Yol arkadaşım gördün mü?
Duydun mu olup bitenleri?
Kıskanıyor insan bazen,
Çekip gidenleri
Yalnızlaşmışız iyice
Üstelik de alışmışız
Hiç beklentimiz kalmamış,
Dosttan bile
Korkular basmış dünyayı
Şimdi bir semt adı "Vefa"
Kutsal kavgalardan bile,
Kaçan kaçana
Anlaşılır gibi değiliz
Tek bedende kaç kişiyiz
Hem yok eden, hem de tanık
Esaslı karmaşa
Ben sana küsüm aslında, haberin yok
Koyup gittiğin yerde kötülük çok
Kime kızayım, nazım senden başka kime geçer
Benim sensiz kolum, bacağım, ocağım yok
Sen esas alemi seçtiğinden beri,
Ben o saatte bittiğimden beri
Dünya bildiğin gibi, dönüyor işte
Uzun uzun konuşuruz birgün, son istanbul beyi
"Kime kızayım, nazım senden başka kime geçer
Benim sensiz kolum, bacağım, ocağım yok"
dizeleri içimi acıtan onno tunç'a yazılmış sezen aksu şarkısı. açık radyo'da sezen bu şarkıyı kimseye vermeyeceğini söyleyerek içimizi ferahlatmıştır. son istanbul beyine * de selam olsun!
çağan ırmağın senaryosuyla anlatılan, bir kadının yeniden sadece çoçuğu için hayatta kalma mücadelesini konu edinen dizi.
hayali mafya bozuntularının; donuk ve boş bakışlı -acı bir tabirle- postmodern aşkların anlatıldığı, oynayanların çoğunluğunu manken yada gövde göstericisi olan kişilerden oluşturulan türk dizileri arasında (bkz: yeditepe istanbul) ve (bkz: bıçak sırtı)ndan sonra yapılmış en güzel dizi.
kalabalik bir ev, egelilik, sehir yasantisindan uzak mekanlar, saf insalar, arada bagiran cagiran teyzeler,kadinlar..
bildiginiz cagan irmak iste..
begenmedin mi derseniz, begendim.
son zamanlarda filmlere sıkça konu olan egeliler ve ege şivesi bu dizinin de en dikkat çekici tarafı olacak sanırım.
babam ve oğlumu andırsa da sıcak bir dizi..
2. bölümüyle yarmış dizidir.
--spoiler--
(bkz: tamamı ege uslubüyle)
+ ama sünnet de basılmaz ki harab olmasın çocuk.
- yok kız o kadar da yapmayız canım, çocucuğu komayız kabuklu yemiş gibi.*
--spoiler--
bilimum reşat nuri eserlerinden esinlenerek yapılmış dizilerden sıkılanlara iyi bir alternatiftir. çağan ırmak senaryosunu yazmaktadır lakin çekimlerinde de etkisi varmış izlenimi yaratıyor.
güldüren, düşündüren ve gözlerinizin dolmasına neden olabilir. gerçekten denildiği gibi babam ve oğlum tadında lakin 80'lerden bahsetmiyor. oyuncular kaliteli, senaryo güzel. umarım bu seviyede devam eder ve sıkıcı bir kısır döngü halini almaz.
babam ve oğlumun annem ve kızım versiyonu. ege ağzı güzel geniş sofralar şehirlilerin sorunları kaçış olarak köyü seçmesi falan.. anlamadığım her köylü feryat figan bağırarak mı konuşur ya da hiç derdi tasası yok mudur.
çağan ırmak'ın elini attığı bütün yapımlarda muhteşem çocuk oyuncular keşfetme yeteneğini bir defa daha önümüze seren dizi. özge özberk'in kızını oynayan ufaklık, insana ekrana dalıp kollarını yanaklarını ısırma isteği uyandırıyor.
şehir hayatından uzak bir köyde; samimi replikler, bağırış çağırış içinde konuşan yaşlı teyzeler, susmak bilmeyen mahalle karılarıyla, klasik türk yapımlarından çok uzak bir dizi. kendini evinde gibi hissediyor insan.
bir yandan klasik ağa dizilerine ve onu izleyen annelerimize laf sokuştururken bir yandan da kendiimizi iyi hissettiriyor. en önemli nokta şu ki; her bir oyuncunun karakteri var arkada dolaşıp oynayan çoluğun çoçuğun bile karekterini görüyoruz.
havanın nemini, toprağın kokusunu hissettiriyor. tam havadan nem kapmaya başlayacakken birden yağmur yağıyor ve izleyeni rahatlatıyor. triplerle boğulmuyoruz hiç. yüzümüzde bir tebessümle, mutlulukla izliyoruz. hele hele o küçük kız yokmu 'eylül' işte bi kız bu kadar tatlı olur, bi çoçuk bu kadar saf olabilir, bi çoçuk bu kadar tatlı ağlayabilir... çağan ırmak'ın hayellerini yaşıyoruz resmen. kısaca tebrik ediyoruz kendisini. *
an itibariyle keşfettiğim ve kanal d'de izlemekte olduğum, babam ve oğlum havası taşıyan ve daha sonra başlığa baktığımda çağan ırmak'ın çektiğini öğrendiğim çok da şaşırmadığım diğer bölümlerini merakla beklediğim televizyon dizisi. çağan ırmak'ın yanısıra özge özberk de diğer bir izleme nedenidir dizinin.
izlerken " ben bu taşlara 100 kere bastım, bu yolu yürürdük hep, burda dondurma yerdik " şeklindeki tepkilerimden dolayı odamda yalnız izlemeye mahkum olduğum dizidir.
güzel cundamın güzel yerlerinde çekilmektedir.
Bana Ayvalık'ı özleten; gözlerim buğulu, ciğerim dolu izlediğim dizi. Cunda'daki mekanların orijinal isimlerini dillendirmelerine de ayrıca saygı duydum. Gerçi şive olayını abartmışlar ama..