derin bir arzu. ölmek değil ama benimle ilgili her şeyi ve herkesten anılarımı yok edip ardından yok olmak isterdim. bir mezarım dahi olmasın ve külüm bile uçmasın bu evrende.
Ben de eskiden ergen düşüncesidir büyüyünce geçer dinleyenlerdendim. Ama öyle anlar geliyor ki, dursun dünya istiyorsunuz. Bitsin, geçsin. Canınız yanmasın. Bazı şeyler hiç yaşanmasın. Öyle işte.
yok olmayı istemek ölmeyi istemekten farklıdır. sanki hiç var olmamış olmayı dilemeye benzer. ölürseniz eğer arkanızdan ağlayanlar olacak, o olmasa da en azından birileri tarafından hatırlanacaksınızdır. ama gerçekten yok olmaksa istediğiniz bütün bunları taşıyabilmek için fazla yorgunsunuz demektir. yok olmak, o anda kaybolmak, ne kendinizin ne de başka birinin sizi sormaması, var olduğunuzun, yaşamış olduğunuzun farkında olmaması. bunları istemektir yok olmayı istemek. tanrının bile sizi unutmasını istemektir.
kaçmak, kurtulmak istemektir. güzel bir hayaldir yok olmak. pc başında böyle otururken toz parçalarına ayrılmak, gökyüzüne savrulmak, acı çekmeden rüzgarda zerrelerinin uçması.
ama işte gerçekte burada oturmaya devam ediyorum ve yarın ne bok yiyeceğimi düşünüyorum. öyle işte...
ağır olaylar yaşamış kişinin istediği durumdur, herkes kolay kolay yaşamaz. bu istek durumu daha kötü hale sokar çünkü bunu gerçekleştirmek zordur isim değiştiricen,yurt dışı yapıcan felan zor iş. bir de ondan sonrası var eski yaşamın, tanıdıkların, kurtulmak istediğin her b.ktan şey seni takip edicek felan lanetlenmişliğin ta kendisidir bu durum ağır manik-depresif ve hayalperest vakalarda görülür(anlatmaya çalıştığım; bazı vakalarda ilerde yazar olucam ama ismimden tanınıcam şu o..... çocuğu vardı beni küçükken dövüp duran o bile "a bak bizim küçük hüseyin kitap yazmış diye söylenicek" tarzında haller görülür... fakat bazılarında bu kurtulma isteği sadece depresyondan-bıkkınlıktan-nefrettendir)
calismak istiyorum ama eve gidip uyumak da istiyorum. yorgunluktan ayaklarimi uzatmak istiyorum ama icimden kosmak da geliyor. gulmek istiyorum doya doya ama aglamak da istiyorum, goz yaslarimi saklamadan. daglara cikmak istiyorum bir basima ama dost da istiyorum yanimda. kimsenin gormesini istemiyorum agladıgimi amqa yalniz kalmak da istemiyorum. susmak istiyorum, bikkinliktan dolayi ama paylasmak da istiyorum bir seyler, birileri ile. bagirmak istiyorum avazım ciktigi kadar ama sesim cikmadan bir kosede oturmak da istiyorum. tum gecmisimi silmek istiyorum ama guzel anlarimi da hatirlamak istiyorum. gelecek kaygisindan kurtulmak istiyorum ama yasamak da istiyorum. kacmak istiyorum ama kalip savasmanin tadini da almak istiyorum.toprak olmak istiyorum, agac olmak istiyorum, kus olmak istiyorum, saz olmak istiyorum, durmamak istiyorum. korkumdan saklanmak istiyorum ama sevmek de istiyorum. sevılmek istiyorum ama yalnız da kalmak istiyorum.
kurtulmak istiyorum tum bagimliliklarimdan ama bagimsiz oldugum vakitler nasıl yasayacagimi da bilmiyorum. kapkara bir gecede yurumek istiyorum ama onumu gormek de istiyorum. amacsiz yasamak istiyorum ama yasama sebebi de istiyorum. tum guzellikleri gormek istiyorum ama evden cikmak da istemiyorum.
