Karikatürlerine hangi dilde söz yazılırsa yazılsın tüm dünyayı karikatürleri ile güldürebilecek,hiç kimseyi taklit etmeden bi yerlere gelinebileceğini de diğer çizer arkadaslarına kanıtlamış üstün yetenek!!
30 yaşındaki mizahi anlayışına hayran kaldığım karikatürist.
herkes getirdimi deyimler sözlüğünü?
hocaam normal sözlük olur mu ?
olur mu oğlum salak mısın sen?olur mu hiç..
dayımlardan aldım ama dayımlar sözlüğü..
otur be gerizekalı
dayım yerindeyse ağzınıza sıçtırcam sizin. http://www.duslersokagi.c...yigitozgur/img.php?id=213
90 ların ortalarından bu yana mizah dergilerini takip ederim. beni bu kadar güldüren bir adam olmamıştı. hepsi usta isimler. erdil i, selçuk u, cengiz i ama sözcüklerle, dille bu derece ustaca oynayan birine daha rastlamadım bu dergilerde. durduk yere katıla katıla gülmemi sağlar esprileri.
çok yaşasın !
kadının kocası : memur bey çok teşekkür ederiz siz olmasaydınız karımı hastaneye yetiştiremezdik çocuğum olursa sizin isminizi koyucam adınız neydi ?
polis : ibiş ! kız olursa ibişgül de koyabilirsiniz
kadının kocası ( hızla kaçarak ) : ölümü çiğnemeniz lazım.
bu haftaki karikatürü ile otobüste bana deli muamalesi yapılmasını sağlamış olan adam.
pardesülü, keçi sakallı bir adam bakkala girer ve olaylar gelişir;
adam : atos, portos, aramisin nerde olduğunu biliyor musun?...
bakkal : valla çitospatos burda ama teramisini yandaki eczaneden alacaksın birader...
adam : aramisin be adam aramisin!!!
bakkal : aramadim lan ben kimseyi...
bir adam kafasına huni takmış oynayan iki deliye sormaktadır:
- noluyo lan niye oynuyosunuz?
- beş milyarı sana da verseler sen de oynarsın.
- beş milyar mı verdiler size?
- yoo..
- ee niye oynuyosunuz?
- beş milyarı sana verseler sen de oynarsın?
- sinirlerim bozuluyor.
adım tahsin yolbeyli, 23 yaşındayım. bu yaz tatlilinde komşumuz ayfer ablayla yaşadığım macerayı sizinle paylaşmak istiyorum... ayfer abla iki yıl önce kocasıyla birlikte apartmanımıza taşınmıştı... ve ben, o günden beri onun için çıldırıyordum... ayfer abla 32 yaşında 1.65 boylarında beyaz tenli enfes bir kadındı...
kocası ümran abi 39 yaşında 1.85 boyunda atletik yapılı, yanık tenli, nefis bir adamdı... ama konumuz o değil, konumuz ayfer abla...
ayfer abla sürekli giydiği askılı bluz ve mini etekle aklımı başımdan alıyordu. bir gün dayanamayıp kendisine açıldım...
-ayfer abla sürekli niye aynı şeyleri giyiyon?insan kokar yav...
-yıkıyoruz herhalde...
aradan günler geçti... o gün başıma geleceklerden habersiz, semtimizin bakkalı ismet abiyle sohbet ediyordum... ismet abi 43 yaşında 1.50 boylarında buğday tenli, buğday gibi bi adamdı...oldukça atletik bi gülümsemesi vardı... konumuz ayfer abla olduğu için onu da es geçiyoruz...
ben bakkaldayken içeri ayfer abla girdi...üzerinde vücut hatlarını belli eden bir tişört vardı... nereye gittiğini sorunca köpeği muffy'yi gezmeye çıkarttığını söyledi...
muffy 1,5 yaşında, 40-45 santim boylarında enfes bir köpekti... ipek gibi tüyleri... amaan, ayfer ablaya geçiyorum...
