okuldayım. evet bildiğimiz okul. ve evime ilerliyorum bir yandan da eve gidince ne içeceğimi düşünüyorum. derken yobaz bir grubun eylemine rastladım. ''evet,evet'', ''referanduma geçit var'' gibi klasik yobaz zırvalarını bağırıyorlardı. bir solcu olarak biraz izleyeyim ve güleyim dedim. bunlar bir süreliğine yürüyüş yaptılar, peşlerinden gittim.
velhasıl kelam, bu yobazlar bir süreliğine yürüdüler. bizim kentin meydanında iktidara ve liderlerine bir iki yalakalık yaptılar ve dağıldılar. hepsi farklı yönlere dağıldı fakat ben içlerinde hoş bir dişi görmüştüm, direkt peşine takıldım. üstünde her yobazda olduğu gibi çarşaf vardı. bir kafeye girdi ve oturdu. hemen peşinden gittim ben de. ilkten karşısında oturdum, üstümde pardesüm, beyaz gömleğim ve siyah kravatım, ayrıca kumral saçlarım ve ela gözlerim ile dişiler için hoş göründüğümü biliyordum. kesişmeye başladık, kahve söyledim, bir müddet sonra yanıma geldi, biraz sohbet ettik, üniversite okuduğunu öğrendim. siyasi görüşün ne diye sorunca ''akp'' dedim direkt. , şans bu ya bu da fethullahçıymış oda. biraz konuştuk, kalıplaşmış yobazlık zırvalardan bahsetti ve kalktık, garaj fazla uzak değil istersen seni evine bırakayım dedim. olur dedi. neyse bisikletime bindik ve yola koyulduk, evine geldik. indi ve dedi ki;
+ içeriye gelmek ister misin ?
'' tabii ki'' dedim, neden gelmeyecektim ki lan, bunu bekliyordum hemen bisikletimin çantasından kondom aldım, iç cebime koydum. bir de ufak bir jb vardı, onu da aldım. evine gider gitmez çıkarttı çarşafı ve dudaklarıma yapıştı, dakikalarca öpüştük ve ben onu yavaşça soymaya başladım '' umarım kıllı değildir '' şeklinde dua etmeye başladım.
ve bingo ! daha hiç kesmemiş.
sabaha kadar seviştik, konsolunun önüne 200 tl bıraktım ve erken saatlerde kayboldum. aç kalmasın zavallı vesselam.
