"Yok birbirimizden farkımız ama biz osmanlı bankasıyız" şeklinde yaratıcı bir sloganın yurdum siyasetine uyarlanmış şeklidir.
gezi parkı olayları sonrası bi çöl havası alıp gelen rte nin (bkz: 07 haziran 2013 rte nin havaalanı konuşması) sonrasında aklıma gelmişti bu başlık. sebebi ise günlerdir yapılan propogandaydı. perşembe akşamları bir grup arkadaşım ile bir araya gelir yemek yeriz. sonrasında halısaha maçına geçeriz. maç 24.00'te bittiğinden anadolu yakasından avrupa yakasının diğer ucuna gecenin o saatinde normalde yarım saatte aldığım yolu akp konvoyu/yol kesenleri nedeniyle 1,5 saatte alınca kendi içimizde yaşadığımız tezatı gözlemleme fırsatım oldu. neyse uzattım konuya döneyim.
- Hani tepki göstermek yol kesmekle olmazdı.
- hani yol kesenler insanları yolundan alıkoyuyorlardı.
- Yol kesiyorlardı da ne oluyordu?
- işi mi yok göstericierin? hepsi boş beleş tayfası! yoksa gecenin bir yarısı sokağa çıkanların işi ne?
- hani tencere taca hep aynı havaydı.
- Gecenin bir vakti sokağa çıkan kadının namusu? (bu da sözlük trollerine)
perşembe gecesi bunlar vardı. akp nin (bkz: bindirilmiş kıtalar)ı sözde sürpriz bi karşılama yapmışlardı havaalanında.
" (bkz: Yol ver gidelim taksimi ezelim)" tezahüratlarına bıyık altından gülen rte bayağı güzel barış/itidal mesajları vermiş oldu.
Ülke olarak aynıyız. bugün başkasında eleştirdiğimizi kendimiz yapmaktan geri durmayız.
siyasette de gövde gösterisi yapmayı severiz.
iktidar olsun muhalefet olsun güç gösterilerini bayılırız.
sidik yarışı tutkumuzdur!
rte (09.10.2013): "Gitsinler Arabistan'da okusunlar, çölde yaşasınlar, ya seveceksin ya terk edeceksin" dediler. Siz kimsiniz yahu, ne hakla insanları kovarsınız. http://www.aksam.com.tr/s...ydan-gelmedi/haber-251340
güzel bir söylem katılıyorum. kendimiz gibi düşünmeyen herkesi kovarsak bu ülkede insan kalmaz. kalanlar da tek tip insan olur.
ama bunu söyleyen şunu da söyleyince samimiyete güvenemiyor insan!
evet bu ülkede başörtülü olduğu için mağdur edilen bir kesim oldu. bu kişiler içinde mesleğini yapamayanlar ya da işinden çıkarılanlar oldu.
ama artık iktidar geçmişin mazlumlarını temsil edenlerin elinde.
şimdi görüyoruz ki "dekoltesi var" diye bir sunucu (gözde kansu) işten çıkarılıyor.
---------
zamanında bir grup insan "aman işte de başörütüsü takmayıversin canım" şeklinde pişkinlik yapınca kendi inandıklarını topluma dayatınca kızıyorduk.
şimdi aynısını akp "cemevi ibadethane değildir" diyerek yapıyor. bir kesimin yüzlerce yıllık inancı iktidar tarafından kabul görmediği için değiştirilecek değil.
ya da bunu söyleyen akp "hristiyanların ibadet yeri katolik klisesidr. ülkedeki ortadoks, protestan, süryani kliselerini kapatıyorum her hristiyan katolik klisesinde ibadetini yapacak!" diyebilir mi? kulağa bile saçma geliyor değil mi? ama aynısı alevilere yapılınca hiç kimsenin sesi çıkmıyor.
--------
işlerine geldiği zaman darbeci anayasaya karşılar ama konu ne zaman %10 barajına gelse takındıkları tavır şu şekilde: "%10 barajını biz koymadık ki biz kaldıralım!" en son güya bir atılım yaptılar ancak yaptıkları öneriler barajı geçemeyen partilerin mecliste temsil edilmesini artırmaktan çok iktidarın hegemonyasını artırmaya yönelik. ne deyim işimize geldiği kadar demokratiğiz!
--------
hangi iktidar gelirse gelsin toplumu kendi inançları / yaşam tarzına göre dizayn etmekten geri durmuyor. işte bizim demokrasimiz bu kadar.
iktidarın istedikleri alanlarda son derece demokratiğiz!
yıllardır chp'yi statükocu diye eleştir!
bunlar 1938'de kalmışlar de!
sonra cumhurbaşkanlığı seçimlerine samsun-erzurum ikinci kurtuluş savaşı sembolleri ile başla!
bugün bunu savunan ak yavşaklar bunu chp yapsaydı demediklerini bırakmazlardı!
bugünkü ahmet hakan yazısı!
