büyük beklentilerle gidip, hayal kirikligina ugradigim film oldu.
sener sen icin gidilir yine de. üstelik mert firat handikapi da varken tadindan yenmez derken eh diye cikilacak bir film.
Bugün izlediğim ancak beklediğim etkiyi bulamadığım bir Yavuz Turgul filmi. Şener Şen ve diğer oyuncuların oyunculuğuna diyecek yok. Filmin başı ve sonu çok ama çok eksik. Orta kısımlarda Rutkay Aziz de olmasa bayağı sıkıcı olurdu. Filmde Hasan Ali Toptaş'ın "Kuşlar Yasına gider" kitabı dikkatimi çekti. Ve tabi ki Gülten Akın...
Olmamış be Yavuz Hocam. Sen ki Keje'yi konuşturmuş adamsın.
bu film şöyle bir şey. çok sevdiğiniz bir yemeği düşünün. anneniz hazırlamış ama tuzu çok kaçırdım diyor. yine de yer misiniz? büyük ihtimalle yersiniz.
bu da benim için öyleydi. güzel olmadığını bilerek yine de gittim. vakit kaybı demesem de bana bir şey kattığını söyleyemem.
şener şenin annesi harikaydı. şener şen benim en sevdiğim sanatçı. ama rolde mi bir şey var, bilemiyorum. olmamış ne eksik bilmiyorum. rutkay aziz, sen ne ulu bir sanatçısın öyle. lütfen biraz zayıfla üstad. oyunculukların yüksek seviyede olduğu bir filmde insan vurucu cümleler, harika diyaloglar bekliyor. şiirler olmasa onu da göremeyecektik. çok yetersiz olmuş malesef.
--spoiler--
madem bu kadar iyilik yapma meraklısısın, her iki tarafı da mutlu edecek bir şey yap değil mi? yoksa amaç sadece dedim ve olacak mı?
--spoiler--
açıkçası Şener Şen!i özlemiş olmam dışında beni öyle çok etkileyen bir film olmadı. diyalogları beğenmedim. hastane sahneleri olmamıştı. yine de şener şen'i özleyenler gidebilir.
Yavuz Turgul sinemasında sağlam bir yer edinmiş güzel bir film. Bana göre zayıf halka Av Mevsimi. Muhsin Bey, Gölge Oyunu, Gönül Yarası, Eşkiya ve Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni birer başyapıt. Fahriye Abla ile Yol Ayrımı da çok iyi filmler. Av Mevsimi ise sadece iyi. Yol Ayrımında tek eksik gördüm: Mazhar karakterinin değişiminin bir anda olması. Neticede Şener Şen tek kişilik bir oyunculuk dersi veriyor adeta. Celal Tan ve Ailesinin Acıklı Hikayesi filminde olduğu gibi bir tiyatroda gibiyiz. Oyunculuklar ve uyumları mükemmel. Böyle bir filmi beğenmemem pek mümkün görünmüyordu.
filmi kesinlikle bir eşkıya, av mevsimi veya gönül yarası kadar beğenmedim ve bunlar kadar da etki bırakacak bir film değil bence. ama bu filmlerden ayrı tutacak olursak güzel bir filmdi.
vermek istediği mesajı beğendiğimi söyleyebilirim. hayaller, hırslar, işçi hakları iç içe insanı düşünmeye itiyor ister istemez.
şener şen ve rutkay aziz arasında ki diyaloglar gayet güzeldi. şener şen yine mükemmel oyuncu olduğunu göstermiş. umarım daha çok filmde görebiliriz.
Yavuz Turgul filmi olduğunu bilmesem, türk sinemasının yeniyetme, mesaj kaygısı taşıyan onu da eline yüzüne bulaştıran, popülist yönetmenlerinden birinin işi derdim, o derece kötü.
Baya büyük hayalkırıklığı.
Hiç gerçekçi değil,çok yapmacık. Çoğu karakter oturmamış, senaryoda bir amatörlük var. Roller herkesin üzerinde eğreti duruyor. Çokca klişeye düşülmüş, neredeyse her şey kör göze parmak sokarcasına anlatılmış. Gereksiz uzatılmış. Buna rağmen yine olay örgüsü oturmamış.
