artık hayatta olmayan kadındır. siz söylemeyin biz biliyoruz tabi ki; gerçek islam bu değil. gerçek islamda asmak yok, kırbaç yok, kol ve bacak kesmek yok. kuran evrensel insan hakları kitabından bile gelişmiş ve hatta tüm yapılan ve yapılmış olacak icatların hepsini de yazıyor.
Kadın son ana kadar ben öldürmedim diyor. Eğer gerçekten birisini öldürdüyse amerikanın bazı eyaletleri ve diğer bazı ülkelerdeki gibi idam edilmiştir (idama karşıyım hele de bu şekilde olanın hiç bir yasada yeri olamaz).
Gerçek islam bu deyil diyen kaç kişi buraya çıkacak merak ediyorum. Yolun ortasında kılıçla alınan bir candır. insanoğlunun düştüğü en iğrenç durumu anlatan videodur. insanlığı dinler öldürdü.
siz iki yuzlu kopeklere ekşiden guzel bir reddiye:
- spoylır -
insanı ikileme sokan katil .
aslında bizim iki yüzlülüğümüzü de sergiliyor biraz. hani
kızdığımız zaman "sallandıracaksın iki tanesini, bak bir
daha yapıyor mu" deriz ya hep, suudilerin yaptığı da bu işte.
bu ceza asırlardır uygulanmış. sadece baş kesmekle
kalmamış doğu ve batı medeniyetleri. kazığa oturtmuş, deri
yüzmüş, mahkumu bacaklarından ikiye ayırmış, atların
peşine bağlayıp paramparça etmiş vs. vs. yani
cezalandırmada bir şiddet olgusu olduğu kesin. bu
cezalandırmanın doğasında var. en basitinden kendi mikro
iktidarımızda kardeşimizi ya da çocuğumuzu ya da
öğrencimizi, işlediğini düşündüğümüz suçu ile orantılı
olarak ona çeşitli ölçülerde fiziksel ya da mental şiddet
uygulayarak cezalandırmıyor muyuz. kulak çekmek, tahkir
edici bir laf söylemek vs.
küçük bir suçun cezası küçük iken, en büyük bir suçun
cezasının da en büyük olması eşyanın tabiatına aykırı değil.
ödevini yapmayan bir öğrencinin kulağını çekmek belki bir
uygun ceza olabilir, peki kızını işkence ile öldüren bir
kadının da kulağını mı çekmeliyiz onu cezalandırmak için?
insanı temel alan "hümanizm"in insan bedenine ve bizatihi
varlığına bir bütün olarak atfettiği büyük değer icabı bugün
kulak çekmek ya da tokat atmak bazı kesimlerde insanlık
suçuna varacak ölçüde tepki ile karşılanabiliyor, eleştiriler
tartışılabilir. peki "oğluşuma tokat atmış bu kadın" diye
çocuğunun öğretmenini mahkemeye verebilecek bir
annenin, kızının vajinasına çubuk sokarak, işkence ile kızını
öldüren bir anneye acıması vajinasına çubuk sokularak ve
dövülerek öldürülen 7 yaşındaki kız  yönünden adalet
midir?
cezalandırmanın bir bireysel , bir de toplumsal yanı var.
bireysel yanını biliyoruz, suç işledin ve cezasını göreceksin.
bu kadın da kocasının 7 yaşındaki üvey kızını işkence
ederek öldürmüş ulaştığım bilgilere göre  .
-----------------------------------------------
"an asian woman was executed in saudi arabia on monday
after she was convicted of murdering the seven-year-old
daughter  of her husband by beating her up and pushing a
stick into her genitals , the official news agency spa
reported"
***
resmi haber ajansı spa'nın bildirdiğine göre, suudi
arabistanda asyalı bir kadın, 7 yaşındaki üvey kızını 
döverek ve vajinasına çubuk sokarak öldürdüğü için
tutuklanmasından sonra pazartesi günü idam edildi.
