yine dagdir dag

entry2 galeri0
    1.
  1. bir ölüm uzaklardan vurur yollara bizi
    bilge bir yalnızlığa serer hikayemizi

    kırık bir kırlangıcı dağlara çeker beyaz
    kapanır bir ustura, dindirir öfkemizi...
    -Sefa Kaplan-

    fırlatmıştım kalbimi uzağa, en uzağa
    denk gelir de rastlar diye bir yıldıza
    yanılıp susturdum ağrımın çağrısını
    çağrımın köhnemiş ağrısını
    aldırma! dedim oğlum: yine dağdır dağ
    konup göçen kurdun kuşun rağmına
    ayazda da, güneşte de yine dağ!

    yazılırken
    ayrılık
    kentin küskün ağaçlarına
    tüllerine, pervazlarına ve varoşlarına
    yazılırken
    kederlerin pasına
    yapayalnız yasına
    yazılırken
    bazen şarap tadına
    aşkların büyülü şarkısına
    ihanetin hiç dinmeyen yasına

    ve bir ömür bakılırken
    üç saniyede çekilen fotoğraflara
    aldırma! dedim yumruğum vurup omzuma
    yine dağdır dağ!
    ezberinde kaç defnenin, kaç mavzerin masalı
    kaç kurşunun, kaç çığlığın hüsranı?
    YILMAZ ODABAŞI
    0 ...
  2. 2.
  3. şiirin tamamı şöyledir;

    Fırlatmıştım kalbimi uzağa, en uzağa
    denk gelir de rastlar diye bir yıldıza;
    yanılıp susturdum ağrımın çağrısını
    çağrımın köhnemiş ağrısını
    ve ;aldırma! ; dedim oğlum,
    yine dağ;dır dağ;

    Yine dağ;dır dağ!
    Konup göçen kurdun kuşun rağmına
    ayazda da, güneşte de
    yine dağ...

    Yazılırken
    ayrılık
    şehrin küskün ağaçlarına;
    yazılırken
    kederlerin pasına,
    bazen şarap tadına,
    aşkların büyülü şarkısına,
    ihanetin hiç dinmeyen yasına
    ve bir ömür bakılırken
    üç saniyede çekilen fotoğraflara,
    ;aldırma!; dedim, yumruğum vurup omzuma:
    Yine dağ;dır dağ,
    ezberinde kaç mavzerin masalı,
    kaç kurşunun, kaç çığlığın hüsranı?
    Yine dağ;

    Yeter ki düşürme yüzünü kahrın inzivasına;
    bak, bir yüzü kararırken dünyanın,
    şafak söküyor öbür yanında...

    Dağsın, dağ!
    Bırak acemi kuşlar konsun sınanmış heybetine;
    aşağıda iklimlere yenik ovalar,
    yanmış ve yanılmış hayatlar;
    Burada yatıyorsun, burada;
    Vakur, kırgın
    ve dağ!

    II
    Yazılırken
    ayrılık
    şehrin küskün ağaçlarına;
    burada yatıyorum,
    bir aşkla öldüm,
    bir aşka öldüm,
    aşktım ben, öldüm!
    Dağa
    ve aşka gömüldüm...

    Lakin ölü dağlara kim yanar?
    Burada yatıyorum, burada;
    Uzaklarda beni evli bir kadın anar;
    O kadın, mağlup ve zamana mahçup;
    dağa bakıyor
    daha bakıyor
    akıp geçen yılların şaşkın sarhoşluğunda

    O beni anar, o anar;
    efkârı geceyi yarar
    da sorarım:-Nasıldır evli bir kadını ölü bir dağın sevmesi?
    Ey dağ, o da bir şey mi; dedi:
    Ne zordur ölü bir dağla rüyada sevişmesi...;

    Yanılıp susturduğum ağrımın çağrısını,
    çağrımın köhnemiş ağrısını;
    Yine dağ mı dağ?

    IV
    Yazılırken
    ayrılık
    kederlerin pasına,
    ölü dağlar rüyalarla sevişir
    sökülürken düşlerin de çadırları
    neye yarar mezarlıklarda çigan?

    Sussam artık yıllarca, bin yıllarca,
    ağrımın köhnemiş çağrısını konuşturmasam
    sussam, yitsem artık bu aşka koşturmasam!
    Mezarlıklarda çigan... Mezarlıklarda çigan..
    V
    Yazılırken
    ayrılık
    aşkların büyülü şarkısına
    alnım kar, başım duman, kirpiklerim çiğ,
    burada yatıyorum, burada!

    Uzaklardan o kadın gülümsüyor
    kalbi buruk anılarda...
    ;kal; diyorum yamacında;
    yenilme-sen,
    düşürme-sen yüzünü kahrın inzivasına...

    VI
    Yazılırken
    ayrılık
    ihanetin hiç dinmeyen yasına
    burada yatıyorum, burada!
    Ellerime benzeyen eller, gözlerime benzeyen gözler
    ve aşkıma benzemeyen aşkların arasında

    Burada yatıyorum boylu boyunca
    bakarak naçar bir aşkın büyüyen yarasına...

    VII
    Sussam artık yıllarca, bin yıllarca,
    ağrımın köhnemiş çağrısını konuşturmasam;
    ölsem, yitsem ben artık bu aşka koşturmasam;
    Kuraklığım arttıkça sulardan uzaklaşsam;
    sonra yangınımın alazından kül çalsam,
    toplayıp o külleri kalbime bin yıllarca ağlasam...

    Sussam yıllarca, bin yıllarca
    hasret kalsam uzak, uzun sulara
    yine, yine yumruğum vurup omzuma
    aldırma oğlum! desem:
    Sermayen âşık değil, aşk olsun...
    Ve yeniden kendimi bağışlasam o aşka

    Yine dağ, yine dağ!
    Toplayıp kendimi bağışladım bir aşka.
    *
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük