5-6 yıl önce kurban bayramındayız. teyzeoğlu ve ben durakta otobüs bekliyoruz. kıyafet almaya gidicez.
biz öyle havadan sudan konuşurken arkadan bir el omuzuma dokundu;
-how can we get eminönü ?
+hmm. you should take eminönü* bus sir. wait with us we are going eminönü too.
-okay. whats your name boy ?
+taurus tauren. at your service.
( sonra karısını çoluğunu çocuğunu falan çağırdı yanımıza )
- here is my wife. children. ( 6 tane vardı ve 4 tane daha olduğunu söylüyordu )
+maşallah amca bakabildiğin kadar değil yapabildiğin kadar çocuk yapmışsın darısı başımıza artık.
- i dont understand what you said.
+never mind emmi never mind. ( teyzeoğlu kopuyor )
( muhabbet uzadıkça uzuyor ben uzatmayayım bazıları kör oluyor ondan sonra )
budist olduklarını öğrendim muhabbetin sonunda.
birkaç dakika sonra biz o asla gelmeyen otobüsü beklerken muhtemelen satılamayan kurbanları taşıyan bir kamyonet önümüzde durdu.
emmi sordu;
-where they are going boy you know ?
+well actually i dont know. ( benim jeton sonradan düştü ilk başta kesmeye götürüyorlar diyecektim )
tam bu sırada karısını ve çocuklarını çağırdı.
hemen orada küçük bir ayin gibisinden garip garip şeyler yapmaya başladılar. yola indiler kamyonetin etrafını çevirdiler. garip garip şeyler söylüyorlardı. ineklere dua ediyorlardı kanımca.
kamyonetin şoförü indi aşağıya;
/yav kardeşim agosfgpıdufhgıudfh ne yapıyorsunuz ?
-jırgnıejrngdfgobdnfgbıdfu ( anlamadığım için böyle yazdım üstteki küfür )
+yav dayı dur adamlar budist ineklere tapıyorlar. iki dakika müsade et.
/lan oğlum ceza yiyecem yolun ortasında durmuşuz.
+dayı az sabret durumu polise anlatırız.
-dfgklşjsdglıkjsdfogıj ( devam ediyorlar topluca )
dayı en sonunda dayanamadı gaza bastı. bizim budistler hemen arkalarından koşmaya başladılar ! aman allah durdurabilene aşk olsun ! ayinleri bitmemiş meğer.
neyse bir şekilde kamyonet kaçmayı başardı ve ben son anda pot kırmadan olaydan sağ sağlim! çıkmayı başarmıştım.
teyzeoğlu gülme krizinde tabi olaylar olurken.
ben sinir krizine mi girsem gülme krizine mi girsem ? ne yapacağımı bilemedim.
neyse velhasıl otobüsümüz geldi. beraber bindik. budist emmi de baya geveze çıkmı. sürekli bir şeyler soruyor falan 10 dakika sonra bir kamyonet daha geçti. emmiye ne diyeceğimi bilemiyorum emmi ineklerin özel taşıma araçlarıyla falan taşındığını falan sanıyordu heralde. bilemeyeceğim artık.
sonunda eminönüne vardığımızda ayak üstü kırk yalan uydurmuş durumdan sıyrılmayı başarmış ve nihayet budist turistlerden kurtulmuştuk. olaydan sonra uzun zaman ingilizce bilmiyormuş gibi yaptım turistlere. bir daha uğraşamam sonra başa bela !