hayata at, ne atı eşek gözlüğü ile bakan, dini kendi tekeline almış, kendisinden farklı hiçbir yaşam şekline müsamaha göstermeyen ve her daim ağızları köpüklü ki bu köpük diş macunu köpüğü değil bildiğin salyalı olan zavallıcık yaşam formatlarının bitmek tükenmek bilmeyen nefretidir.
nasıl beslersiniz, nasıl taşırsınız bu nefreti?
bu kadar kararmış ruhlarınızla, kalplerinizle hangi ilahi duyguları anlar da ibadet edersiniz?
sizden farklı yaşayan insanlara karşı nedir bu hoşgörüsüzlük, karşınızdaki insanlara fikirlere nasıl bu kafar hayasızca saldırabiliyorsunuz?
o beyinlerinizde insanlara hakaret ve küfür etmekten başka bir şekilde cevap verebilecek cümleler kurabilecek hiç mi bir şey yok ?
kendine güvensizlikten kaynaklanan bir nefrettir. din dışında herhangi bir hayat tarzı , onların hayat tarzını değiştirmeye yönelik bir tehdit olarak gördüklerinden dolayıdır.
ancak kabul etmek gerekir ki benzeri bir nefret de ateistlerin içinde vardır.
din hakkında en ufak bir yorum getirene olur olmadık yakıştırmalar yapılıp nefretle saldırılmaktadır.
yobaz olmak bir inanca düşünceye aşırı bağlılık olduğuna göre, evet yobaz, dikkatini çekiyorum burda her türlü yobaz kendisi gibi olmayana karşı tahammülsüz, nefret dolu...
illaki olayı din eksenli görmek çok mantıksız, her ne olursa olsun, at gözlüğüyle bakıp, tek taraflı algılayıp, tahammül sınırlarını zorluyorsan, bu senin de ötekine karşı nefretini gösterir...bu anlamda her ''yobaz'' ciddi anlamda hazımsızlık problemiyle karşı karşıyadır...
-sen hangi görüşü savunuyorsun?
+x
- niye?
+çünkü şundan şundan dolayı savunuyorum. bununla ilgili şu detaylar benimle bağdaşıyor.
-yobazsın sen.
+ya bir git allah aşkına.
- herkes duysun bu adam nefret ve dehşet saçıyor etrafına.
kendi koyduğu kriterlere göre insanları sınıflayıp yobaz damgası vuran bireyin asıl kendisinin yobaz olduğunu farkedemeyecek kadar aptal olması sonucu duyduğu kini başkasına malederek açığa vurmak istemesi çabasının ürünü olan düşüncedir. başlıktan ve ilk entry' den bu sonuca ulaşmak biraz zeka sahibi her insana nasip olur ancak bu başlığın altına o entry'i girerek rezil olmak nasip olmaz sanırsam...
adı üzerinde yobaz olduğundandır. yobazlık budur zaten, içinde nefret taşımak, sevgiden nasibini almamak. bunların dedeleriyle atatürk uğraşmıştı, tohumları ile uğraşmak bize kaldı.
'yobaz'lar şöyledir, 'yobaz'lar böyledir diye, ahkam kesen çok yüce şahsiyetler acaba kendileri ne yapıyor şuanda?
insanları etiketleyip şöyle olur bunlar, böyle olur bunlar diyerek illaki belirli bir sınıfa koyup, dinden imandan bahseden her insanı yobaz kelimesiyle etiketleyince, kendi kafasındaki o hayal mahsülü kişiler için bunlar böyle olur işte, dinden imandan her bahseden böyledir deyince yobazlık yapmıyosunda ne yapıyosun?
sen daha kafandaki uyduruk yobaz modelini silip atamıyorsun, ısrar ediyorsun, her gördüğün sakallıya dede deme alışkanlığın zirveyi görmüş, sıyrılamıyorsun bu düşünceden...sorgusuz sualsiz dinden imandan her bahsedene yobaz etiketi yapıştııyosun, hani nerde senin farklılıkları görebilen çoklu perspektiflerin? farklı bakabilen açıların?
sen kendin yobazın önde gideni olduğunu unutuyorsun, sonra kalkıp millete ahkam kesiyorsun..sevsinler senin yobaz anlayışını..!
yobazların içindeki bitmeyen nefret, her gördüğü sakallıya dede deme alışkanlığından vazgeçemeyen, bakış açılarını donduran insanın içindeki nefrettir. hadi şimdiiii git önce kendi bakış açılarını bir gözden geçir, sonra gel oyuna devam edelim...
sadece dini tekeline alan yobazlarda değil, kemalizm ve laikliği tekeline alan, atatürk yobazlarında, laiklik yobazlarında, kemalizme mensup yobazlarda da görülebilecek nefrettir.
insanların gurur duyarak "evet yobazım" diyebildiği bir sözlükte görüşün de önemi yoktur. sağı solu farketmez; yobazlar dünyaya fazlalıktır. zamanla temizlenecekleri yerde artmaktadırlar. ölüp gitseler şahsen dünya daha iyi bir yer olacaktır. (aa ben de yobaz oldum iyi mi?)
