AKP'nin 4. kurultayına çağırmadığı gazete ve TV'ler ile ilgili eleştiriler ayyuka çıkınca Başbakan'ın ağzından dökülen vecizedir. "Bazı gazetelerin kongreye davet edilmemesi. Etmem bu bizim sorumluluğumuz. Etmem. Nerden çıkıyor bu. Her gün yalan yanlış her şeyi yazacaksın. Buna rağmen biz davet edeceğiz. Yok böyle 25 kuruşa simit." buyurmuşlardır...
Bu arada bir başka röportajından şöyle bir şey hatırlıyorum: "....O zamanlar simitin tanesi 1 lira, ben akşam fırınlardan bayat simitleri 25 kuruşa alırdım, anacığım da onları buhara yatırır, tazelerdi. Ertesi gün onları 50 kuruşa satardım..."
Demek ki 25 kuruşa bayat simit bile oluyormuş. Tek kriter, kendileri yaparsa oluyor, başkaları yapınca "yalan dolan" olup çıkıyor...
ırak civarlarında 25 kuruşa bir paket tabi oranın durumuna göre sigara satıldığını öğrenince ne desem bilemedim. alakasız idi gerçi sözlük, 25 kuruşu görünce ekleyivereyim dedim.
bir çeşit rte söylemi daha. kendisi sayesinde yaşarken yeni atasözlerine sahip oluyoruz.* şaka bi yana harbiden 25 kuruşa simit yok lan! kimse 25 kuruşa 1 simit vermez, olsa olsa 7 simit 1 lira, 5 simit 1 lira gibi akşam tarifesi simit satışlarında, bayat simitleri 25 kuruş veya daha ucuza alabiliyor oluyoruz.
erdoğan beyanatı.
yok öyle 3 kuruşa 5 köfte demesi daha şık olurdu ama " köfte " lüks bir gıda olduğu için simite indirgemiş.
senede 5 köfte yiyemeyen insanlar var lan bu memlekette.
tabi feyzli abilerin getirdiği yardım paketi içinde son kullanma tarihi geçmiş şeyleri allah razı olsun diye alıp zıkkımlanırlarsa o başka.