omuz-saç-el vesaire görünce tahrik olur olduğu yerde boşalır ne oruç kalır ne iman. allah muhafaza bir erkek olarak çekiniyorum yakında bende türban takacam benim saça'da hallenmesin ibneler.
yobaz hurafelere göre yaşayan, kendisini evliya zanneden aşırı takıntılı şahıslardır nazarımda. araştırmadan inanma, sadece kendi savlarında doğruluk payı arayan, nihayetinde kendinden olmayanları ötekileştiren insanlara yobaz sıfatını yakıştırabiliriz.
türkiye'mizdeki siyasi, sosyal ve diğer birçok sıkıntının ana kaynağı yozluğumuzdandır. ateist veya bir dine bağlı -dindar- olsun diğer insanları ötekileştiren bir anlayış yobazlıktan ileri gelir.
yobazlığın temel nedeni ise özgüven eksikliği ve korkudur.
içgüdüleri yok sayabilmek için dini inanışları kendi zihnine göre şekillendirmeye çalışan katı din mensuplarıdır. Dünyanın her yerinde ve her inanışında yer bulmaktadırlar.
kemalistlerin dindar kimseler için kullandığı ifade. ancak şu bilinmelidir ki; asıl küçülen küçümseyendir. çünkü küçümsedikleri adam şu gerçeğin farkındadır:
"bütün kitaplar tek bir kitabın daha iyi anlaşılması için okunur."
ülkenin son resmi rakamlara göre %49'unu itham ederken kullanılan sıfat. bakın muhalefetin en başarılı olduğu nokta budur. millete yobaz diye diye millet "yobaz" sıfatını ironi yapmak için de olsa benimsedi. aynen birilerine çağdaş dediği gibi.
bazı densizlerin tüm müslümanları hedef alarak kullandığı kelimedir.
gerçek bir müslüman asla yobaz olmaz ve yobazlara prim vermez.
müslümanım diyene yobaz yaftasını yapıştıran zihniyet, bir an önce yaptıkları bu hatadan vazgeçmelidir.
islamcı ya da kemalist, insanın yaşam alına müdahale eden, devletten on müdahale etmesini isteyen herkestir. bu açıdan en çok kemalistlerdir. islamcılrın bazıları da aşağı kalmazlar.
her yerde bolca bulunan, sözlüklerde ise okuma-yazma öğrenir öğrenmez salyalarını akıtarak dolaşan, sözlükleri porno sitelerle karıştırıp bir yandan hastalıklı düşüncelerini, öbür yandan da sapık tarafını tatmin etmeye çalışan; işin kötü tarafı aslında bir bok olmadığını bilen ama bunun tam tersi tepki gösteren (bkz: savunma mekanizmaları) yaşadığı dünyadan, ülkeden, hatta kafasının içindeki beyinden habersiz; duyu organları duyarsızlaştırılmış organizmalardır.
Otoriteye boyun eğerler, karşıdakinden de aynı davranışı beklerler. Hayatları siyah ve beyazdır. Bunun eğitimli olup/meslek sahibi olup olmamakla hiçbir ilgisi olmayıp; tam tersine en tehlikeli türleri okumuş olanlarda gizlidir (bkz: bu kadar cehalet ancak tahsille mümkündür)
Çünkü hepimiz biliriz ki, okumak cehaleti alır (aslında onu da almaz), ama eşeklik baki kalır.
edit: n'oldu sayın troller, çok mu zorunuza gitti? *