zamanında fizik okumak isteyip zorla endüstri mühendisliği gibi dünyanın en boktan bölümünü okumak zorunda kalmış, hayatı boyunca hep pişman olmuş ve üniversitede yaptığı stajlar dışında hayatında mühendis ünvanını hiç taşımamış şahsımı duygulandırmıştır.
ulan hayallerimiz bugün gerçekleşmedi ama yarın başkaları gerçekleştirecek. ne güzel be. şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler...
mutlu olacaksa yolu açık olsun dediğim kardeşimizdir. mutlu olmak bu dünya da paha biçilemeyen ve parayla satın alınamayan bir şeydir. ne zamanı geri döndürebilirsiniz ne de yeniden doğabilirsiniz. hayırlı olsun.
istediği mesleği icra etmek için önüne çıkan yüzlerce engeli aşmış saygı duyulması gerek kişidir. Yks'de 27. sıraya gelerek ne derece çalışkan ve başarılı olduğunu göstermekle kalmamış ayrıca kendisine tıp, hukuk, mühendislik, mimarlık gibi tercihler yapmasını ve bu meslekleri yapmasını söyleyen toplum baskısını kırmıştır. Çocuğunu bir kaba sokmaya çalışan ve istemediği mesleğe yönlendirmeye çalışan bakış açısı gelişmemiş aile büyüklerine de ders vermiştir. Seçtiği bölümde başarılı olup mutlu olmasını ümit ediyor ve diğer gençlere örnek olduğu için kendisini gönülden destekliyorum.
Kendi ilgi alanı meraki neyse ona yönelmiş insandır bizim millet bi şaşırıyor tabi fizik okuyupta ne olacakmış yav bizim arkadaşın oglu okudu atanamadı bile yav diyor çoğunlugu böyle ama bana göre temel bilimler en önemli bilim dalıdır.
üniversite sınavlarına dair bazı yargılarımın istisnası olan kişidir. üniversite sınavları akademik anlamda çok yetersiz bir ölçüm yapar. bu sınava çalışıldığında hiçbir alanda birikim edinmezsiniz, kazandığınız şey sınav pratiği olur, kaç soruyu kaç dakikada çözdün sorusuna cevap verir hale gelirsiniz. zaten IQ ve EQ farkına hiç girmiyorum... dolayısıyla üniversite sınavlarında derece yapanlara -çoğunluğun aksine- hiçbir zaman bir "deha" gözüyle bakmadım. üniversite tercihlerinin de bu yüzden bir piyasası vardır, yüksek puanla "piyasanın tutmadığı" bir bölüme girersen "o puanla oraya mı girdin ya, yazık etmişsin puanına" tepkisiyle karşılaşılır. mesela mühendislik tutarken neden felsefeye girsin ki biri, değil mi? başlığa konu olan kişi ise tüm bu anlatılanların uzağında durmayı başarmış birisi gibi gözükmektedir, ülke adına, akademi adına ümit vericidir. piyasanın değil, hayallerinin peşinden gitmiş olma ihtimali yüksektir. yolu açık olsundur.