insanları tipiyle yargılayandır. kişideki keçi sakalı görünce kişiyi serseri, badem bıyığını görüğünde ise efendi sanandır. tip ile kişiliğin doğru orantılı olduğunu zannedendir kısacası.
artık çoluk çocuğun ağzına sakız olmuş kelime. sivilceli ergenlerin kendi görüşünden olmayan herkese yapıştırdığı yafta. dikkat ettim de "yobaz" kelimesi geçen entrylerin çoğu artı oylanıyor. ilginç tabi.
"bu yobazların hepsine orta parmak" gibi iq seviyesi eksilerde olan entry bile artı oylanıyor. düşünün yani yaş ortalaması ne kadar düştü.
yobaz; faşist, adam kesen, yakan, kundaktaki bebekleri doğrayan, kadın kız çoluk çocuk dinlemeyen, sürüler halinde gezen, (tek başına yusuf yusuf) gözü dönmüş,
bu dünyadan kar sağlayan kirli bir el var,
zorla kesilen haraçla bir dünya doyar.
karanlık hasat mevsiminde, gündüz ağlar,
son günler yaklaştıkça güneşte yakar.
sen, yobaz! efendinin sağ yanında yerini al!
sen, düzenbaz! efendinin sol yanında yerini al!
ve sen! etme naz, efendinin kucağında yerini al!
sahipten emir alan tüm acizler azar,
bilmez cahil, ruh evidir, bedense mezar.
yüzyıllardır kanla beslendi, tarihte yazar
hem sapkındır hem de derki: "değmesin nazar."
sen, yobaz! efendine inanmayanın canını al!
sen, düzenbaz! efendinin haramından payını al!
ve sen, etme naz! efendinin kucağında yerini al!
aydınlığa çıkarmak için uzanan o el,
karanlığın içinden geliyor,
cahil!
bre cahil!
ona akıl verin, ihtiyacı var;
aklının odacıkları pek bir dar,
ıssız yığıntıdan kurtulacağına,
sabah akşam, örer odaya duvar!
cahil, allah senin çileni versin,
oğlun senin tersin olsun ki, ersin!
kalbimizde elbet herkese yer var,
ancak akıl denen muamma seni neylesin?
sanki doğar doğmaz ilk duyduğuna inanmış,
hemen ardından da kapıları kapatmış,
yeter ki şu aciz beden tam doysun,
zaten ruh ve akıl bataklığa saplanmış...
hem cahilsin hem de akıl verirsin,
sana maruz kalan nasıl delirmesin?
işe yarar bir şey olsa, aklında
iblis oturabilir miydi şimdi sarayda?
apışının arasıyla düşünen:
yaradanı "yapma." dese de yapar.
ölünce elbet herkese bir ev var...
...ve bir kısmının manzarası ateştir.
kelime manası dinden uzaklaşan anlamındadır fakat günümüzde tam tersi bir durum olan dindarlar için kullanılmaktadır buradan varcağmız sonuç ise millete yobaz yaftasını geçirenlerin asıl yobazlar olduklarıdır.
körü körüne bir fikre saplanmış ve acaba yanlış yapıyor olabilir miyim sorusunu kendisine sormayan, kendi düşüncesini kabul etmeyenleri gericilikle suçlayan kişidir. örneğin: kemalist
şu sıralar sözlükte bolca boy gösteren ınsancıklardır.
bu ülkenin havasını alırlar, solurlar, ama özgürce yaşama sebeplerinin, babalarının kim olduğunu bilme sebeplerinin atatürk olduğunu anlamadan, atatürk'e dil uzatırlar.
keske kurtarmasaydı dedelerınızı atatürk te, şu an fransa'da, italya'da, arabistan'da arasaydınız babalarınızın kim olduğunu demek geliyor içimizden. arsızlık bu ya, belki de bunu tercih ederlerdi.
hep kızdıkları, alındıkları şu şiiri bir kez daha gönderelim kendilerine.
dip not: kendilerine şerefsiz lafını biz değil neyzen demiştir, gene alınmasınlar, aman diyeyim:
Ne ararsın Tanrı ile aramda
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Başı açığa neden türban sorarsın?
Rakı, şarap içiyorsam sana ne
Yoksa sana bir zararı, içerim
ikimiz de gelsek kıldan köprüye
Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.
Esir iken mümkün müdür ibadet
Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et...
