şifre skandalları sonrası sınava girmiş ve o skandaldan nasibini almış aday söylemi.
harakiri dergisi ilk sayıda zannediyorum okur mektubu. paylaşılası pasaj.
--spoiler--
merhaba, tolga ben, 10017xx kitapçık numaralı aday. sınavdan beş dakika önce kuralları okumamızı söylediler, öyle de yaptım. gözüme çarpan bir madde vardı. toplu kopya çekildiği anlaşılırsa sınav iptal edilebilirdi. uzun süre güldüm. " hasktir lan. k.çımıza kadar aradılar, her önlemi aldılar." dedim. fazla önlem almışlar, o kadar titiz çalışmışlar ki müthiş bir şifre çıkmış. universitenin bir sey zannedildiği, hatta zaman zaman bunun bile yetersiz kaldığı bu ülkede bir sklandal patlayıverdi tabi. sonrasında sürüyle tepki geldi...
ınternet ortamında organize edilip, kuzey afrika'da devrimler oldu. boyle skandal karsısında da toplanmak geldi akıllarımıza. tabi amacımız hakkımızı aramak sadece... hoslandığımız kızların/erkeklerin fotoğraflarına bakarken birden "event" davetleri geldi. hop, taksimde su gün su saat protesto edeceğiz. birkac eylem daha vardı baska tarihlerde. ygs den sonra dayadılar sınavları, tek yumruk olamadık ama sayımız iyiydi(spoiler). küçük bir sınıfız biz, aramızda anlastık gideceğiz. ama ben izin almak zorundaydım çünkü çok uzundum v e kocaman sarı bir kafam vardı ki kesin kameralara yakalanırdım(sarı da en dikkat çeken renktir). izin alamadım aile meclisinden. arkadaslarım da b eni üzdü. 'nasıl anarsistsin sen?!' seklinde tepkiler aldı. ertersi sabah telefon caldı, annem sessiz, benim yüzüm asık, gözlerm yaşlı. sonunda gittim ama. belirtilen saatten otuz dakika önce ulaştım ve küççük bir grup vardı. zaman ilerledi, üç ayrı noktada gruplar oluştu. galatasaray lisesinin önüne gittim, okuldan çıkmasına izin verilmeyen bir öğrencinin mektubu okunuyordu o esnada. az ileride iki grup karşılaştı, beraber slogan atmaya basladılar, o soşkuyu görmeliydiniz. ben bu yazı için ayrıldım. arkadaslarım misket oynarken görüntülenmişler, çok utandılar. kazasız belasız bitti eylemler. artık sorumluların görevlerini yerine getirmesini bekliyoruz.
basa döneyim, kimse bizim geleceğimizle oynama hakkına sahip değil. boyle cirkin oyunlarla içimizdeki umutları yok etmeniz affedilemez. yediğiniz insanların hakları, sizi "on bin kişiyle çıkariz karsılarına" dedirtecek kadar korkutuyorsa ne mutlu bana! yazımı aslan özdemire ve hayırlı bir işe vesile olan sosyal paylasım sitelerine teşekkür ederek sonlandırıyorım.
not: felsefedeki "fil" sorusunu dogru yaptıgımdan dolayı ölüm tehditleri almaktayım.
tolga - ygs kurbanı- yabanci dil bölüğü - lisenin bitimine gün sayarken
--spoiler--
