bazı yazarların noelin 25 aralıkta olduğunu söyleme gafletinde bulundukları olaydır...soruyorum madem bizimki sadece yılbaşı, chistms değil öyleyse; yılbaşı ağaçları diye tabir edilen ağaçların süslenip, noel baba kılığındaki şaklabanların çarşıda, pazarda her tarafta görülmesi, neyin göstergesidir...bu bal gibi cristms kutlamalarıdır işte, daha neyi saklamaya çalışıyorsunuz madem kutlamaktan utanıyorsunuz, kutlamayın kardeşim o zaman...
ha kimse yılbaşını kutlamasın mı diyoruz, tabii ki hayır, isteyen istediği şekilde neyi isterse, onu kutlasın ama bu durumda yılbaşının kurban bayramımızı gölgelediği gerçeğini, kabul etmek durumunda olduklarını da unutmasınlar...
günümüz toplumu, git gide bayram kavramını unutmaya başlamış bir toplumdur. Bunun nedeni ise aile yapısının bozulmuş olması ve yeterince dini bilgilerin cocuğa aktarılamaması gelir. Özellikle son yıllarda bayram deyince, babalar rakı ve şarapları hazırlarken annecik meze yapmaya başlıyor. Bayramların içme bayramı değilde dini bayram olduğu unutuluyor. Bunu gören genç napmaz, doğru genelev türü hizmet veren bol içkili karılı kızlı yerlere akın eder haliyle. bayramların değerini ve inceliğini bilmek gerekir. Bildiğiniz kadarda da öğretmek her aile büyüğünün misyonu olmalıdır.
Yılbaşı bayramımızdan daha önemli bir yerde değildir ve getirilmemelidir. Bunun sabit fikirle alakası yoktur. Sadece dini bayramın özünü bilmek, ona göre davranmak gerekir.
Bu hızla gidersek 30 Ağustos zafer bayramını "hadi millet içkileri çıkarın kadınları kızları çağırın zaferi kutlayacağız" diye kutlamaya başlarız. Her kutlamanın yerini ve şeklini öğrenip ona göre haraket etmeliyiz. Yoksa bu tür saçma diyologlara hiçte uzak değiliz.
dini hayatının her köşesine koymayı adet haline getirmiş vatandaşlarımız nedense bilerek ve isteyerek mütemadiyen 25 aralık'ta kutlanan hristiyanların noeliyle 31 aralık gecesi kutlanan yılbaşı kutlamalarını birbiriyle karıştırma eğilimindedirler. bu tip başlıkların altından ve diğer kaynaklardan devamlı noelin 25 aralık gecesi yapıldığını okuyup bilmelerine rağmen inatla ve ısrarla yeni yıl kutlamalrına limon sıkmaya çalışmış yeni yılın kutlanmasını savunan insanlara da muhalefet etmişlerdir. sanırım bu olay milliyetçi-muhafazakar cenahta milli spor haline gelmiştir.
edit: amacım çam ağacı süsleyip hindi pişirenlere destek çıkmak değildir. tabi ki hristiyan adetlerini yerine getirmeyelim, bayramımızı kutlayalım, ama bayramlarda meze yapılıp kafa çekildiği sanrısına kapılan zatlara anlatmak istediğim, bahsettikleri şahısların türkiye nüfusunun çoğunluğunu oluşturmadığıdır. bütün türkiye televole şahıslarından oluşmamaktadır, bütün insanlarımız da 24 saat kafaları çekmemektedir. 3 - 5 kendini bilmez içti sapıttı diye genelleme yapılmamamlıdır.
(#1078908) entryde bahsedildiği gibi noel baba figürü noel babanın geyikleri tamamen kapitalist dünyanın dayatmalıdır. insanlarımızın çoğu evlerinde doğum günü kutlar tarzda yılbaşı kutlamaktadır, normal olanı da budur. yoksa kimse çam ağacı süsleyelim, kırmızı don giyip yeniyıla girelim, noel baba kıyafetleri kostümü giyelim dememektedir.
kurban bayramı bu perdeleme sayesinde kesilen kurban kavurmaları yenip, sonrasında eş, dost, akraba ile bayramlaşılması gibi olaylara vesile olduğundan, mükemmel bir smaç basmış kadar olacaktır.
yılbaşı dendiği nedir ki? elin gavurunun kırismıs'ı, bir yılın bitip, yeni yılın başlaması. yıllar geçse ne olur? biz özümüzü bilelim, kendi bayramlarımızı kutlayalım da, başka şeyler kusur kalsın.
kurbancılar ve noelcilerden oluşan iki grubun günlerdir sidik yarıştırmasından dolayı meydana gelen hadise.
birisine göre kurbana perde çekilmiş, diğerine göre yılbaşı horlanmış, kötülenmiş durumda. işin sonunda ne kötüleyen var ne perde çeken, iki tarafın derdide diğerine verilen önemi kaldıramaması.
dini istismar etmeye çalışanlar için bulunmaz fırsattır.
kurban bayramı kutsaldır, dinimizin emirlerini yerine getirdiğimiz zaman dilimlerinden sadece biridir. saygı gösterilendir.
yılbaşı da, aynı kurban bayramı gibi, sevdiklerimizle bizi bir araya getiren güzel bir gündür.
elbette, kurban bayramı yılbaşından çok saygı duyulandır, tartışmasız şekilde doğrudur bu.
ancak dar görüşlü olunmamalı, kurban bayramı ve yılbaşının birleştiği nokta, saygı ve sevgi çerçevesi içinde kutlanmalıdır.
edit: sözlerimin arkasındayım. başlığın amacı da belli.