Senin gibi dürzülerin yüzünden
Dininden de soğuyacak bu millet.
işgaldeki hali sakın unutma
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz
Sen anandan yine çıkardın amma
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz...
türkiye de, gözönünde bulunan bir grubun yapabildiği en sağlam parçadır (bkz: kurban). böyle ayar vermeleri ancak "yabancı" müziklerde görürdük ki sağolsunlar grup elemanları her bir tonuyla şarkının ruhunu mükemmel bir biçimde aks etmişler. vokaller ise ayrı bir olay... deniz yılmaz efendi zannımca bu parça ile zirveye oturmuştur. parça içerisinde ara sıra yaptığı brutalvari vokalin yanısıra son giren gaz kısımda "sana maruz kalan nasıl delirmesin..." derken, "nasıl" cümlesinde öyle bir nağme yaparki sanırım olayın özeti budur.
kısaca; kurban adlı güzide türk grubumuzun işin nasıl yapılabileceğini gösterdiği parçalardan sadece bir tanesidir. tebrik ediyoruz efendim.
hayatımda dinledigim en etkileyici sonlardan birine sahip sarkıdır. sıp diye, surata vura vura bitiyor daha dakikalar var sanarken.. sarkı bittikten sonra bir sure beyinde son satır donup duruyor yankılı bir sekilde..
atatürk'ü sevmez, ulusalcı , yani vatanı sevenlerden olmaktan ziyade, ümmetçi olur, arap emperyalizmini savunur, ve özgür düşünmekten ziyade rte gibi şeyhinin dizi dibine kapanır, el etek, ayak öper. şeyhinin kuludur...
yobaz ve çeşitleri
sual: yobaz ne demektir?
cevap
yobaz, bütün gerçekler kendisine gösterildiği halde, kabul etmeyen, kendi indi ve hatalı görüşünde körü körüne ısrar ve inat eden kaba, cahil kimse demektir.
her mesleğin, her ideolojinin yobazı olur. mesela din yobazı, fen yobazı, devrim yobazı, evrim yobazı, siyaset yobazı, laiklik yobazı gibi çeşitli yobazlar vardır.
yobazların en zararlısı, mal, para, makam elde etmek için yabancı ideolojilerin, dinde reformcuların ve mezhepsizlerin propagandalarını yaparak, milletin imanını, ahlakını bozan, satılmış, din, fen ve siyaset yobazlarıdır. birer örnek verelim:
1- cahil yobaz: din ve dünya bilgilerinden mahrum olanlardır. bunlar, bölücülük yaptıkları gibi, din düşmanlarına çabuk aldanıp, zararlı yollara kolayca sürüklenebilir. osmanlı tarihini kana boyayan patrona halil, kabakçı mustafa, mehdiyim diyen celâli gibi kimseler bu yobazlardandır. günümüzde de mehdiyim, resulüm diyen böyle yobazlar çoktur.
2- din yobazı: az çok ilimleri varsa da, sinsi maksatlarına, mala, mevkie kavuşmak için, bilmediklerini veya bildiklerinin tersini söyleyip yaparlar. islamiyetin dışına çıkarlar. kötülükte, dini yıkmakta, cahillere örnek olur, rehberlik ederler. (yalnız kuran) diyerek kuran-ı kerimi de kendi görüşlerine göre açıklayıp, hadis-i şerifleri ve hak mezhepleri inkâr edenler, din yobazıdır.
3- fen yobazı: gençlerin imanlarını bozmak, bunları dinden, islamiyetten ayırmak için, uydurdukları şeyleri fen bilgisi, tıp bilgisi, ilericilik olarak anlatıp, din kitapları bu bilgilere uymadığı için yanlıştır, bunların gösterdiği yolda yaşamak gericiliktir derler. fen ilmi, din ilminin bir kolu olduğu halde, fen ilmini din ilminden ayrı gibi gösteren kimse fen yobazıdır.
4- devrim yobazı: devrim deyimi, batı dillerindeki revolution deyiminin çift anlamını taşımakta ve hem dönüşme, hem de zorla değiştirme, [ihtilâl] anlamlarındadır. diyalektik maddeciliğe göre, evrim ve devrim birbirine kökten bağlıdır. devrim, evrimin zorunlu sonucudur. devrimci yobazlara göre, bütün dünya, dinden uzaklaşarak mutlaka komünist olacaktır. din düşmanı sosyalistler, devrim yobazıdır.
5- evrim yobazı: kimi ilk insanın bir hücreden, kimi maymundan, son olarak da ayıdan geldiğini ileri sürenler çıktı. bilimsel olarak, bunların yanlışlığı ispat edildiği halde, kabul etmez, kendi yanlış görüşünde körü körüne inat edip, maymun soyu olduğunda ısrar eder. darvin nazariyesine ilim diyenler, evrim yobazıdır.
6- siyaset yobazı: kendisi iktidarda olmadığı müddetçe, diğerleri demokrasi düşmanıdır, ülke ise baştanbaşa sefalet ve karanlık içindedir. diğerleri iyi bir şey yapsa da desteklemez. onun vazifesi iyiye köstek olmaktır. seçimi kaybetse de, zafer yine onundur. kendi kötülüklerini, millî iradeye düşmanlıklarını görüp onları terk edenlere dönek derler.
7- laiklik yobazı: laiklik, dinin devlete, devletin de dine müdahale etmemesi, karışmaması demektir. ben laiklik taraftarıyım dediği halde, din işlerine karışıyorsa, dinin emirleriyle alay ediyorsa buna laiklik yobazı denir.