-----------------------------------------------
şimdi bu haber türkiye'de gerçekleşseydi, hepimiz burada
bu kadını linç eder, "böylelerini yaşatmayacaksın", "elime
geçse bıçakla doğrarım" diye bağırırdık. gel gelelim bu
ceza uygulansaydı da, bu sefer cezayı uygulayanlara
höykürürdük "ya biraz vicdansızlık olmadı mı diye".
cezanın toplumsal yanına gelince, verilen cezanın toplum
üzerinde, suç olarak tanımlanan eylemleri işlemeye karşı
sindirici bir işlevi olması lazım. yani cezayı ve cezanın
infazını gören, ve belki de duyan kişi, o suçu işlemekten
çekinmesi lazım. o yüzden eskiden cezalar çok daha
görünür bir şekilde infaz edilirmiş. sadece osmanlıda değil,
bir çok devlette ve medeniyette, kesilen kafa, asılan beden ,
parçalanan vücut günlerce halka teşhir edilir, ve "bakın siz
de bu suçu işlerseniz başınıza bu gelir" mesajı verilirmiş.
hasılı kelam, cezanın toplumsal işlevini yerine getirmesini
bekliyorsak, infazın görünürlülüğü bir anlam kazanıyor.
ama itiraf edelim, bu infazları izlerken çoğunlukla keyfimizi
bozduğu için rahatsız oluyoruz. oysa toplum adına
düşünsek infazın şeklini değil, adaletin tesis edilip
edilmediğini, mahkumun sağlıklı bir yargılanmaya tabi
tutulup tutulmadığını sorgular, hakkındaki kararın üst
mahkemelerce tekrar incelenip incelenmediğini irdelerdik.
yani bu infazın haklı mı, yoksa haksız mı olduğunu tartışır,
haklı bir infazsa vakur bir şekilde karşılayıp, haksız bir
infazı engellemek için elimizden geleni yapardık. böylesine
gelişmiş bir toplumda da zaten infaz böyle sokak ortasında,
yüzlerce yıl öncesinin alet edevatıyla * ve öldürülecek olan
kişinin hiçbir ruhani gereksiniminin karşılanmadığı bir
sokak tiyatrosunda gerçekleşmezdi. ritüeller önemli. üslup
önemli.
bir de, sanırım bizim iğrendiğimiz şey adalet vs. değil,
izlediğimiz şeyin bizde yarattığı etki. doğululuk, eziklik,
islamlık, gericilik, vahşilik, barbarlık ve benzeri bir sürü
anlam yüküyle beraber geldi bize bu video. ayıklayamıyoruz
tüm bu eklerden videoyu. algılarımız olguları bürüdü.
sıyıramıyoruz birini diğerinden. algı ile hakikat arasında bir
oraya bir buraya savruluyoruz. 7 yaşındaki bir kız işkence
edilerek öldürülmüş. kafası kesilen kadın hakkında empati
yapıyoruz. fakat işkence ile öldürülen 7 yaşındaki kız  için
aynı empatiyi geliştiremiyoruz. falan filan.
Devlet can alacaksa bile bunu canice yapmaz. geçen yüzyılda idamlar asilce yapılırdı genelde...
Şimdi 21. yüzyılda şakirt yobaz vasabilerin yüzünü göstermek için sözlükte video paylaşıyorsun ne diyorlar ? Ne diyorlar beraber bakalım?
Hani sallandıracaksın bir kaçını diyormuşuz ?!?!
7 yaşındaki kız için empati kurmayıp kadın için kuruyormuşuz
Falan filan...
Dünya haritasında nerde yaşadığını bile gösteremeyen bu beyinsizler mi anlamış kadının çocuğu öldürüp öldürmediğini ?!?! Vay bee
biz adelette nesnel olmayı sağladık da idamı tartışıyoruz !?!?!
Ulan sıfırlanan milyarlar bir yerde açlıktan ağzı kokan halk varken milyara yapılan saraylar. Bir zamanlar dostken şimdi düşmanın en paraleli olan insanlar varken !?!
Bunlar mı anlatacak bize adaleti...
Siz kim oluyorsunuz şakirtler ? Siz kim oluyorsunuz da adeleti kime anlatıyorsunuz allahın vasabileri...
Felsefe yapmaya kalkıyor biri de.. Gel yap da gösterelim sana neden sonuç ilişkisinin beynindeki şavkımasını...
