düzenlemesi cidden biraz rahatsız edici olan şarkı. nakaratta dansöz çıkıp oynayacak gibi bir müzik var, halbuki sakin sakin devam etseymiş daha iyiymiş... ama yine de eşsizdir, ezip geçicidir, sezen farkıdır...
bir şarkıda düzenlemenin ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatan şarkı. çok hoş bi şarkı olduğunu düşünsem de konser kaydının yani düzenlemesiz halinin albüm versiyonundan daha duygu verici olduğunu düşünüyorum. bu da benim insan olduğuma delalet olabilir, bilmiyorum üstüme gelmeyin.
sezen aksu, yine yapmış yapacağını... akşam vakti bitirdi beni bu şarkı. insanı hüzünlendiren, hüzünlendirirken düşündüren ( çok sktiri boktan, klişe oldu bu cümle ama öyle) sezen aksu'nun benim için en güzel, özel şarkısıdır.
Ben sana küsüm aslında haberin yok ,koyup gittiğin yerde kötülük çok ..Kime kızayım nazım senden başka kime geçer .. diye devam eden güzel şarkı .her dinlediğimde beni vuran şarkı .
sezen aksunun son albümünde * bulunan ve şüphesiz en sağlam şarkılardan biri.herkes bu şarkıyı konuşuyor efenim.şarkının başındaki ud sesi beni en çok etkileyen bölümdür.
diyaloglarıyla dikkatimizi çekmiştir. bir de dizinin sonunda yönetmen olarak ırmak çığ yazıyordu sanırım, bir an müstear bir isim mi acaba diye düşünmedim değil. *
çağan efendi babam ve oğlum'un ege şiveli başarısının ardından bu dizide de aynı formulasyonu uygulayarak sonuç aramaktadır. oysa bu dizi aparma senaryosu ve zorlama kaderci anlayışı ile iğreti bir dizidir. zaten konunun tıkanması üzerine yaz dizisi olarak başlayan dizi 3 bölüm yayınlanıp yeni yayın dönemine kadar rafa kaldırılmıştır. çağan ırmak birol güven ikilisi tutan yapımları evrimleştirip yeniden sunma konusunda oldukça başarılılar.
kimi şarkılar vardır, ilk notalarıyla der ki "sen beni beğeneceksin, ard arda dinleyeceksin." öyle de olur, yanılmayız, severiz onları, dinleriz.
kimi şarkılar da vardır, adamın ağzına sıçıverir, öylece bırakır...
hani böyle bir daha bir daha dinlersin, avunmak falan istersin. olmaz, her karşı konulmaz dinleyiş, yaranın kabuğunu soyan ayrı bir, ayrı bir... ayrı bir "şey" dir işte ya...
o nasıl bir "nerdesin" deyiş...
ağzıma sıçtın yine sezen aksu ya...
acıyı düşünmeye yelteniyorum ama olmuyor. yol arkadaşının basıp gitmesi acısını akıl, mantık almıyor.yarenin,cananın düş bahçelerine gitmesini kıskanmak onun arkasından gitmeyi istemek ama gidememek sanırım özlemlerin en büyüğünü getiriyor.bir gün buluşmak ve uzun uzun konuşmak ümidiyle hayat devam ediyor sanırım.
en cok kendime kızıyorum o kadar cok sacma sapan ıslerle ugrasırken kacırdıgım gec kaldıgım hersey icin, bir bakmısım yalnızım ustelik en acı verenide alısmısım yalnızlıga, gidenleri durduramamısım icimde yarım kalmıs cumleler, tamamlayamadıgım sevgiler, yarı yolda bırakılmıs insanlar var iste yol arkadasım oyle bir sarkı yarım kalmıslıga, yalnızlıga dem vuran hem kendi aglayan hem de beni aglatan.
dinleyen kişinin üzerinde travma etkisi yaratan, silkinip kendine gelmesini sağlayan ve şöyle bir etrafındakilere bakıp 'yol arkadaşım' diye seslenecek birilerini aramasına sebep olan, 'Sezen Aksu yine yapmış yapacağını' dedirten şarkı.
`ben sana küsüm aslında haberin yok
koyup gittiğin yerde kötülük çok`
ah sezen be. yaptın gene yapacağını bu şarkıyı duyduğumdan beri aldın ruhumu gene derin karanlıklara. yukarıdaki satırlar başlayınca müziğin ahengiyle beynim vücudumdan gidiyor. estiremediğim fırtınalar esmeye başlıyor ruhumun derinliklerinde. kimsemiz yok lan şu dünyada yapayalnız yaşıyoruz sadece yaşayabilmek için. yolumuz uzun tek bir arkadaşımız bile yok gerçeğinde olup bitenlerin.
hep hüzün ulan.