realist olmak kıymetini bilemeyip yitirdiğin duyguların zincirlerinin esaretiyle ezilmemek maharettir arkadaşım. yine de bu yeniden başlama ihtimalinde olmadğını bir tekrar ile anlatır.
"yarınlar bizim için geç artık,çok geç artık sana dönmek.." fyi
bestesine dair tek bir şey söyleyemem, her şeyi macbeth'den beklemeyin arkadaşım...
"sevmek eskidenmis guzelim,
sanki yıllar oncesinde kalan,
askımız bir yalanmıs bir tanem,
dus yerine gercekmis yasanan.
yarinlar bizim icin gec artık,
yok artık bır daha sevmek hani giderken,
bana demiştin ya sen,
yolcu yolunda gerek..."
şu sözleriyle bitiren şarkı. gripin'in yorumuda bir hoş olmuş.
1988 tarihli sözlerini adnan ergil'in yazdığı, nilüfer'in harika yorumladığı müthiş parça. Hani bazı şarkılar vardır, eskimez 100 yıl sonra bile çalındığında dinlenir. işte buda öyle bir şarkı.
hayatın bir yol bizim de yolcu olduğumuz gerçeğidir. Yaşanılan her sıkıntı, belirsizlik ve konaklama seyir halini etkilemektedir yolcu her daim olabildiğince yolunda olmalıdır.
gripin yorumuyla yeniden hayat bulumuş şarkı.birol namoğlu ne kadar iyi bir yorumcu olduğunu bir kere daha göstermiş. o nasil yok artık demek öyle kardeşim. *
nilüfer'den dinlemek başka, gripin'den dinlemek bambaşkadır. gariptir, her yorumunda aynı tadı alıyorsunuz bu şarkıdan. nasıl oluyorsa.
sözleri arasında derin ama bir o kadar da yakın uçurumdan olabilir bak.
1. Bir yerden bir yere doğru gitmeye hazırlanan kimse, kimi sebeplerden ötürü oyalanmamalı, zaman geçirmeden yoluna koyulmalıdır. 2. Bir amacı gerçekleştirmek için çalışan, gayret sarf eden kimse kimi sebeplere takılıp kalmamalı; vakit kaybetmemeli ve bir an önce hedefine varmalıdır.
önce nilüfer ardından altay' ın başka güzel yorumladığı, nilüfer' in daha slow, altay' ın daha hareketli bir versiyonunu seslendirdiği, 2002 - 2003 sezonunda şampiyonluk yarışında arayı açtığı bir maçta beşiktaş tribünlerinin sonlara doğru söylediği güzel şarkı.