lise yıllarında can ciğer kuzu sarması olup da üniversitede farklı şehirlere gitmeniz nedeniyle görüşemediğiniz, sonra da haberleşmeyi tamamen kestiğiniz arkadaşınızın hiç beklemediğiniz bir anda araması hadisesi. insanı duygulandırır, geçmişi özletir. sanki dünmüş gibi lise yıllarından bahsedersiniz. oysa 6 sene geçmiştir. faklı şehirlere gitmenin pek elinizde olmasa da yaptığınız en büyük hata olduğunu anlarsınız. ösym ye küfredersiniz içinizden. başınızdaki bütün belalarin nedeni sizi farklı şehirlere gönderen, virgülden sonraki bir kaç rakam değişikliğiyle arkadaşınızı bir alt tercihine yerleştiren sınav sistemidir, öfkelenirsiniz. ama yine de 6 senedir görüşülemeyen ama daha dün konuşmuş gibi samimiyetle konusulmaya devam edebildiğiniz arkadaşınızın yürekten gelen tavsiyeleri sizi teskin eder.
adını telefonda görünce inanamadığınız hadisedir. önce hala aynı numarayı kullanıyor olmasına şaşırırsınız, zira siz o numarayı çoktan bırakmıştır diye onu aramamışsınızdır ama silmeye de kıyamamışsınızdır. telefonu açıp o sesi duyarak yıllar öncesine gitmek ise ayrı bir tattır-yaşanılasıdır.. telefonu kapadığınızda ikiniz de o anki her şeyinizden kurtulmuş 8-A sınıfının "çok bilen baykuş'u ve öğretmenin çocuğu" olmuşsunuzdur.