Sözlük okuyan türk okuruna duyurulur. Bu sözlükte buradaki vahşeti destekleyen yazar müsveddeleri vardır.
yol ortasında kılıçla idam etmekten çekinmeyen arapların infaz ettiği kadındır.
arap toplumunda cahiliye dönem geleneklerinin devam ettiğini gösterir sadece..
altında daha fazlası aramak asıl cahilliktir,
zira araplar zaten yüzyıllardır islamiyeti temsil etmekten çok uzaklar..
nedense herkese Müslümanlığa sataşmak için fırsat çıkmış bakıyorum da..
true detective dizisini izleyenler bilir, bir sahne vardı, marty din olmasaydı kötülüklerin daha çok olacağına inanıyor, rust ise tam aksi din olmasaydı bu kötülüklerin sadece daha açık bir şekilde yerine getirileceğini söylüyordu. işte arap milleti nasıl bir milletse, dine rağmen bu vahşilikleri açıkça yapmaktan çekinmiyor, üstüne bir de dini bu vahşiliklerine kılıf haline getiriyorlar.
vahşi olaydır.
Bir de iftiraya kurban gittiğini varsayalım, o zaman ne olmuş oluyor? Cevabı dünyaya bir kez gelip suçsuz yere tam olarak tabiri "kurbanlık koyun gibi ölmek" oluyor.
görüntünün vahşetinin, suçun ne olduğu ya da olmadığının bir önemi yok. ajitasyonla yürüyen ülkemde gerçi kim takıyor bunu ki..neyse, medeni ve hukuk kelimelerinin neyi ifade ettiğini bilen herkesin kabul etmeyeceği bir eylemdir. ha siz bunları kabul etmiyor, kişisel adaleti savunuyorsanız kıçınız baya rahat anlaşılan. vatandaşlık dersi notu: 0. otur tekrar çalış.
suudi arabistan için sıradan günlerden biridir. arap toplumu 1500 yıldır aynı noktada tek farkları kullandıkları lüks arabalar ve yaptıkları lüks otelleri.
Arapların nükleer bomba yemeyi hak ettiğini gösteriyor. Allah bu aptallara niye bu kadar şans veriyor ki. Olmuyor işte bunlar insan olmuyor. Peygamber ordusu göndersen de olmuyor.
kadın endonezyalı bir işçiymiş ve "ben öldürmedim ben yapmadım" diye bağırıyor. muhtemelen de bok yoluna gitti. zira suudiler de huydur kendi ülkelerinde bir pislik yedikleri zaman suçu ülkelerinde çalışan endonezyalı, malezyalı, türk, hint uyruklu kişilere atarlar, tabii bir suud kendi ülkesinde 1. sınıf vatandaş olduğundan bu tip durumlarda hep haklıdır. hatta 3-4 yıl önce bizim bir türk berbere iftira atmışlardı "allaha küfretti" diye de zar zor bizim hükümet idamdan adamı kurtarmıştı, meğer berberin hizmetine biçtiği paraya sinirlenen bir suud müşterisi atmış iftirayı. bu suudlar böyledir işte; sikleri bi tek abd'lilere, ingilizlere, fransızlara kalkmaz, diğer halklar ise köledir gözlerinde.
erkekler tarafından öldürülmüştür. yine orospu erkekler. her yerde orospu erkekler ve götlerinden uydurdukları dinler. tanrı varsa bu erkekleri neden yarattı? neden her yerde vahşet ve erkek?
ediyşın: kadının 7 yaşındaki çocuğu öldürmesinden dolayıymış. ilk defa kadın bir suçlu çıktı. sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. adaletin uygulanmasına sevindim. ama ya iftiraysa?
yobazların her daim insanların intikam duygularını kışkırtarak savundukları vahşi bir muameleye maruz kalmış kadındır.
eğri oturup, doğru konuşalım: evet, her insan yedi yaşındaki kızı bu kadın gibi bir cani (hakkındaki iddiaya doğruysa tabi) tarafından öldürülürse intikam almak ister. büyük ihtimalle kendisini ancak caninin ölümü ve hatta acı çekerek ölümü bir yere kadar tatmin eder muhtemelen.
fakat bazı noktalarda toplumun ihtiyaçları, bireyin ihtiyaçlarından farklı olabilir. idam cezası kesinlikle toplumun bir ihtiyacı değildir. bunun bir çok sebebi vardır:
- idam hükmü verilirken yanlış yapılırsa dönüşü yoktur.
- idam cezasının ilişkilendirildikleri suçları azalttığına yönelik hiçbir kanıt yoktur.
