parasıyla değil mi yirmi de gider, otuz da gider denilebilecek bir olay olamaz. kendinin parası, imkanı olabilir ama herkes gibi mutlaka onunda en yakınında ihtiyaç içersinde olanlar vardır, yakını olmasa bile yardıma muhtaç birilerini ararsa bulabilir.
böyle bir öteki dünya nefis bencilliğiyle, uhreviyatı nasıl birleştirebilenlere yuh artık demek yerinde bir ikaz olur.
durumu varsa ziyareti makbul olunan durumdur. yuh ibaresi, ziyareti yapan kişinin hayat standartlarına göre söylenir ya da söylenmez. zira, köşede param var bununla da ziyaret yapayım diyen şahıs için ayıplanacak bir durum oluşturabilir. söylendiği gibi daha önce bir çok kez gidildikse mevcut parayı dağıtması daha makbul olacaktır.
alışkanlık haline gelmiştir ki, neden 20 kere gittiğini kendide bilmez.. kendince ibadet yapmış olur, kulluk borcunu yerine getirmiş olur. oysa ki bilmez, o kadar gideceğine yoksulun birini gönderse bin kat daha fazla sevap kazanacağını.. ama yok, gider gider yine gider..
20 kere parise gidip gezen tozan namzetlere bir şey söylemeyip mesele hac gibi uhrevi konuya gelince bok atmaya çalışan dümbük tespitidir aynı zamanda.ulan eşşoğlueşşek 8-10 kuruş harçlığını biriktirip telefonunu en son modeliyle yenileyeceğine 3 kuruşunu git fakire fukaraya ver o zaman diyesi geliyor da bırak boşver diyor sonra gönül.işte garip mantalite.cebinde parası olsa rus karıya gider karıyla kızla çarçur eder ondan sonra olay başkasına gelince hımm ne kadar da müsrifsiniz ibneler yorumunu yapar.o çuvaldızı birazda götünüze batırın beyler.
yirmi kere antalya ya parise vb gezmeye giden eğer para saçmıyorsa belli bir fayda, maliyet analizi yaparak karar verir. yani aklı, mantığı henüz redetmemişse bunu da ihtiyaçlar arasında algılar ve hesabını ona göre yapar.
bir insanın her parasal imkanı olduğunda tekrar, tekrar gitmeye çalışması önce sağlıklı mantığa ters düşer.
ilim çinde de olsa gidiniz sözü niye bu kadar rağbet görmüyor.
