bugün çocuğunu kaybeden mematinin ağladığı sırada keşke bu şarkı çalsaydı dediğim şarkı şiir.
rahmetli ömer lütfü mete nin muhteşem şiirlerinden birisidir.
türk tarihindeki "er" motifini şahane açıklayan ömer lütfi mete şiiridir. ne yazık ki bu kavram artık tersine dönmüştür. dokuz kavim taşa tutsa ölür ama yarin hüzünle bakması etkisizdir...
olduruyor da hancerliyor yuregimi, ne de guzel soyluyor; yigidi gul aglatir, surundurur de gam oldurur. keske yonetmen olsam, keske fragmanda bu muzigi kullanabilsemli hayaller kuracak vaktim olsa, mesai bitse be abi. hadi be dokuz, gel be temmuzzzz.
yuregi ile yigitligini bileyenlerden; gamsizligi ile sevdasini tetikleyenler icin geliversin bu turku. ne allahsiz, ne gamsizmissin deyivermenin bir yoluda bu turku oluversin nazli yare.
sabaha kadar dans senligi ile hikayelendirilmis leman esprisi gibi on bin kez dinledigim sarki. gun dogumundan gun batimina doyasiya melankoliye niyetlendigim bugun; "hayat gerceklerden ibaret" gulo diyebilecegim bir gun, taze biricik bir sevgiliyle yagmurlandirilmis, ince uzun hoyrat bir safak istiyorum allamdan. fonda da bu sarki caliyor ise eger, hayat gerceklerden ibaret sevgilim, hayat gerceklerden ibaret.