evli bir erkek değildir. ya da evliyse bile karısına aşık değildir*, hayat onu o evliliğe sürüklemiştir, aşık olduğu unutamadığı bir başkasıdır.
çoğunluğu unutamadığı sevgilisine aşıktır. bunların bazı türlerinin yanında fuzuli erdal acar kalır. 20 küsür yıllık ömürlerinin yarısını ve hayatlarının baharını o kadına aşık olarak geçirmişlerdir.
hastalardır, şizofrenlerdir, saplantılılardır... görürseniz çakın tokadı akılları başına gelsin.
kendinde, hayatında, hafızasında, kalbinde derin hasarlar bırakan bir aşkı yaşayan insandır. kendi halinde bir insan evladı iken birisine birşeyler hissetmiştir. ama olaylar istediği gibi gelişmemiş, aksine birçok talihsizlik de üst üste gelmiştir. gördüklerinden, yaşadıklarından sonra arızalanmıştır. belki deli, belki saplantılı, belki ondan da öte birşey olmuştur. yıllar geçer, "o"nun yerine bir başkasını koymayı çalışır. başardığını, hatta arızalarının tamir olduğunu zanneder ilk başlarda, ama bir süre sonra yine gerçekle yüzleşir..
aşık olduğu kadının doğru insan olduğunu anlayan, o kadınla beraberken mutlu olan ve hep o kadının yanında olmasını ayrıca onun yanında olmayı isteyen aşık insandır.