orhangazi devlet yurdunda kalıp hergün kampuse giden bir öğrencinin götüyle güleceği laftır. sadece 1 hafta katlandım o eziyete ve bursa'nın gayet de büyük bir şehir olduğunu anladım ilk haftadan.
hayatını altıparmakla ünlü cadde arasında sürdürenlerin söyleyeceği, pilot sanayi, organize sanayi ve teleferiğin birbirinden ne kadar uzak olduğunu bu alanın ne kadar geniş olduğunu hiç bir zaman anlayamacak olanların söyleyeceği sözdür.
merkez ilçeler arası mesafelerin diğer şehirlere göre daha az olduğundan, yapılaşma ile yeşilin birbirine girdiğinden ve uludağı ile site yaşamına meydan okuyan bir şehir olduğundan bihaber bireyin yanılsaması olabilir nihayetinde. bursa küçük bir şehir değildir; küçük olan belki de bireylerin beyinleri veya kafa yapıları olabilir...
büyük şehirler bir yana osmaniye, tokat, yozgat gibi köyden biraz hallice illerden gelip bu lafı edenler de vardır ki önce doyasıya gülünür, devam ederse kapalıçarşı'ya bırakılıp kaybolması için beklenilir.
kıçını kaldırıp yerleşim den ayrılamayan tayfanın savurması. bu kişiler genelde istanbul sosyetesinin tutunamayan evlatlarıdır. adamı vegas a koysan burda niye kelle paça yapan bir yer yok der.
(bkz: hafız las vegas çok trash yaa)
dağ yoluna çıkıp bira içemeyen, yada mudanya' ya deniz havası alıp gezmeye gidemeyen sadece oturduğu yerde tıkılıp kalan insanların ürettiği saçma sapan önermedir.
istanbul'dan her geri geldiğimde sarfettiğim cümle, on dakika sonrasında ise "ama yine de güzel beah" cümlesi gelir. şehir merkezi aslında alan olarak bakıldığında epey büyüktür ama yapılabilicek faliyet azdır. bu yüzden bu cümle çoğu istanbullunun ağzından düşmez ama istanbulluların kıçı büyükse biz ne yapalım?
ankaradan ötesini görmemiş insanların söyleyebileceği cümle. eğer burada örnek olarak verilen "kıç" kendi "kıç"ı ise, bursa bayağı büyük olsa gerektir. bir gün altıparmaktan binmişim otobüse karşılıklı oturulan koltuklardan birine oturmuşum. derken bindi bunlardan iki tanesi * biri daha oturur oturmaz "alın bursanızı bilmem napın" dedi. nasıl sinir oldum, şimdi bişey söylesem olay büyüyecek, belli. ses çıkarmayayım diyorum, kızın rahat durduğu yok ki. gözümün içine baka baka ayağını sallayıp pantolonuma vuruyor. o an anladım uyuşturucu krizi nasıl bişey *. allah'ım ben bu kızı dayak manyağı yapmazsam kafayı yerim.
hayatımda kız dövmüş değilim, eziğin biri için de bu kuralımı bozamam ama bu ne ya. artık bekliyorum sadece bir hareket daha, gözümü kararttım olay çıkartacam. neyse ki fazla gitmeden indiler, ben de kurtuldum.
bursaya laf söyleyebilmek için önce beyin sahibi olmak gerekir. hem ne demişler:
Bursayı sadece yaşadığı mahalle zanneden, sonradan görme, istanbul, izmir yada diğer büyük şehirlerin varoşlarından gelip bursada artizlik yapmaya çalışan zavallı kişilik...
