Çocukluk yıllarında ekran başında uyku bastırana kadar saçma sapan yılbaşı özel programlarını izleyerek vakit geçirmektir. Leğen içine anne tarafından konulmuş türlü meyveyi talan etmektir. Piyango çekilişinde topların düşmesini trt 1'den izlemektir. Cümbür cemaat tombala oynamak ve gürültü nedeniyle sayıları kaçırıp bir türlü tombala yapamamaktır.
Abiyle beraber arka odaya geçerek 37 ekran televizyonda görüntü karlı da olsa tutti frutti izleyebilmektir. Nostalji oldu be sözlük.*
bir de yılbaşı aynı zamanda doğumgünü olan biri için, yapılamadığı takdirde vicdan azabına sebep olan durumdur. yazar kişisi ile ailesi farklı şehirlerdedirler. aile, avuntu olarak gene de pasta alır, üzerine anneye hitaben "iyi ki doğurdun" yazdırır, yazar kişisini arayıp gülerek ancak seslerindeki hüznü saklayamayarak konuşurlar. netice itibariyle yazar kişi yeni yıla yamuk biçimde girer.
vaktiniz ve dahası vakitleri varken, yılbaşlarını aileyle geçirin kardeşim. istemeyerek de olsa üzdüğü-üzüldüğü için insan kendini çok kötü hissediyor zira.
şahane bir olaydır, ama kıymeti bilinmez takii bir halt olduğunu sanıp özgür takılacağım ayaklarına kapılıp, bir kaç yılbaşını dışarda geçirdikten sonrasına kadar, yersin soğuk pilavı, yarı pişmiş hindiyi, sese gürültüye de doyarsın, anlarsın muazzam hazırlanan anne sofrasının kıymetini, aileyle kucaklaşmanın saadetini.
aileyle yaşanıyorsa uzun süren bir "ben bu yıl başını arkadaşlarımla dışarıda geçirmek istiyorum" ısrarının ardından gelen yıkıcı eylemdir. o kadar ısrarın sonunda yaşanan hayal kırıklıgının yanı sıra annenin " aman yavrum, ne güzel evimizde oturuyoruz işte. ne yapacaksın bu sogukta dışarıda? şimdi dansözde çıkar izleriz" sözleride yıl başına sinir içinde girmeniz için yeterlidir.
aileden uzaktaysanız eğer, kendi kendinize kızarsınız hep, aileden ayrılıncaya kadar ki bütün yılbaşlarını niye hep dışarda arkadaşlarla geçirme arzusundaydım diye ve şaşırırsınız kendinize...
paha biçilmez bir durumdur. bazı genç yazar arkadaşların hade len dediğini duyar gibiyim. ama bir gün,ki o gün muhtemelen bizde birilerinin ailesi olucaz ve bizim büyüklerimiz olmayacak belki,işte o gün daha iyi anlayacağız neden paha biçilmez olduğunu.
aileyle birlikte yaşandığı dönemlerde insana pek de cazip gelmeyen durum. ancak ayrılık yaşandığında ve hiç kimsenin ailenin yerini tutmadığı anlaşıldığında olağanüstü bir mutluluktur.
Çocukluk zamanlarında çok büyük keyif veren, gençlik yıllarında * komik sayılan, hor görülen ve * istenmeyen, yetişkinlik döneminde ise her geçen yıl biraz daha fazla özlenen, hatırlandıkça gülümseten, duygulandıran ve hiç unutulmayan aktivitedir.
yaş geçtikçe gerçekleşmesi bir o kadar zor olan eylemdir. portakal soyup kuru yemiş yemek, tombala oynamak, tv'deki yılbaşı eğlencelerini izlemek; heyecanla piyango çekişilini beklemek; tam 12'de kalkıp hoplayıp, zıplamak, birbirini kutlamak; annenin de katkılarıyla sabaha kadar bir yeme içme arzusu içinde olmak; camdan havai fişek gösterilerini izlemek yapılan başlıca aktivitelerdir. keyiflidir, özlenendir.