Şimdi sahne sahne, replik replik deşifre etmek de var ama gerçekten çok üzüldüm. Yapamayacağım.
Yavuz Turgul ki, Gönül Yarası'nı çekmiş bir yönetmen, keşke bu film onun kariyerinde hiç olmasaydı :(
iyi diyebileceğim nokta, Şener Şen'in oyunculuğu olmuş. Gerçekten saygı duyulası bir oyuncu ama o bile kurtaramış filmi, hatta öyle ki senaryonun çakmalığı neredeyşe Şener Şen'in oyunculuğunu bile baltalamış.
---Spoiler---
ilk sahnede Şener Şen'i görünce, eeee yine olmamış, hani bu adam gaddardı gayet naif bi ifade var yine yüzünde, bu nasıl acımasız iş adamı diyordum ki, sonraki sahnede Şener Şen konuşturdu acımasızlığını.
Annesini canlandıran Çiğdem Selışık Onat'ın karşısında saygıyla eğiliyorum. Filmde takdiri en çok hakedenlerden biri de o, hırslı,ihtiraslı,asil,otoriter anne rolüne cuk oturmuş.
Rutkay Aziz'i sevmem, burda da sevmedim..Fazlaca abartılı ve ukala buluyorum tarzını, antipatik geliyor bana. Burdaki karakteri de çok şekil şemal kaygısı güdülerek yaratılmış. Sürekli bir ben kadın severim, aşk adamıyım,şiirlerle yaşarım, güzel şaraplar tadarım, anı yaşarım vurgusu ne yazık ki günümüz dünyasında artık biraz içi boş geliyor.
Besim karakterini başarılı buldum. Eski kuşağın iş ahlakını,ticaret sevdasını güzel yansıtmış. Tip,tarz da çok başarılı. Zengin ama bir mütevazılık var, çok çalışkan çok disiplinli. Çok sadık. Aileye çok yakın ama onlardan değil. Aslında onları sevmiyor, içten içe nefret duyuyor ama oralı olmamaya çalışıyor, çünkü içinden geldiği kültür ona ne olursa olsun sen işini düzgün yap,onu her şeyin üstünde tut diyor. Öyle öğrenmiş. Hani diyor ya, " ben istesem içten içe sizi çökertemez miydim? Çökertirdim, ama öyle bir şey yapsam, babam da dedem de mezarından kalkar suratıma tükürürdü. Neden? Çünkü ticaret, çünkü iş, çünkü saygı...."
Bunlar dışında, filmde çok fazla ve yanlış/yerisz mesaj kaygısı vardı ama bir tanesi başarılıydı.
Filmin başlarında, Mazhar beyin satın almaya çalıştığı şirketin sahibi diyor ki;
"sen sanıyor musun ki böyle binbir rezillikle, türlü hilelerle ele geçirdiğin bir iş sana yar olacak, fayda getirecek. Tam tersi senin sonun olacak."
Keşke filmde buna daha çok ve daha güzel vurgu yapılsaymış, yani kapitalizmin acımasızlığına sözümona uyanıp işçi sınıfının yanında yer almaya çalışan bir iş adamının üzerinden değil de, bu mesaj ve ilahi adalet üzerinden gitseymiş hikaye.
izledigim kadarıyla şunları söyleyebilirim: beklentilerinizi "şener şen izlemek" şeklinde minimize edip izlerseniz memnun kalabilirsiniz.
Filmde daha onceden zeki demirkubuz'un yeraltı filminde rol alan nihal yalçın, yalı capkini rutkay aziz ve mert fırat yer alıyor. Şener şen, rutkay aziz ve nihal yalçın bildiğiniz gibi, mert firat ise uzdu.kendisine olan tüm ilgimi beş dakikada yitirdim. Spoiler vermemek için çırpınıyorum,senaryo baştan sona ilkeldi.
Neyse efendim izlemeyin ya da izleyin bilemiyorum.
" Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, ikincisinde daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar... "
Hukukun insanların eline bırakılmaması gerektiğini gösteren film. Ya yapay zekaya ya da yurt dışından getireceğimiz hakim savcılara bırakmak lazım. Karı burs verdim diye yıllar sonra bir hakimi emir eri gibi kullanabiliyor.