yol tarifinde pazarlık yapmak

entry1 galeri0
    1.
  1. sabah ekmek almak için bakkala çıktım. bizim bakkalcıdan da pis kıllanıyorum gizli işler çeviriyor pezevenk. ne sorsam yok; ekmek yok, sigara yok, veresiye yok, bozuk para yok. ne var lan it!. neyse dedim caddedeki markete yürüyeyim, hem gazete de alırım. gazetecide de gazetelerin ekleri hiç olmaz ya. neyse ona hiç girmeyeceğim. caddede yol çalışması var. girdim markete aldım gazetemi ekmeğimi. geniş geniş, sallana sallana yürüyorum. 20 yaşlarında şişman bir çocuk yaklaştı yanıma, "mecidiyeköy otobüsü burdan geçiyor mu?" diye sordu. "yok birader görmüyor musun yol çalışması var" dedim. sabri sarıoğlu gibi kafasını kaşıdı, sağına soluna baktı:
    "nereden geçiyor peki?"
    "bu caddeden dümdüz yürü, üç yüz metre sonra yolun bittiği yerden geçiyor"
    "buradan geçmiyor mu?"
    şöyle bir suratına baktım. sakin tavrımı koruyarak cevap verdim: "iki yüz, üç yüz metre yürüyeceksin, çok değil" dedim. "başka nasıl gidebilirim" dedi. şişman çocuk iki adım yürümemek için bütün kombinasyonları zorluyordu. "koşarak gidersin" dedim. tamam sağol diyecekken devam ettim, "hem şişmansın hem tembel, biraz yürüsene. üç yüz metre diyorum, bak ben her sabah ekmek almak için bile iki yüz metre yürüyorum, şişman!" sağ elini kaldırarak "tamam abi sağol" dedi. gitmeye niyetlendi ama benim bırakmaya niyetim yoktu. "hayır, ne olsun istiyorsun onu anlamadım. uzak değil diyorum arakadaşım gel beraber yürüyelim istersen, de millet yanlış anlar" gevrek gevrek güldü "tamam abi sağol" dedi. "bakıyorum buradan görücem yürüdüğünü" dedim giderken. yine güldü şişman...
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük