zaman zaman katıldığım önermedir. çizimler gayet iyi de sağlam espri yüzdesi çok düşük. yine de birçok karikatüristten yetenekli olduğunun altını çizmek gerekir.
tanım: kanımca doğru olan önermedir.
zira yiğit özgür her hafta çizdiği köşesinde en fazla bir karikatürüyle güldürebilmekteyken o dergideki* diğer çizerler yardırmaktadır. okul bahçesinde oturup dergi okuduğum vakit yanıma gelen insanlar direk bu adamı sayıklamaktadır. biraz mizah muhabbeti yapacağını sanan ben ise umut sarıkaya, cihan ceylan gibi karikatüristleri saymaya başlayınca onlar da kim edasıyla bakmaktadır.
not: bu yazıda salih memecan ismi hiç geçmemiştir.
edit cansever :
--spoiler--
bir karikatüristten beklenen şey, umut sarıkaya gibi tespit yapması değil, anlayabilecek kadar zekanız varsa karikatürlerine gülüyor oluşunuzdur. çizdikleri iki karakterle tanınabilmiş uğur gürsoy** ve cihan ceylan**'dan bahsetmedim bile farkındaysanız; özünde tırt kimseler olduklarından değil, yiğit özgür'le kıyaslanmak için tırt olduklarından dolayı.
--spoiler--
efendim şunu da belirtmeliyim ki cihan ceylan iki tiplemesiyle tanınmamıştır. onu önceden takip edenler bilecektir ki kemik dergisinde ''deli dışkısı'' isimli hayvani bir köşesi vardır. ne yazık ki eski olduğu için internette o döneme ait karikatür bulamıyor ve görsel veremiyorum. hatılayanlar ne demek istediğimi anlayacaktır.
bir boka benzemeyen karikatürlerine gülen ergenler sayesinde sükse yapmıştır. güzel karikatürleri yok mu? var. ama birçok karikatürü bir boka yaramaz.
karikatürün ne olduğunu bilmeyen, özenti takımının, ezberlerdiği bir isimdir işte...
edit: salih memecan çok iyi karikatüristtir diye bir önerme, cümle her ne sikimse, yok bu başlıkta! ne diye hemen olayı sidik yarışına çeviriyorsunuz anlamıyorum doğurusu.
kedinin ulaşamayacağı ciğere mundar demesidir o bence. adam komiklikten yıkılıyor. üstelik gayet tarz bir tipi de var. ne zaman taksimde karşılaşsak gözlerimi kendisinden ayıramıyorum, bi gün yanıma gelip bi laf sokacak ama du bakalım.
