genelde 3o yaşından önce serap ezgü'yle biz bize'de gözü yaşlı görmeye alışık olunanlardan olabilir.
ya da ezilen kadındır. ezilmeye devam eder ne yazık ki.
ya da özgür kızdır. bu evlenmemiş bile olabilir. öylece başında oldugu gibi alelacele çekip gidebilir yine otuz yaşından önce..
mümkün tabi.
evlendiği için neden hayatın tadını çıkaramayacağını merak eden insandır ayrıca. yahu adam evlenir evlenmez çocuk pompalamaya başlamıcak herhalde. sen sevgilinle gezerken oda sevgilisiyle geziyor olacak. tek fark belediyeden sevişme izni almış olmaları.
erken evlenmesiyle aynı pararellikte erken yaşta çocuk sahibi olması muhtemel insandır.
bööle çocuğuyla birlikte büyür. başta zor olur belki ama ilerde çocuğu ile kendi arasında az yaş farkı olacağından jenerasyon çatışması bir nebze azalır. öyle ki, ebeveyn ile çocuk arkadaş gibi takılır.
evliliğin getirdiği sorumluluk ve zorlukları çocuk yaşlarda göğüslemeye talip olmuş insandır bilmeden. ileriki yıllarda gözlerinin kıyısına yerleşmiş bir hüzünle izler hayatı. herkesten biraz daha fazla farkında olarak izler..
bu insan sizin lise arkadaşınız ise ve siz liseden mezun olduktan sonra onunla uzun süre görüşmeyip aradan dört yıl geçtiğinde görüşürüseniz vehametinin artacağı durum. siz vize, finallerle uğraşırken "ya bende benim kızı doktora götürdüm" diyerek sizi şaşırtır, ne kızı diye sorduğunda ise ailesinin isteği üzerine liseden çıkınca evlendiğini, bir yaşında kızı olduğunu öğrenirsiniz, biraz daha konuşup kapatırsınız telefonu. akabinde üzülürsünüz onun için.
ne yazık ki, hayatının elli ya da altmış yılını, evli veya dul olarak geçirecek insandır. bekarlık, bir kez ele geçer. mümkün olduğunca uzatılmalıdır. telafisi yoktur.