yoldas senin bir gulusun
bir dostunun yarasini
saramiyorsa artik
sen artik kendin degilsin
vur ofkeni dostuna
yansin daglarca gollerce
dokulmeyen gozyasimda
bogulsun deryalarca
yitip giden devrimler gibi
dost sesin dost guluslerin
simdi colde bir damla su
sen artik kendin degilsin
ofke caresizliktir bilirim
caresizligine olurum
sesinde acan bulutlara
inan herseyimi veririm
sanma ki bir yitiktir huzunlere sarilmam
sanma ki gulum bu huzun oldugunde bitecektir
bir gun mavi bulutlara
biner sonsuza giderim
dost sesini bulana dek
karanliga gulumserim
sebebi belli yitikliğin ve tüm "yitirilmiş ne varsa"ların ortak dili bir baş tacı, dil ucu şarkısı... bestecisi, ödeyemediği elektrik faturası yüzünden devletin karanlık bir eve mahkum ettiği "şarkılar yaşar"dır. ve o evde söndürülmeden unutulan bir mumla gelmiştir ecel sakalına...
ister ilkay'dan ister eylem'den gelsin o büyülü şarkı... ikisinde de ölmek güzeldir...
inandığın tüm düşüncelere rağmen ellerinin arasından kayıp giderek inancını sorgulatan. kanayan yaraya tuz basmasını öğreterek hayatın kayıp taraflarında seni seninle bırakan inanç,inandığın şey.
yoldaş senin bir gülüşün bir dostunun yarasını saramıyorsa artık sen artık kendin değilsin, diye harika bir cümlesi vardır ki müthiş anlamlıdır ve bu devirde bağıra bağıra sokaklarda insanlara söylenmelidir. dostluk yiterken...
karanlık geceyi gün ışığına yeğleyen neferler
düşünce suçuyla yitip gittiler bir sabah
bende gülüm o ölümsüz emanet
ve bize bırakılan cesaretti mirasımız
sende gidecektin ve tek kalacaktım ben
bu kahpe dünyanın sillesini çekemeyecek kadar güçsüz ve tek
ama gidecek olan bendim
hani hiçbir şey düşündüğü gibi gitmez ya bir insanın
işte öyleydin, öyleydik
şimdi sabırlarda ara beni sabır üzerine kurulu hayatlarda
naaşı al bayrağa sarılı bir şehidin düşlerinde bul beni
şimdi tüm ümidim kurşunlanmış
ve eşi o işçi haliyle sabahlara kadar yargılanmış bir kadına sor beni
doğum yapmakta olan ve yaşam ile ölüm arasında gidip gelen bir anaya sor beni
asker oğlum mektup yollar diye gözlerini yollara dikmiş bir anaya ve gözleri kan çanağı ağlamaklı bir ülkeye sor beni
ve o ülkenin başkenti olan isyan durağında bekler ol.
