efendim esasen gazetelerin 3. sayfaları ve tv de bir takım reality showlarda bolca duyduğumuz bir kalıptır bu.
misal vermek gerekirse:"-masum genc kimliği belirsiz kişilerce, cep telefonunu gasp etmek için, yok yere öldürüldü." işte "-evinden okula gitmek için evden cıkan genc, kendisine yan baktığı gerekcesi ile 35 yaşındaki x.y tarafından yok yere katledildi."
ya da "-askına karsılık vermediği şahıs tarafından yok yere öldürülen genç kızın yürek burkan dramı" falan filan gibi.
her klişe gibi basit ve de bayat olan bu kalıp derinlemesine incelendiğinde bir türkiye gerçeğini kavramaya yardımcı olabilir: türkiye de insan hayatı ucuzdur. ayrıca bu cennet vatanda şiddet kültürü yerleşik haldedir.
insanlar birbirlerine dövdükleri insanları anlatıp övünürler.
türkiyede toplumun genel yapısına aykırı davranıs gösteren insanların katledilmesi, hem katleden hem de toplumun geneli tarafından haklı görülür. "kimbilir ne yapmıstır ki öldürülmüştür canım, pis vatan haini anarşik faşik seni."
ya da ne bileyim " sen elin herifleriyle düşüp kalkarsan baban/abin/ya da bir akraban da seni de böyle alnının ortasından vurur işte, pis orospu, kahpe, kaltak seni." gibi...
efendim bu yok yere öldürüldü kalıbına bakarak da bu gerçeği kavrayabiliriz.
şimdi zaten ben bu yokyere öldürüldü kalıbını görünce aklıma direkt "yok" kelimesinin zıt anlamlısı olan "var" kelimesi geliyor.
şimdi bir insan "yok yere" öldürüldüğünde tüm toplumumuz tepki gösterir. hele ki bu "yok yere" öldürülen kişi medyatik bir isimse ortalık bir bakıma ayağa kalkar, bi süre sonra tavsar. unutulur gider.
ama türk insanına göre bir de "var yere" öldürülmek vardır. "var yere" öldürüldüyseniz, yani babanızın gösterdiğini beğenmeyip kendi istediğiniz biri ile evlenmeye falan kalkan bir kızsanız, ya da ilerici ve aydın bir insan olarak toplumda gördüğünüz bir çarpıklığın düzeltilmesi için trabzonda bildiri falan dağıtan bir öğrenciyseniz, ve bu eylemleri yaparken öldürülür ya da linç edilme tehlikesi yaşarsanız, bu ülkede size kimse destek olmaz. yaşam hakkınızın elinizden alınması, sizin hakettiğiniz bir mertebe olarak görünür. linc ve şiddet kültürü bu ülkenin iliklerine kadar işlemiştir.
bu ülkenin resmi ideolojisini ve carpıtılmıs tarihini reddediyorsanız öldürülürsünüz.
bu ülkede kızarkadasınızla sevişirseniz, kızarkadasınızı öldürebilirler.
bu ülkede aktif solcuysanız, polis sizi öldürebilir.
bu ülkede bir cok sebepten öldürülebilirsiniz. Ve bu halkın geneli de, sizin bu ölümü hakettiğinizi düşünür.
bu ülkede bu sebeplerden dolayı sizi öldüren, yani hem tüm yasaların, hem de tüm dinlerin savaş dısında yapılmasını yasakladıkları bu iğrenc eylemi yapan, sizin en tabii hakkınız olan yaşam hakkınızı elinizden alan kişi de, sahiplenir, övülür, adına fun clublar falan kurulur."
"kimbilir ne yapmıssınız da öldürülmüşsünüzdür canım, oh olsundur."
ölmenin "yok yeresi" , "var yeresi" mi olur? hangi ölüm hakedilir ki?kimin ölmeyi hakedip haketmediğinekim karar veriyor?" diye sormayın. eğer öyle olmasaydı bu " yok yere öldürülmek" kalıbı hiç doğmazdı. her ölüm aynı olurdu. Cinayetin "yok yere" olduğu gazetelerde deklare edilmezdi. müebbetlik cinayetler, ağır tahrikten paçayı kurtarmazdı. eğer bir gün bir cinayete kurban giderseniz, "yok yere" olması için dua edin. ki en azından içinde yaşadığınız toplum, ölümünüze üzülsün.
Allah muhafaza "var yere" öldürülürseniz, oh olsun derler, yapana da madalya takarlar.