ayfer abla beş on dakika muffy'ye göz kulak olabilir miyim diye sordu. hemen kabul ettim tabi... eğilip köpeğinin tasmasını takarken gözlerime inanamadım... sütyen giymemişti!!!
aklımı kaybedecek gibi oldum... elim ayağım birbirine dolanmıştı... sonra ayfer abla muffy'yi bırakıp gitti... o gidince hayvan huysuzlandı... havlamaya başladı... sakinleştireyim diye kucağıma alınca gözlerime inanamadım... sütyen giymemişti!!!
hemen ismet abiyi kontrol ettim. o da sütyen giymemişti!!! peki kimdi bu sütyeni giyen?!... tanrım yoksa...
aman allahım ben giymiştim! hem de annemin sütyenini giymiştim! hatırlıyorum annem bu sütyeni tuhafiyeci erhan'dan almıştı...
tuhafiyeci erhan 1.75 boylarında, kumral... lan ben bu sütyeni nasıl giydim lan?!.
hemen sütyeni çıkarıp muffy'ye taktım. muffy çıkarıp, ismet abiye attı... ismet abi de dolgun kalçalarını sergileyerek sütyeni tezgahın altına sakladı...
o esnada ayfer abla içeri girdi!.. üzerinde vücut hatlarını gösteren bi gömlek vardı... hani tişört vardı, gömleği ne zaman giydin diye sorduk... tuhafiyeci erhan'a uğradım ondan aldım dedi...
(sahne: tuhafiyeci erhan ve ayfer abla cinsel münasebettedirler)
tuhafiyeci erhan 1.75 boylarında, kumral. bi dakka noluyo lan orda? vay şerefsizler!!
-git lan! git!..
işte böyle.. artık muffy, ben ve ismet abi her gün buluşup sevişiyoruz...hayat bizim için çok daha renkli oldu. öyle değil mi ismet abi?
-harbiden dolgun mu lan kalçalarım"
--spoiler--
ortamda iki doktor bir deli vardır.
+bu hastamız oldukça sakin... sürekli ingilizce çalışıyor.
-bravo... peki ne yapacaksın ingilizce öğrenince?
+şimdi ben tabi atatürk olduğum için, diğer ülke liderleriyle anlaşabilmem gerekiyo..
-hımm.
+mesela, hattı müdafa yoktur, shut the müdafa vardır...
-what's the müdafa?..
+müdafa is, kendi kendini yönetmesidir...
-hadi kolay gelsin!..
+what a wonderful world türküm diyene...
- bazen diyorumki, serkan alıp başını git bi sahil kasabasına yerleş.
+ niye ben yerleşiyorum, git sen yerleş.
- o koltuk benim hakkımdı serkannn.
+ valla ben böyle iyiyim canım.
kop-muş-tumm!
+isterseniz her şeyi baştan alalım... iyi günler, ben iş başvurusu için gelmiştim...
-iyi derecede ingilizce bilen eleman arıyoruz...
+peeki peki en başından... iyi günler...
-çık git be...
+gıdbay...
gündelik hayatında sessiz, sakin hatta kendi deyimi ile sıkıcı bir insandır. bu hâli ile çevresini daha iyi gözlemleyebiliyormuş. bütün esprilerinin kaynağı buymuş. *
onun bir entel insan ve barzo adam ikilemesi vardır. bir kaç hafta onlar üzerine çizmişti. onlardan birini hatırladığım kadarıyla yazıyorum.
e: ankara'da yaşamak bir kadınla bir pastahanede buluşmaya benziyor. ancak istanbul'da yaşamak, bir fahişeyle çılgınca sevişmek gibi.
b: valla adapazari'na gelirseniz biz de sizi elimizden geldiğince zikmeye çalışırız.
okunduğu an bilinen tüm gülme efektleriyle güldüren bir çizimdi. ah ne günlerdi o günler. tey teyy.