karşı taraftan gelen veya kavşaktan dönen şöforün diğer şoföre yol vermesi sonucu aldığı teşekküre verdiği kornalı karşılık.
Bu tür insanlar sinirli anında olsa bile kornasını çalmayı ihmal etmezler.
trafikte birbirine saygıdır, tebrik edilendir.severim bu tip saygılı insanları, birde şirret olanları vardır yol verirsiniz mal mal yüzünüze bakar çeker gider.dangalaktır bunlar.
yeni ehliyet alan teyzemin mahallede araba surerken önüne çıkan çocuklara korna çalma yerine arabanin icinden elleriyle çekilin çekilin deme çabalarini aklima getiren başlık.
ince bir harekettir.
yolların bir sürü raconundan sadece birisidir aynı zamanda. trafiğin sıkışık olduğu bir yerde gitmen gereken yere gitmeye çabalarken arkadan gelen katışıksız kalasların çoğu yol vermezken bir bakarsın birisi yavaşlar, eliyle de haydi geç tadında bir hareket yapar. birden insan ezilir büzülür. abi g.tünü yiyim allah mı gönderdi seni dercesine bir borçlanma hissiyatı hasıl olur. ve işte o an!:
- dit diit!
işte o an tüm yük kalkar, hani bir bankaya trilyon borcun vardırda lotodan para çıkar, gider yatırır kapatırsın borcu ve rahatlarsın. heh, işte bu yukarıdaki ses efekti böyle bir rahatlatır insanı.
uzunları yaktığı için görüşünüzü kısıtlayan şoförü uyarmak amacıyla ya da karşıdan gelene ''radar var'' uyarısı amaçlı yapılan selektör tarzı, şoförler arası anlaşma yollarındandır.
bir de şehirler arası teşekkür kornaları vardır. yol dar, kamyon yavaş gidiyor. önünüze baktınız, ortalama sollama mesafesinde. siz bu ince hesaplar ile basayım mı basmayayım mı diye tereddüt evresi yaşarken komyoncunun emniyet şeridine iyice yanaştığını görürsünüz. artık siz sollama yaparken karşıdan araç gelse de hava gazıdır. bir araç geçecek kadar aralık vardır. işte tam da bu noktada, kamyonun yanından geçerken, şöför mahali eşitlenip göz göze gelinirken ufaktan bir "-dıt" yapılır.
hani bu esnada el kaldırıp işi fiziksel bir görsellik ile de anlatabilirsen tadından yenmez. o ayrı mevzu. kamyoncu abi altta kalmaz elbette. "-ne demek ciğerim." dercesine, sizin teşekkürünüze verdiği, cevap mahiyetindeki korna akla ziyandır. kısa süreli başkalaşım geçirirsiniz. -zzZZZooOOynnnFFfffGGkGG. yersen.
aynı figüranlar, başka bir set. senaryo şudur; önünüzde sekiz adet taksi taşıyan tır vardır. tırtıl gibi gölcük - karamürsel arası kıvrılmaktadır. ne hikmettir bilinmez, insanın sakinliğini zorlar bu durum. veya bana öyle geliyor bilmiyorum. birinci denemem yarıda kaldı. yol viraja girdi. yemedi fren yaptım. ikinci denemem de beceremedim. baktım olacak gibi değil, biraz risk alarak, ilk düzlükte pedalı döşemeye değdirdim. tır ı yarıladım. hatta burun farkı ile geçmek üzereyken karşıdan bir başka tır peydahlandı. aynı o da taksi taşıyanlardan. pause tuşuna bastım o an..
kuşbakışı bir kroki inceliyormuşcasına *** gelen tır a, kendi aracımın ve solladığım tır ın hızına baktım. cenaze namazımı görür gibi oldum. fren yapsam belki bir miktar hız yavaşlar ama, bu durum parçalarımı yine de yerden toplatır.
play tuşuna tekrar bastım. madem ki buraya kadar, e o zaman oynatalım da bitsin film. ben donmuş vaziyette çarpışmayı beklerken, hangi ara baktıysam solladığım tır ın sol aynasına baktım. azrail ile gözgöze geldim. elindeki orağı aynaya asmış vaziyette, bana "-nihohoh" yap.. yok ebesinin damı. yok hafız öyle bişey. gaza getirme beni. aynaya bakınca şöför emmi ile gözgöze geldim. emmimde bir fiziksel hareketlilik vardı ki, sanırsın şiki şiki baba filmi çekiliyor. hoplamalar zıplamalar. ne ararsan. derken, sağ refüjlü şeride bir kırdı direksiyonu, o kırdı ben kırdım direksiyonu. karşıdan gelen tır yanımdan geçerken, "- zaa zaAAaaaAAAAAAAAAAaaaaa" ben, "-ysf ysf" hafif gaza yuklendim sağ şeride kaçarak. size bu yazıyı yazmama olanak sağlayan şöför dayıya kornaya iki kez basıp el kaldırdım. teşekkür ettim. "-bip bip"..
cevap geldi hemen arkamdan "-dattiridülübüpdatdatdülübüpdaaatt" e yani, "-ni dimek yigenim. kendine tihhat it. selametle"...