tanımam etmem. bu arkadaş şarkı mesajlıyor, ben eyvallah diyorum. 2 tane yollamıştı düne kadar. ikisi de hüzünlü şarkılardı. dün gece üçüncü şarkısını da yolladı arkadaş. keyfim yerinde diye dinlemedim, eyvallah dedim geçtim. şimdi aklıma geldi ne gönderdi lan acaba bu amına koduğum diye bir baktım, barış manço'dan ömrümün sonbaharında'sını yollamış. ömrümün baharında ben bu şarkıyı ilk defa dinliyorum. amına koyayım senin sevgili kardeşim. çok beğendim şarkıyı.
Ben iyi bir adam olamadım galiba.
Ama kötü adamlardan da olmadım ki, en azından kötü adamların cezalandırılmasına katkıda bulundum.
Dolandırıcısı, tecavüzcüsü, katili... pişmanlıklarını, o namert gözlerin yaşardığına, o kanlı ellerin titrediğine şahit oldum. En azından suçluların cezalandırılmasına katkısı olan ve buna sevinen bir insanım, yani vicdan denilen şey hala nefes alıp veriyor bende, ben çoktan 40 çıkmış sanıyordum.
ama bu benim kötü adam olmadığım anlamına mı gelir?
her vicdanı olan insan iyi insan mıdır?
kötü adam olmak için polis telsizlerinden ismim mi anons edilmeli, mahkeme zabıtlarında hükmüm mü okunmalı, kelepçeler ile metrise mi konulmalı?
devletin en üst kıdeminden emekli 1 in 4 ü bir öğretmene hemde 4 senelik eğitim fakültesi mezunu 25 sene hizmet vermiş doğuya gitmiş teröristler tarafından taranmış tehdit edilmiş ama yılmamış öğrencilerine doğruyu göstermiş bir öğretmene devletin verdiği 1040 lira emekli maaşını çok gören yazar. ha kendisi mi ? tabi ki boş beleş biri. biz onun her alıp verdiği nefesi dahi çok görüyoruz. kısaca allah belasını versin.