yıllar önce okula giderken, bir dilenci kadın karşıma çıktı allah rızası için yardım et falan gibilerinden kendini acındırıyor, kadını da tanıyorum, bizim ilçede de çoğu kişi birbirini tanır,kadın zengin ısrarla para istiyor yok diyorum anlamıyor hatta beddua ediyor, en sonunda dayanamadım sen zengin bir insansın utanmıyormusun dilenmeye, dilenci bana demesin mi sen beni nereden tanıyorsun diye,arkamdan hala beddualarına devam tabi para vermeyince.
yolda isvicreli bilim hanımkızıyla yürünmektedir. karşıdan elindeki üstüpüyü koklayarak iri yarı biri gelmektedir.
-abi bi ekmek parası.
-bende de yok canım kardeşim. eve gidiyorum.
-abi ver bi şeyler köprü altında dua ederiz sana.
-param olsa eve yürüyerek gitmezdim.
-peki abi.
mümkünse bulaşmadan hızla uzaklaşmanız gereken dilenci türüdür. misal kadıköy dilencilerinden örnek vermek gerekirse; birgün oldu da "allah versin" diye geçiştirdiniz, karşılığında "allah belanı versin" yanıtını alabilirsiniz. çocuk tipli olanları daha beterdir ve olur da "eh yeter be, yürü git" diye sert çıkıştınız 5 dk içinde civardaki tüm akrabalarını başınıza toplayabilir.
size bankamatik gibi bakan dilencidir. ve gariptir ki size öyle bir bakış fırlatırlar ki kendinizi para vermek zorundaymış gibi hissedersiniz.hatta ulan bak para vermedim adam kırıldı bana diyen iç sesiniz iş başına geçebilir.
birde şöylesi var ki bu da beterdir. nisan 2009'da istiklal caddesinde arkadaşımı beklerken gözüme bir teyze takıldı ondan bundan 1 tl istiyordu. kimse ilgilenmedi kadınla bir kaç dakika sonra benden istedi verdim, vermez olaydım sadece "1" tl ara ara dualarla bezediği yarım saatlik tek taraflı bir sohbete neden oldu.
tahmin ediyorum ki asıl ihtiyaçtan dilenmeyen dilencidir. çünkü gerçekten ihtiyacı olan insan birinden bile utanarak sıkılarak para isterken. bunların sen yok dedikçe başında beklemeleri ısrar etmeleri ters düşer.