Potansiyel mematilerin, abdülheylerin, palaska zaferlerin vücut bulmuş hali olan zihniyettir. Bir sonraki aşama muhtemelen kürtlerin oturduğu mahallelerin basılması olacaktır.
kürt=pkk'lı önermesine doğru ilerleyen ve gittikçe bu batağa saplanan ülkemdeki tedirgin edici olaylardan biridir. içinde kürtlerin olduğu otobüsü durdurup, "var mı lan içinizde pkk'lı?" demek, birilerinin yamuk şişirilmiş balon görünümlü egolarından başka neye fayda sağlar, terörle böyle mi mücadele edilir? terörle mücadele etmek, orta anadolu'nun lümpen gençlerine mi kalmıştır? halk, fiziki olarak teröre karşı savaşabilir mi, yoksa yapması gereken, ordusunun arkasında olduğunu göstermek, manevi desteğini belirtmek midir? iler tutar yanı olmayan bir davranıştır bu. hayır, türkiye'de bir korucu gerçeği varken, hangi kürt pkk'lı, hangisi değil, kim nasıl anlayabiliyor? bir bakışta adamın ciğerini çözen, tüm siyasi fikirlerini çakozlayan ve kendinde insanlara ceza verme yetkisi gören herkesi kutluyorum, öncelikle de insanların bu şekilde hissetmesini sağlayan devlet görevlilerini kutluyorum. hamaset ve çiğlik adlı başını gidiyor ya ben ona yanıyorum.
güdülerini tatmin etmeye çalışan zihniyettir.
şöyleki, istiklal marşı okuyarak kendini milliyetçi hisseder, vatanını koruduğunu sevdiğini kanıtlamaya çalışır ama vatanın toprakları satılırken , kurumları özelleştirilip yağma edilirken nedense aklına istiklal marşındaki sözler gelipde sesini çıkarmaz...
bu yaşananları "-haklı olarak- kışkırmış" insanların affedilebilir tepkileri olarak görmek biraz safdillik oluyor. bu ülke 6-7 eylül olaylarını yaşadığında, olayların başlama sebebi selanik'te atatürk'ün evine bomba atıldığı söylentisiydi. sivas'ta 33 insan yakıldığında insanlar o aydınların şeytanın sözcüsü olduklarına ve sivas'ı baştan çıkarmak için orada olduklarına inanıyordu, kışkırmak için pek haklı sebepler. 1934'te trakya'da yahudileri öldüren, kadınlarına tecavüz eden, mallarına el koyan insanlar da, "yahudiler çocuk yediği için, kendi kızlarıyla zina edip memleketin bereketini kaçırdıkları için" kışkırmışlardı, yine acayip haklı nedenler. efendim, kışkırmak için yer arayan adam bulur. nasıl ki otobüs durdurup taramanın kalleşçe olduğunu söylüyorsak bunları da söylemeliyiz. zira faşizme giden yol bu taşların dizilmesiyle oluşur. şöyle bir bakınızla bu işi tamamlayalım; faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir.
arkasında devletin o müthiş sıcaklığını hisseden ve ondan aldığı güçle linç girişimleri yapan zihniyetin yakın akrabasıdır. bu zihniyti taşıyanlar gözaltına filan alındıklarında -alınırlarsa-, genellikle karakolda çay kahve içerler. o çayların geldiği, çay ocaklarında da posterli fotoğraf çekimleri yapılmaktadır zaten. fasit daire diye bitireyim bari de, belki gelir birileri "ota boka faşist diyonuz" der, güleriz.
