centilmenlik ruhuna uygun harekettir. bravo bravo diyerek baros'un attığı 3.golü alkışlamaktadır demirören. sahalarımızda görmek istediğimiz hareketler.
kendilerinin attigi golden sonra tribunlere, rakip takim yoneticilerine abiyene tabirle hareket ceken zihniyetin hakim oldugu kuluplerin yadirgadigi olaydir. zira fair play anlayislari goz onune alindiginda sasirtmamistir bu tur tiynetsiz yaklasimlar. zamaninda canaydin da bunu yapmisti, simdi de demiroren. futbolun sonucta sadece bir spor oldugunu, baki kalanin galibiyetler, goller degil camialar oldugunu hala anlayamayanlara selam olsun.
vakti zamanında özhan canaydın * rakibini kutlaması ne denli takdire şayansa bu davranış da aynı derecede saygıyı va takdiri haketmektedir kanımca. bunu yapanın yıldırım demiöreren olması durumu değiştirmez. yiğidi öldür hakkını yeme diyeceğim ama, yok buraya uymadı bu. yiğitlere haksızlık etmeyelim. kısacası diyeceğim övgünün olduğu kadar yerginin de dozunu kaçırmamak lazım.
futbol yorumcusu(!) yazarların çoğunun izlemediği maçı, sağdan soldan duyduklarıyla yorumladıklarını gösteren asılsız haberdir. o maçı izleyen bir kişinin yıldırım demirören'in baros'un golünü alkışlamadığını anlamaması inkansız. gerilimin en yüksek noktaya çıktığı andan (delgado'ya gösterilen saçma sapan kırmızı kart) sonra gelen golün üzerine verilmiş bir "eserinizle mutlu olun, beğendiniz mi yaptığınızı" tepkisidir.
işbu yorumlar sözlükteki birçok yazarın hakemler, pozisyonlar ve maçlar hakkında yaptıkları inanılması güç derecede yanlı yorumların aslında izlemedikleri maçlar, izlemedikleri pozisyonlar hakkında olduğu gerçeğini kanıtlıyor. sana diyorum sözlükteki galatasaray lobisi...
al sana kalıp entry:
"beşiktaş'lıların durmadan ağladığı maç olmuştur. penaltı dedikleri pozisyonun penaltıyla alakası yok. bobo'nun kırmızısı da doğru. ağlama diyoruz kendilerine"