benim çok yabancısı olduğum aşklar. Bazen benim ayıp saydığım bir şeyi öğreniyorum ki ayıp değilmiş son derece normalmiş. parayı ön planda tutan aşklardır. kadının tipinden önce parasına bakılan aşklardır. örneğin aynı kişi iibf mezunuysa "eh işte", atanamayan öğretmense "gideri var", atanmış öğretmense " manken gibi"dir.
bazen tam benim gerikafalı olduğuma kanaat getiriyorum. sonra bir bakıyorum ki evlenmişler ve benden de geri kafalı olmuşlar. tuhaf aşklardır kısacası.
genelleme yapmak doğru olmasada, kıçı boklu ergenlerin diline pelesenk olmuş aşk sözcüğünün anlamının üstü maalesef ki örtülmüştür. şiirlerde, şarkılarda, filmlerde, eskilerden duyup dinlediğimiz aşk ise şimdiki bu şıpsevdilik nedir? haa şimdikiler aşk ise o eskilerin yaşadıkları ne ola ki?
manavdan alınacak nar, elma ve portakalın evde katı meyve presi ile sıkılarak elde edilmiş saf içeceği aşk olarak kıstas alırsak, yirmi birinci yüzyıl aşkları olsa olsa market raflarını dolduran yapay meyve suları kutuları üzerinde yazan "doğala özdeş aroma" gibidir.
aşk her zaman aşktır denmeli herşeyden önce. zaten aksine aşk denmez ki yahu aşk ya vardır ya yoktur 100 sene önce insanlar birbirlerine bakınca içi titriyodu da bugün titremiyor mu titrer titremesine de zaman sadece insanları her geçen gün robatlaştırıyor duygusuzlaştırıyor ama ne olursa olsun bir gün bulunuyor 21. yy da olsakta aşk çokta güzel oluyor.
ilkokulda sevdigin kiza kokulu silgi hediye etmekti ask. ve bunu, o sinifin kosesinde kalem acarken yapmakti.
evde bir kac erkek arkadas ile bilgisayar basinda kutlanacak dogum gunu partisine, tek kiz olarak onu cagirmakti ask.
prezervatifin p'sini bilmezdik, el ele degerdi, goz goze bakardi. belki de utanilirdi cok.
su anki kalibindan cok uzakta olan ask, aslinda sevdigin kizin donem odevi kapagini word97 deki sikindirik wordart ile hazirlamakti. odev kapagini begenmeyecek diye korkmak, cok begendiginde opecek diye heyecanlanmakti.
bir zamanlar ask, yaz yaklasirken yapilan su savaslarinda onu korumakti, onun istediklerini islatmakti.
asik olunan kiza yahoo'dan mail adresi alip, bu adresi ve sifresini simli ve kalpli karta yazarak vermekti; ask, o'nun gelen kurtusunda paint'te cizilen kalp resmini gormesiydi.
diger arkadaslar alay edecek diye butun bunlari gizlice yapmakti ask, populer olmaktan rahatsizlik duymakti.
askin en masum tarafi da, karsilikli iki platonik asigin birbirlerine asik oldugunu bilmemesiydi.