yeni yök başkanının türban yasağını kaldırmaya meyilli olmasının farkına varılmasından dolayı kaygılanmaktır aslında.
Evet, türban yasağı kaldırılacaktır. Görünen köy klavuz istemez.
Yasağın kaldırılması son derece demokratik bir adım olacak, inancı gereği başını örtenler üniversitede öğrenim görme haklarını elde etmiş olacaklardır. Olması gereken budur.
Türbanı siyasi bir simge, türbanlı öğrenciyi de rejime karşı bir tehdit olarak algılayan ya da göstermeye çalışanlar da havasını alacaktır.
Evet, türbanlı öğrencilerin içinde gerçekten de rejimi değiştirmeye yönelik çalışmalar içine girecekler olanlar olacaktır, burası kesindir, lakin bütün türbanlıları bu kategoriye sokmak insan haklarına aykırıdır.
Kaldı ki türban kavgasında çatışma içinde olan iki taraf da aslında sadece kendi menfaat ve iktidarlarını düşündüklerinden, bu kavgadan zararlı çıkan daima halk olmuştur.
Türbana karşı çıkanlar vakti zamanında yök gibi bir ucubeyi milletin başına bela edenler değil midir? Türban için şimdi feryat edenler üniversiteleri amacından saptırıp yüksek lise haline getirenler değil midir?
Kim ne derse desin dinine ve inancına bağlı olan halk da, denize düşen yılana sarılır misali, türban yasağını kaldırma gücü ve yetkisini eline geçirmiş olanlara sarılmıştır. Çünkü halk inancını herşeyden üstün tutmaktadır. Aldığı aile terbiyesi bunu gerektirmektedir. Bunun aksini kimse iddia edemez.
Türban yasağının kalkması ile birçok öğrenci öğrenim hakkını geri almış olacaktır, bu demokratik bir adımdır. Buraya kadar herşey iyi hoştur. Peki sonra ne olacaktır?
Türban yasağını kaldırma güç ve yetkisini ele geçirmiş olanlara sırtlarını dayayan ve onlardan güç alan bir takım oluşumlar, yavaş yavaş namaz kılmayan, oruç tutmayan öğrenciler üzerinde baskı kurmaya başlayacaklardır. Bu baskı zamanla lise ve orta öğretim kurumlarına, oradan devlet dairelerine, emniyet teşkilatına ve en nihayetinde de tsk'ya kadar uzanacaktır. Bir diğer adım muhtemelen halkın sosyal yaşamına etki edilmesi olacaktır, alkol tüketimi, eğlence anlayışı, medya gibi unsurlar kontrol altına alınacak, halk ılımlı islami yaşamaya yönlendirilecek, buna karşı çıkanlar bir şekilde bertaraf edilecektir. Son olarak da, Atatürk'ün izleri bu ülkeden silinmeye başlanacak, ülke tamamen ele geçirilmiş bir vaziyette ümmetçi ve islami bir yönetim anlayışına sahip olacaktır. Tüm bunların uygulanabilmesi için gerekli kadrolaşma cemaat tarafından çoktan tamamlamış ve en üst makam olan cumhurbaşkanlığı da elde edilerek birinci etap tamamlanmıştır. Ilımlı islam cumhuriyetine giden yolda bütün engeller tek tek aşılmıştır.
Tüm bunlar olurken, biriler hala feryat etmeye devam edecek, ancak sesleri osuruk sesi kadar etkili olacak, zamanla bunlar da sindirilecektir. iktidarda kim varsa ona yalakalık etmeyi kendine vazife bilen ve bundan asla taviz vermeyen necip türk halkı da umursamaz bir şekilde yaşamına ve sömürülmeye devam edecektir.
Götünüzü de yırtsanız, taksim meydanına çıkıp avaz avaz bağırarak kendinizi de yaksanız bunlara engel olamayacaksınız.
Tartışma bitmiştir, ben de zaten tuvalete gidecem sıkıştım çünkü.
yeni atanan yök (yüksek öğretim kurumu)* başkanının yerince yasakcı olmadığı için üzülen , bir kalemiz daha elimizden gitti diye kendini şaraba veren , ilerici , cağdaş , aydın kişilerin şu sıralar içinde bulundukları ruh hali .