--- alıntı ---
Bunların tek adam eleştirileri, tek adamlık eleştirisi falan değildir. Bunların
meselesi... Tek adam neden bizim adam olmuyor ki meselesidir.
--- alıntı --- http://sosyal.hurriyet.co...0/Bir-daha-gel-Samsun-dan
Çapulcular: Pankart ve dövizleri, kırtasiyeden satın aldıkları kartonlara yazıyor.
Çapulcu Olmayanlar: Özel baskılı, belediye imzalı pankart ve döviz taşıyor.
Çapulcular: Sularını alanda 1 TL'ye satın alıyor.
Çapulcu Olmayanlar: Sularını ASKi (Bel Su) markalı "Sebil" diye bağıran görevlilerden ücretsiz alıyor.
Çapulcular: Kızılay'ı trafiğe kapattıklarında "suç işleme potansiyelleri" olduğu için biber gazı ve TOMA ile dağıtılıyor.
Çapulcu Olmayanlar: Uluslararası havaalanı yolunu polisten hiçbir tepki almadan saatlerce trafiğe kapatıyor.
------ alıntı ------
"bunların alnı secdeye değiyor harama el uzatmaz" diye savunanlar vardı!
bi de "biz 77 milyonu kucaklıyoruz" diyen vardı!
ihaleleri verdiklerinden kimleri kucakladığı, rüşveti eksik yollayanlardan kimleri kucağına oturttuğu belli oluyor!
bir diğer husus daha var.
--- alıntı ---
MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Kamu ihale Kanununun geçtiğimiz 11 yıl içinde tam 164 kez değişikliğe uğradığını açıklamıştı. Geçenlerde Kamu ihale Kurumu, bu kez 7 ayrı ihale yönetmeliği ve 3 ihale tebliğinde bir günde toplam 267 maddelik bir değişiklik yaptı, bini aşkın fıkrayı yeniden yazdı. Oysa daha altı ay önce aynı yönetmeliklerin birçok hükmü değiştirilmişti. Öyle görünüyor ki ihaleleri istedikleri kişilere kolaylıkla verebilmek için kanun ve yönetmelik değiştirmek artık olağan bir uygulama haline gelmiş. Önce kanunu yapıyorlar, sonra bakıyorlar ki bir ihale istemedikleri şekilde sonuçlanacak, sevmedikleri birisi işi alacak, hop kanun değişiveriyor.
--- alıntı --- http://sosyal.hurriyet.co...Ayni-senaryoya-engel-olun
bu kanun değişikliklikleri hep vatan için! yersen!
siyasetçinin "yemesi" bir türkiye geleneği! parti fark etmiyor!
partiler kadar partililer için de geçerli önerme.
ahmet hakan bugünkü yazısında değinmiş.
--- alıntı ------
Bazı iktidar yanlıları adeta birer küçük "laikçi" haline geliverdi.
-Gitti eski laikçilerin "Namaz kılıyorsunuz ama bakalım kalbiniz temiz mi?" cümlesi...
Geldi bazı iktidar yanlılarının "iftar sofrasına oturuyorsunuz ama bakalım samimi misiniz?" cümlesi...
-Gitti eski laikçilerin "Dini siyasete alet ediyorlar" cümlesi...
Geldi bazı iktidar yanlılarının "Geziciler dini siyasete alet ediyor" cümlesi...
- Gitti eski laikçilerin "Erbakan sırf propaganda için aynı vaktin namazını beş ayrı yerde kılıyor" iftirası...
Geldi bazı iktidar yanlılarının "Onların hiçbiri oruç tutmuyordu" iftirası...
-Gitti eski laikçilerin "Dini istismar ediyorlar" cümlesi...
Geldi bazı iktidar yanlılarının "Geziciler dini istismar ediyor" cümlesi...
-Gitti eski laikçilerin "Bunlar din üzerinden bölücülük yapıyorlar" suçlaması...
Geldi bazı iktidar yanlılarının "Geziciler din üzerinden bölücülük yapıyorlar" suçlaması...
- Gitti eski laikçilerin "Gösteriş için ibadet ediyorlar" ithamı...
Geldi bazı iktidar yanlılarının "Gösteriş için iftar yapıyorlar" ithamı.
Eski laikçilerin şu türden özellikleri de vardı: Parmak sallarlardı... Dudak bükerlerdi... Küçümserlerdi... Niyet okurlardı... Taş gibi katılaşırlardı... Gözdağı verirlerdi...
