'ne diye 20 yaş altı deyip hedef gösteriyorsun kardeşim' diyebilirsiniz. üstü de olabilir. ama ben pek rastlamadım.
bunların tek bir cümlesini anlamazsınız. koca yazıyı okusanız da ne anafikri kavrayabilirsiniz ne yardımcı fikirleri. iki cümlenin birbiriyle zerre alakası yoktur. çünkü hayatı cezmi ersöz okuyarak geçiyordur ve böyle giderse hayatı çürüyecektir. melankoliktir, depresiftir, umutsuzdur...
blog olunca, haliyle bir de avatarı filan olur bu kişinin. tipik 'uzaklara bakan siyahbeyaz genç fotoğrafı'dır bu. kızsa güzel değilse bile seksi görünüyordur, erkekse yakışıklı değilse bile karizmatik. fotoğraf öyle hüzünlüdür ki, başbakana kadar çıkıp 'abi şu insan evladının sorunu neyse çözün' demek gelir insanın içinden.
20 yaş altı dedim ya, üstüyse zaten o adamdan ümidi kesmek gerektiğinin göstergesidir bu. büyük yazarların anlamsız cümleler kurma özelliği olduğu inancıyla yaşayıp gider...
bu kadar anlattım, örnek vermezsem olmaz:
ve ölüm sessizliği. kimsesiz sokak kedileri gibi. korkuyorum...
böyle uzar gider bu. ve cezmi ersöz tarikatına biri daha katılmış olur... abicim, ablacım belli ki bi derdin var. e adam gibi anlatsan da çözüm önerisi sunsak. ama yok! illa ki ölüm sessizliği, illa ki kimsesiz yıldızlar...