vurmuşken şoförü de vurmalıydı. hatta tutuklamaya gelen ekip arkadaşlarını da. türk türklüğe leke sürdürürse polisi de vurulur jandarması da. mete hanın babasını öldürmesi gibi.
devletin bir alanı boş bıraktığında orayı birilerinin illa ki doldurmaya niyetleneceğini gösteren olaydır.
devlet nerede bu arada o adamlar yol keserken? orası sınır değil, bişey değil, türkiye'nin göbeği. devlet bugün orada olamıyorsa yarın da burada mı olamayacak? ya da daha kötüsü devlet orada olmayı tercih mi etmiyor?
bu ülkede ne oyunlar dönüyor bilmiyorum ben, bilen çok insan var gördüğüm kadarıyla ama ben sıradan bir vatandaşım, bilmiyorum. istediğim bir tek şey var: güvenliğimin sağlanması. devlet bunun için var. ben vergimi bunun için veriyorum, dünyanın en pahalı benzinine bu yüzden ses çıkarmıyourm, devletim ayakta kalsın diye.
devlet bunu sağlayamazsa o zaman ben kendi çözümümü üretirim ki bunun adı uluslararası siyasi terminolojide değişik bir şey oluyor.
yol kesip kimlik kontrolü yapan pkk'lı terörist hakkında suç duyurusunda bulunulmayan, buna karşılık kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulan zavallı ülkemin kahraman polisidir.
bir de utanmadan basın toplantısı yapmış şoför. şoför denen herifin çapı ne ki basın toplantısı yapıyor, bunun lafına itibarla devletin savcısı nasıl soruşturma açıyor gibi konulara girmiyorum bile.
anlaşılan o ki soruşturma açan o savcı "polisin ölmek suretiyle vatandaşı tehlikeye atmamasını" bekliyormuş. adalet adına. millet adına..
en başta canını kurtarmak zorunda kalmış polistir. tuncelide askerlik-polislik yapanların bildiği üzere tunceliye ulaşım için bahse geçen personel genelde bu tarz üç beş kişilik vip araçları tercih etmek zorunda bırakılmıştır.
adamlar yolu kesecek sen de asker polis ya da öğretmensin adamlar yolda durduruyor bindiğin arabayı ne yapacaktın peki seni gebertmelerini mi bekleyecektin? peki o minibüsçü barzo ne diyor bizim güvenliğimizi tehlikeye soktu. ya ne yapacağıdı pezevenk adamdan ikiyüzelli lira para alırken o paralarla sıfır arabalar alırken iyiydi de aklın nerede idi? sana izmir çeşme arası gideceğiz dediler de pülümüre mi çektiler sonra arabayı? yapsağolsun devletimiz her şeyi başıboş bıraktığı tuncelide yol güvenliği intikal sorunlarından başka daha askeri personelin lojmanları bitmemiştir gelen misafirhanelerde kalmaktadır dışarda ev vermediği için aydın dersim halkımız askere polise öyle de şirin bir ilimizdir..
hakkında henüz sorşturm açılmamış sadece bir vatandaşın en doğal hakkını kullnarak hakkında suç duyurusunda bulunduğu polistir. yaptığı her ne kadar gurur duyma sebebi olsa da tehlikelidir.
kesinlikle işine el konulması gereken polistir! sen kimsin de pkknın işine karışıyorsun be kardeşim? isterse kimlik sorar, isterse ırza geçer, isterse öldürür, hatta tutuklar. hatta isterse seni bile tutuklar, ne işin var oğlum senin pkknın sınırlarında?
şu haberle ilgili en önemli nokta pkknın kimlik kontrolü yapması ve şoförün, bundan dolayı pkkyı ve ona karşı önlem almayanları suçlamak yerine; ilk fırsatta "hayatını tehlikeye attığı" gerekçesiyle polis hakkında suç duyurusunda bulunmasıdır. şu anda ne şoförü ne de polisi suçlamayacağım. çünkü şu nokta ikisinden de önemli:
- pkknın bölgede kimlik kontrolü yapmasında hayatımızı tehlikeye atacak bir şey yok. fakat bir polisin, terör örgütü üyesine ateş açması tehlikeli.