Muhsin yazıcıoğlu'nun vefatına '' gebersin köpek nihohohohahahaha" tadında yaklaşanların, her türlü durumda artık yüzsüzlüklerinin, çirkefliklerinin tavan yapması nedeniyle asla bitmeyecek olan duygudur. işin yobazlık kısmı ise bu süt danalarının kendi uydurmaları. Kendilerinin her saldırısına, her sataşmasına, her türlü pisliğine aynı şekilde karşılık vermeyen herkes yobazdır böylelerinin gözünde.
Allah'a ve peygamberine inanıldığı için yobaz olunuyorsa, en büyük yobaz benim son tahlilde. içimde ki bitmek bilmeyen nefrete gelince, ulan banane sizin yerinize sorgunuzu sualinizi ben mi vericem. *
yabazdan kasıt islam dininin gereklerini yerine getirmek ise bir kere en başından yanlış bir tespittir.islam dinin de nefretin ve kinin yeri yoktur. btmek bilmeyen nefret demişsin dostum buna şu islamdan nefret eden gürüh ta dahil mi acaba onlarda bu pis duygudan nasipleniyor mu? mesela ölünün arkasından it sürüsü havlayan cinsler ya da bir adam namaz kıldı diye hade hödü burası laik bir ülke ibadetini gece evin de yap kazası var telafisi var diyen tipler ya da ya da anladın sen onu. önce sizden başlayalım derim. *
şimdi birisi benim kafama taş atıyor. kaldırıp o taşı fırlatıyorum çünkü canım yandı.
"hani dininiz hoş görü diniydi" diyor karşımdaki. canım benim.
"sizden farklı yaşayanlara nedir bu hoşgörüsüzlük" dendi de gözlerim doldu.
tektipleştirme, sorgusuz itaat emri düsturuyla hareket eden ve bu ülkenin aydınlık yüzü olduğunu iddia eden kesim; ya benim düşündüğümü düşünürsün ya da buraya giremezsin, ya giydiğimi giyersin ya da burdan geçemezsin derken farklı yaşamlara gösterdiği hoşgörüyle mi sergiledi bu davranışları?
ve dayanak noktaları ise şu: her şeyin bir kuralı var.
canikom kural insandan bağımsız değildir. kuralları insanlar koyar. ben senin anlayışını saygı gösteriyorum ama kurallar böyle. yık, sok at o kuralları öyleyse. ama hayır bunu yapmaz. neden? çünkü suçu yıkacağı ululuk atfettiği bir yasa var yanı başında.
yobazlar dini tekeline almış. imiş.
yobazlar dini tekeline almış ise dinsiz olurum. mevzu çözülür.
bazısı yaşamayı tekele almış. ancak ölürseniz bitiyor.
okula alma, askere alma, devlet dairesine alma, alma, alma, yaşadığı hayatı aşağıla, karanlık bul, her fırsatta hakaret et, gerici de, dinleme gereği bile gösterme, özgürlük isteğine saygı duyma, yaşama hakkı tanıma, tanıma, tanıma.
sonra?
ya ne kadar nefret dolular.
senin de yavrunu lahmacun yapsalar sen de ağlarsın.(kedi atasözü)
laikçi teyzelerde fazlasıyla olan nefrettir. bu da nerden çıktı derseniz. sabah saat 11.00 da bu başlığı okuyup israil başkonsolosluğu na doğru gitmek için yola çıktım. iett otobüsü geldi. levent istikametine gidiyorum. yanı başımda laikçi teyzeler türkan saylan ın cenazesini yorumlayıp dindar insanlara yakışıksız ifadelerde bulunuyorlar. ya diyorum bu başlığın sahibi ve savunucuları herhalde bundan rahatsız olmazlar. neticede yobaz değiller laikçi teyzeler, çağdaş insanlar. neyse efendim otobüs durağa yanaştı ve kapalı yaşlı bir teyze içeri girdi. bu laikçi teyzeler kendi aralarında başladılar laf yarışına. inanın bir insana bu kadar mı hakaret edilir sırf giyiminden dolayı. ayıp gerçekten çok ayıp. rezilliğin dik alası bir durum. bu kadar mı insanların giyimine düşmansınız ? yobazların içindeki bitmek bilmeyen nefreti anlatanlar işin bu kısmına da el atsınlar da, laikçi teyzelerin içindeki bitmeyen nefreti yazsın. zira bu sadece bir örnek, onlarcasına bire bir şahit olunmuştur.
kendi bildikleri dışında hiçbir şeye inanmayan, bağnaz insanların içindeki nefrettir. bu insanlar kendi akıllarını kullanamadıkları için başkalarının aklı sayesinde yaşar anca böyle yaşamını sürdürüp bir birey olabilir. karakterden, kişilikten ve düşünmekten acizdir bu insanlar.
not: sözüm muhafazakar ve gelenekçi insanlara değil, birşeye körükörüne inanan insanlara.
inanılmaz dogru tespit, türkiye natoya girmek için başvurdugunda nato nun türkiyeyi almak için 2 şartı vardı, birincisi milli şef inönü ye, çok partili sisteme geçiiş ikincisi, sosyal hayatın üzerinden devlet kontrolünün kalkması, insan hakları beyannamesi çerçevesinde din egitiminindeki yasagın kalkması, bakın yobaz ogünden bugüne yobaz, aslında biz on yılların zulmunden dolayı samimileştik aramızda kısaca ona faşizt diyoruz. din egitimi diyince, müslüman diyince kuduran bu bünyeler, başörtüsü görünce kusmuklarının arasından kafalarını kaldırıp höykürüyorlar.