Bazı iktidar yanlıları, eski laikçilerin bu özelliklerini de kapmış görünüyorlar:Parmak sallıyorlar, dudak büküyorlar, küçümsüyorlar, niyet okuyorlar, katılaşıyorlar, gözdağı veriyorlar.,
dünkü Yeni Şafak birinci sayfasında yazdı "Soros ve faiz lobisi yaptı!" diye.Çok ilginç değil mi? Kemalist kesim yıllarca "Soros'un çocukları"nın nasıl Erdoğan ve AKP'yi desteklediğini söyleyip durmuşlardı; demek ki şimdi komplo rolleri değişmiş!
seçim barajına yönelik akp tutumunda da bu görülür.
dün askeri vesayete karşıyız, asker anayasına hayır! ileri demokrasi getirdik derler.
seçim barajını indirelim önerisi geldiğinde rte den açıklama gelir: Seçim barajının inmesine Türkiye henüz hazır değil!
ne kadar güzel bir cümle değil mi?
her bokun suçlusu tek parti zihniyeti cehape'yi böyle laflar ettiği için eleştirmiyor muydu rte?
yeri geldi mi cehape zihniyeti yeri geldi mi askeri anayasa durağa götürecek trenler galiba!
haa bunu akp değil de akp nin oy oranındaki başka bir parti yapar mıydı? yapmazdı. çünkü sistem güçlüyü koruyor!
o zaman sözlükte vatanı savunur gibi akp yi savunanlar akp nin ileri demokrasi getirdiği ikiyüzlülüğünü bıraksınlar lütfen!
bugün fatih altaylı bu konuya dikkat çekmiş
--------- alıntı ------------
Cumhuriyet Halk Partisi, geçmişinde sağ kesimde yer almış aday gösterdi.
Bir grup CHP'li "Partiyi, partilileri sattınız" diye tepki gösterdi.
- Adalet ve Kalkınma Partisi, sol kökenli aday gösterir, AK Partililer "Herkes şemsiyemiz altında toplanıyor. Bize biat ediyor" der.
- Cumhuriyet Halk Partisi, BDP kökenli aday gösterir, CHP'liler "Bölücüler aramıza sızdı" diye gürültü koparırlar.
- Adalet ve Kalkınma Partisi, BDP Genel Başkan Yardımcısı'nı transfer edip aday gösterir, AK Partililer "Türkiye'nin çimentosuyuz" diye alkışlar.
- Cumhuriyet Halk Partisi, 30 yıl önce Deniz Gezmiş'leri eleştiren bir aday gösterir, CHP'liler "O lafları söyleyeni partimize nasıl sokarsınız?" diye bağırmaya başlar.
- Adalet ve Kalkınma Partisi dün, "Harun gibi geldiler, Karun oldular" diyen parti genel başkanını saflarına katar, AK Partililer "Yanlışını gördü, yanlıştan dönüp aramıza katıldı" derler.
- Koltukta otururken "Türkiye'de rejim tehlikesi var. Laiklik, Atatürkçülük tehlikede" diye CHP'nin misyonunu açıklayan Cumhuriyet Halk Partili, koltuk tehlikeye girince rejimdense koltuğun daha önemli olduğunu düşünüp CHP'ye karşı isyan başlatır.
- Koltuktan indirilen AK Partili ise "önemli olan davamız. Biz bu davayı kazanalım, nasıl olsa bir koltuk buluruz" diye parti için çalışmaya devam eder.
--------- alıntı ------------ http://www.haberturk.com/...-parti-arasindaki-farklar
aslında aynı vasat siyaset yürütme şekli tüm partilerimizde mevcut.
ilk akla gelen taktikler, konuşmalar, sloganlar...
akp'de partide biat kültürü yoğun bir şekilde yaşandığından her gelen çarka kolayca adapte olabiliyorlar!
ancak itiraf edelim ki akp propaganda ve basın konusunda (genel olarak iletişim diyelim) diğer partilerden önde.
bu nedenledir ki ellerindeki üstün basın gücü ile kendileri aynı davranışı yaptığında halktan tepki gelmiyor (hatta iyi bir şey gibi halka sunuyorlar) ama chp yaptığında "tü kaka" olarak yanıt buluyor.
yıllarca cemaat ile ittifak yaptılar!
öcalan ve pkk'yı iktidar ortağı haline getirdiler.
iktidar olmadan önce ve iktidarları sırasında abd'nin kuyruğundan ayrılmadılar!
başka partilerden transferlerle büyüdüler!
şimdi chp bu yöntemlerden bazılarına yeltendiğinde basın yaygarayı koparıyor!