- neden? mermi sekip şoförü mü yaralar?
- hayır teröristler karşılık verebilir.
- ha sen teröristler zarar verebilir diyorsun?
- hayır polis zarar verebilir.
- ama sivillere ateş açacak olan teröristler?
bir de şu var: kimlik kontrolü yapan pkklılar kontrol sırasında bu adamın polis olduğunu anladıklarında hiç bir şey yapmayacak mıydı sanki? öyle bir duruma gelmişiz ki pkkyı ve onun eylemlerini "mantık"(!) kuralları çerçevesinde sorgulayan barış güvercinleri(!) sağolsunlar, artık pkkyı savunma işini bdp veya pkk sempatizanları değil bizim akıllı(!) ve mantıklı(!) vatandaşlarımız yapar olmuş. yakında terörün şehit ettiği vatandaşları da sorgulamaya başlarsak hiç şaşırmam. öyle ya, pkknın kol gezdiği yerlerde bizim askerimizin ne işi var? çok tehlikeli, ayrıca bölgedeki sivillerin ve hayvanların zarar görmesine sebep olabilirler!
1) suc duyurusunda bulunulmus , sorusturma acildigina dair bir haber yok. savciliga suc duyurusunda bulunmak her tc vatandasinin yasal hakkidir.
2) adamalar bence gayet hakli , bir polis memurunun herseyden once guvenlik guclerinin tek basina ,sivil araclarla sehayet etmesi yasak bir yoldan talimatlara uymamasindan dolayi arac icersindeki diger insanlarin yasamini tehlikeye atmis.
haberin bize gosterdigi asil unsur daha onemli bence,
-suan ordu doguda sehirler arasi yollara hakim degil , eli silahli illegal orgutler bir devletin hukuki vasiflarindan biri olan kontrol ve guvenligi elegecirmis gozukuyor , guvenlik guclerine sivil araclarla bu yollarda seyahat yasagi bu manaya gelir.
- yapilmasi gereken o yollarin bir an once tekrar devlet kontrolunu altina alinmasidir.
doğu ve güneydoğu'da çalışmış bir çok asker, polisin üzerinde benzer davalar halihazırda vardır. 7-8 senedir bazı savcı, avukatlar sadece bunun üzerinde çalışır maalesef.
Doğru hareket herhalde; muhtelif bir olay olduğunu hatırlayıp "pez.... pardon pekekeli kardeşlerimiz ne iyi ettiniz de geldiniz." dedikten sonra ayaklarına kapanmak olurdu. Zira istenen tavır bu yönde.
yakalanıp infaz edilseydi, bir şehit daha haberi yapılıp arkasından "terörle mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir" diye kuru laf salatası yapılacak vatan evladıdır. kimin daha çok kollandığını ortaya koyar ayrıca.
asıl önemlisi soruşturmanın sonucu olacaktır. zira böyle bir olayın tekrarlanmaması adına, emsal karar niteliğinde ceza vereceklerdir.
sorustirma acildigina göre polis vazife ve selahiyet kanunundan haberi olmayan adamlarin memlekette savci olabildigini göstermistir.
Basbakan olsam o polisi olagan üstü hal valisi yapardim amina koyayim ne kovusturmasi.
hakkında suç duyurusu yapılıp, soruşturma açılmıştır.
asıl ilginç olan suç duyurusunda bulunan tipitip...
polisin o sırada seyahat ettiği minibüsün şoförü (milliyet minübüs yetkilisi demiş döner uzmanı veya çay süpervayzırı gibi bir şey)
belli ki orda geberen piçlerin ölümünden rahatsız olarak "güvenliğim tehlikeye atıldı" diye savcılığa suç duyurusunda bulunmuş... memlekette "türk" savcısı olsa adama "ulan pezevenk pkk'lıların yanında güvende mi oluyorsun, eğer öyleyse geç bir ifadeni alalım" der ama aksine hemen kendisi de yaralı olan polise soruşturma açılmış...