yok olmak istiyorum ama yok olmak da istiyorum. yok olmak da istiyorum hatta..
belirli periyodlar da her insanın başına gelen şeylerden biridir..bazen karşılaştığınız bir çok durum bu isteği tetiklerken; bazen de hiç yoktan, sebepsiz,anlamsız şeylerden dolayı böyle bir ruh halinin içerisinde buluverirsiniz kendinizi gider...sonuçta ne yok olabilirsiniz, ne de içerisinde bulundugunuz bu durumdan kolay kolay sıyrılabilirsiniz...sıfır elde var sıfır..!
dünya üzerinden ansızın silinmek istemekten çok, hiç doğmamış olmayı dilemektir. hemen hemen herkesin, zaman zaman yaşadığı bir duygudur. atlatmak için, Albert Camus ve cioran okumalarından mümkün mertebe kaçınılması tavsiye edilir.
Var olmak ile yok olmak arasından sıyrılarak gerçekten kendin olmayı istemektir. Fırtına öncesi sessizliktir , insanın tüm enerjisi ile tekrar varolmasını sağlayan diyalektik çelişkidir . Bakunin'in de söylediği üzere yıkma arzusu yaratıcı bir arzudur.
korkulması gerekir. gerçekten yok olmayı aklından geçiren insan uçurumun kenarında gezinmektedir. onu bu duruma sokan zayıf kişiliği değil yaşadıklarıdır. şu an yok olmayı isteyen bu yazar da defalarca tam uçurumun kenarındayken bir ailesi ve bakmak zorunda olduğu bir kardeşi olduğunu hatırlar ve vazgeçer. hayatının anlamını, yaşama sebebini kaybeden insan zaten yok olmuştur.
tarihin harbiden tekerrür ettiğini idrak edip, yaşasakta hep aynı haltlar oluyor düşüncesini hayat felsefesi olarak benimsemiş bünyelerin son isteğidir.
anlamını yitiren kişi, olay ya da nesnelerin hayatımızdan çıkmasını arzu etmek anlamına gelen bu cümle tarif edilemeyen garipliklere gebedir.bazen biz yok ederiz canımız yana yana bazen de yok ediliriz... işte yok olmak isteyip de olamamanın verdiği eziklikle karşısındakini yok eden adamın satırları:
Usulca kapandı gözlerim sonra... Veda ederken sonsuz sanılan sınırlılığa, içimde yumak gibi olmuş kan pıhtısı gelip oturdu gözlerime! Böyle hiç bir anlamı olmayan onlarca kez sığındığım adalete, ağız dolusu küfürler ettim ; utancım hiç yok olmayacak bilsem de! Hani ölürdüm ya yoluna, yalan ettim bütün yeminleri vargücümle ezdim yollardaki izleri! Bütün günahlarım senin boynuna... Hadi gel de sustur şimdi içimdeki köpeği! Gel bir damla suyu çok gördüğün, çürümeye yüz tutmuş bu bedelsizliğe kovalarca su dök bakalım canlanacak mı!!! Yok dersen eğer,binlerce kez yoklukla terbiye edilmiş bu bedelsizlik ne kadar hırpalarsa içimi işte o kadardır teni ezişlerin! Ben sevdaya atılmış en büyük kazığım zaten ve zaten en diplerde olmaya yakınsa yok oluşların neye yarar gözüme çektiğin sürmeler !
bir şeylere üzülmekten, bir şeyleri düşünmekten, sorulara cevap, cevaplara çare aramaktan bezmiş, bir süreliğine şuursuz ve ruhsuz olmanın, hatta bütün duyularını yitirmenin* ona iyi gelebileceğine inanan insanın isteğidir.
bu insan ki yakın gelecekte; hiç tanınmamış, hiç bilinmemiş belki de hiç yaşamamış olmayı da isteyebilir.