Yanlış ve yanlı önerme. Kurban kesenler gene kurbanlarını kesmekte. Sabah bayram namazına gidip, ertesi günde eş dost akraba ziyaretlerine gitme telaşı içerisine girmektedirler.
Kültür dediğimiz şey zaman içerisinde değişkenlik gösteren esnek yapılı bir kurumdur. Bu kurumun altındaki pek çok şey, o kültürün diğer kültürlerle etkilenmesi ile ortaya çokmıştır. Bizim milli içkimiz rakı, bizim değil. Patates, avrupadan gelene kadar bilinmiyordu. Domates son 2 yüz yıldır mutfağımızda ve baş köşede. Kurban bayramı da müslümanlıktan sonra almış olduğumuz bir olgu değil mi? Gagavuzlar da var mı? (yamulmuyorsam kendileri hristiyandır ve Türk kültürünün en bozulmamış hallerinden birine sahiplerdir. Gökoğuzlar deriz biz onlara)
Bu yazı ne anlama gelir. Bu yazı kültürümüz dediğimz şeyin aslında bizim kültürümüz olmadığını anlatmak amacı güder. Bizim ve diğer kültürlerin etkileşiminden doğan melezdir kültürümüz. Bu sebepledir ki medeniyetlerin beşiği anadolunun kültürü, etkileşimi daha az olan başka kültürlere nazaran daha renkli, daha armonik.
yılbaşının sürekli olarak 31 aralık gecesini 1 ocak sabahına bağlayan tarihte, kurban bayramının ise her sene farklı tarihte olmasından dolayı kurban bayramının yılbaşını perdelemesi söz konusudur. değişken olan kurban bayramıdır. herkes kendi bayramı ve inancından sorumludur. ayrıca hıristiyan bayramı noel (isa'nın doğumu) 24-25 aralık tarihlerinde kutlanır. televizyonlardaki yılbaşı eğlenceleri ve yılbaşı haberleri tamamen kapitalist sistemin çıkarına yapılan aktivitelerdir. bayram dolayısıyla ancak şeker reklamı yapılabilir. bu yüzden yılbaşı daha çok getirisi olan ürünlerin satılacağı tarihtir. medya, sisteme ve kendine daha çok kar getiren olaylardan dem vurur. buna benzer en güzel örneklerden biride sevgililer günüdür. tamamen ürün satışlarını belli dönemlerde arttırmak için sallamasyon önemli günler de icat edilmiştir.. bunun yanında, bu aktivitelere kendini çok kaptıran toplumda doğal olarak kültürel erezyona ve asimileye uğrar.
bu yıl yılbaşının kurban bayramına denk gelmesiyle birlikte sanki eline bir koz geçmişçesine sevinen yollaşmış beyinler kültürümüzde dahi olmayan yılbaşı kutlamalarını kurban bayramımızın önüne geçirmişlerdir. televizyonumuzu açtığımızda yılbaşı gecesi programlarının reklamları kadar bayram ile ilgili haberler göremiyoruz. reklamlarda dahi bir yılbaşı ağaçlarıdır, noel babalardır geçip gidiyor. geçmişteki gibi yaşlıların elini öpen, bayram sevinciyle kuçaklaşan aileleri göremez olduk bu tesadüfi denk gelmeyle birlikte. hıristiyan kültürüne pek meraklı insanlar kurban bayramımızı bile gölgeler oldu artık. Allah sonumuzu hayır etsin...
edit: 1-yılbaşıyla noeli karıştırdığımı söyleyen yazar arkadaşlar lütfen entryi baştan okusunlar.
2-bir arkadaşımız; yozlaşan beyinlerin türkiye'nin çoğunluğunu oluşturmadığını söylemiş. ben zaten entry de halkımıza değil medyaya ayar vermeye çalıştım, o da yanlış anlaşıldı.
3-(#96695) nolu entryde kültürün ne olduğu, toplumsal gelişme sürecinde değişebileceği ve başka kültürlerden etkilenebileceği yazılı. zaten bu entryde amacımız kültürü tanımlamak değil. ancak islamla birlikte bundan 1000 küsür yıl önce gelen bayram kültürü yerine yılbaşı kültürünü yerleştirirsek bu biraz abest olur. şu devirde başka kültürlerden etkileneceğimize, başkalarının bizim kültürümüzden etkilenmesini sağlamaya çalışmalıyız.
4-neden sürekli yılbaşı alışverişi muhabbeti var ekranlarda? bayram alışverişi diye birşey yok mu?