- idam cezası bir kere yol olarak belirlenirse nerede durulacağı belirsizdir. kimse yarın öbür gün cinayetten daha az vahim suçların bile idamla cezalandırılmayacağının garantisini veremez.
- idam cezası toplumun fakirleri, güçsüzleri üzerinde bir baskı aracıdır. zengin muhakkak yırtar. islam'a göre diyet vererek yırtar. katilin akrabaları diyeti kabul etmeyenleri bazı metotlara başvurarak "ikna" edebilir. dolayısıyla idam cezası bir eşitsizlik kaynağıdır. suudi'deki idama bakarsak öldürülen yine asya'lı bir gariban...
yine de bu açıdan laik hukukun daha üstün olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. ortada pahalı avukatlar da olsa kanıtların net olduğu durumlarda cezadan kurtulmak zordur. aynen cem garipoğlu örneğinde görüldüğü gibi. oysa islam hukukunda, katil yaptığını itiraf bile etse, akrabaları maktulün velisini diyeti kabul etmeye "ikna ederek" hapis bile yatmadan yırtabilir.
- insanları öldürmek toplumun ölüm karşısındaki duyarlılığını azaltır. bir süre sonra insan öldürmek normal kabul edilir hale gelir. öldüren katil de olsa, devlet de sonuç aynıdır. işte suriye'de, ırak'da, bırakalım çatışmalarda ölenleri, olur olmaz nedenlerle insan öldürüldüğünü görüyoruz. bazı kişiler ortada islam'a göre idamı gerektiren bir neden yokken bile kitabına uydurulup, idam ediliyor.
- albert camus "bir ülkeyi tanımak istiyorsanız o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın" der. yerden göğe kadar haklıdır. bir ülkede insanlar cinayetlere kurban gidiyorsa da, devlet tarafından öldürülüyorsa da sonuç değişmez. hele ki idam edilecek kişi suudi'deki metotlarla öldürülürse yazara hak vermemek imkansızdır.
diğer taraftan saydığım gerekçeler sevdiği bir yakını vahşice katledilmiş insanlar için bir anlam ifade etmeyebilir. ben de onların yerinde olsam benim için de durum aynı olur sanırım. bu durumda bireye düşen ya katilin toplumun ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş cezalara maruz kalmasına razı olmak ya da kendi adaletini kendisi sağlamaktır. tabi ikinci yolu seçerse bir cezaya çarptırılacağı kesindir. ikinci yolu seçene "neden seçtin?" demem şahsen.
araplar hadlerini çoook çoook aştılar bu ne ilki hadise ne de son. allah onları mal vererek helak ediyor. zenginlikleri belaları olacak.
yapılan her işkencenin, katledilen, zulmedilen her insanın hesabı sorulacaktır. kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır.
bugün bu halde ise islam şerefsizlerin payı büyük bunda. araplar daha peygamber vefatından 20-30 yıl sonra gidip halife hz. osmanı musaf başında katletti. buna ne şaşırıyorsunuz siz !!
o zaman bunu yapabilecek azgınlıktaki bu kavim şimdi bunu yapmaktan neden geri dursun ?!
hristiyan ve yahudiler sevinç içinde zaten müslümanlar birbirlerini öldürüyorlar. oh mis. temiz iş. oturup izle.
cezalar ne suudlerin uyguladığı gibi olmalı ne de türkiyedeki gibi yumuşak olmalıdır. ortası var ama adalet denilen şeyin tecellisi için ok daha fazla çaba sarf etmek gerekiyor.
kur'ana uyuluyor olsaydı, islamı yaşıyor olsaydı müminler, şuan bu halde mi olurduk ?!
cuma haricinde, bayram namazı haricinde camiye giden kaç mümin var ?!
zinanın günümüz versiyonu sevgilisi olan kaç mümin var ?!
sonrada islam bu değil, müslümanlık bu değil deyince gelip burda dalga geçilir. bu dalga geçen şerefsizlerinde bu videodaki kadın gibi gebertilmesini haktan dilerim. sizinde hak ettiğiniz ancak budur.
türkiyede hainler şu videodaki kadın gibi gebertilseydi türkiye daha iyi bir yer olurdu. fakat cehalete duçar olmuş halk daha hangi seçimin olduğunu bilmeden oyu vereceği kişiyi biliyor.
bu başımızdaki herşey gerçekten alenen hak ettiğimizdir. sadece hak ettiğimiz.