pek çirkef kavgalardır. işte bakın, ismailağa cemaati'nin bir kısmı, sırf yandaşlık derdine, daha düne kadar evliyadan saydıkları, adını anarken halen (tabi usulen) "Kuddise Sirruhû" dedikleri mahmut ustaosmanoğlu'na neler yapıyorlar:
işte yobazlar böyledir. yeri geldiğinde üç kuruşluk dünya menfaati için, hırsızlıkları, yolsuzlukları, zulümleri neredeyse arşa kadar uzanan zalimlerin peşine takılır, evliyadan saydıklarını bile terk ederler.
yobazlar ezelden beri böyleydi. zamanında yine sırf dünya menfaati için, peygamberlerinin torunlarının karşısında, ebu süfyan döllerinin yanında saf tutmaktan çekinmemiş, peygamberlerinin torunlarından ikisini öldürmüşlerdi. öldürenlerden birini hala sahabeden, diğerini tabiinden sayarlar... kadir mısıroğlu gibiler peygamberinin torununu öldüren ebu süfyan dölünü haklı bulur.
sakın şu ağzı kalabalık yobazların kadınlar hamamı kavgalarına benzeyen kavgalarına gülüp geçmeyin. son derece ciddi ve tehlikelidirler. biraz hafızası olan ismailağa cemaatinde benzer kavgalarda kaç kişinin öldürüldüğünü hatırlar.
Tam 17 Aralık 1927'de Mustafa Kemal Atatürk Mecliste şunu diyor: "Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis, bu tip yapılar din ve devlet düşmanı olduğu, Selçuklu ve Osmanlı'yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. Çok değil, yüz yıla kalmadan, eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir. Ayrıca, unutmayın ki o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlamaktan geri kalmayacaktır."