sınavlarda güvenlik önlemleri arttırıldı, aramalar üst düzey, kalemi hatta peçeteyi bile ösym veriyor deniliyor. gereklilikler orada ama önlemler ne kadar yeterli tartışılır. bu sene öylesine girdiğim için yeterince gözlemleme şansım oldu. sınava kaydımı yaptırmıştım ama girmeyi düşünmüyordum, sınav sabahı girmeye karar verince belgemi sınav günü çıkarmak zorunda kaldım.
sınav yerim evime yakın ve merkezi bir yerdeydi. sınava girmek için sınav giriş belgesi olması zorunlu, e hayati önem taşıyan bu belgeyi her öğrencinin muhafaza etmesi lazım hatta yedeklerini bulundurması gerekiyor, ama talihsizlik insana ne zaman vurur belli olmaz, o belgenin başına sınav sabahı bir şey gelmeyeceğinin garantisini de kimse veremez. diyelim ki tam sınava gireceğiniz okula geldiğinizde belgeyi yolda düşürdüğünüzü fark ettiniz yada yanınıza aldığınız su belgeye zarar verdi vs vs. heyecandan olabilecek şeyler. peki sınavdan önce belgeyi çıkartabileceğinizin garantisi var mı? bence ösym her okulda bu fırsatı vermeli, ösym sitesine giriş engellenene kadar (sanıyorum sınavdan 1 saat öncesi oluyor net bilgim yok ama bu civarlarda) istediğinizde belge çıkarma fırsatı elinizde olmalı.
sınav için insanlar içeri alınmaya başlandı. güya üst baş araması yapılacak ve içeri yabancı madde sokulmayacak. tel tokaya bile izin verilmiyor resmen. tabi kuralların gerektiği gibi uygulandığı yerler vardır ama bana denk gelen okulda aramanın adam gibi yapıldığına hatta arama yapıldığına inanmıyorum. dediğim gibi sınava öylesine girdiğimden fark edildiğinde sınavımı iptal edecek risklere girmekten çekinmedim. ve eğer amacım kopya çekmek, kopya vermek, soruları kaydetmek gibi şeyler olsaydı rahatlıkla yapardım. yani düşününce her türlü pisliği yapmak için elimde fırsat vardı. kimsenin sahte olduğunu bilmediği bir silahı tetiklemek gibi düşünün, ben tetiğe bastım kimse engel olmadı ama silahım gerçek de olabilirdi.
ne kimlik fotoğrafıma ne de giriş belgemdeki fotoğrafa kimse doğru düzgün bakmadı. ki zaten baksalardı en az üç kere daha bakmaları gerekirdi, çünkü hiç benzemiyorum ve geçen yıllarda bile her sınavda ciddi ciddi fotoğraflarım incelenmiştir. bu da bir ihmal değil midir? otuzundan sonra aç kalmamak için otuzuna kadar ölü gibi yaşayan insanların girdiği bir sınavdan bahsediyoruz. bunların çoğu 10 yaşında gelecek derdiyle dershaneye gönderilen çocuklar. bence o kitlenin emeğinin hak ettiği bu duyarsızlık değil.
sınıfta sınavın başlamasına yakın ışıkların kapatılmasını istedim. pencereler çok geniş ve perdesizdi, sınıf ise gayet küçük bir sınıftı. o sınıfa göre çok fazla floresan vardı ve hepsini açmışlardı. yapay ışık gece için bile çok fazla ve rahatsız ediciyken gündüz vakti hassas olanlar için sıkıntı oluşturabilirdi. en azından bir kısmının kapatılmasını rica ettim. sınıftan baya heyecanlı olduğu belli olan biri sertçe karşı çıktı. hepsinin açık kalmasını istedi, eyvallah zaten öylesine giriyordum ve kapatılmasını istemiyorsa tabiki kapatılmasın nasıl rahat ediyorsa öyle yapsın. bakın yapsın diyorum, ama yapsın değil yapsınlar olması lazım. sınav görevlisinin sınıfa sorması ve ortak bir karar aldırması en mantıklı olandı ki yarım saat süre vardı nerdeyse. heyecanlandığı için ses çıkarmayan yada sınavdan önce gerginlik yaşamak istemeyen öğrenciler olabilirdi. 8 floresanın açık kalmasını istiyorsan, karşındaki de hiçbirini istemiyorsa, 4 açılır 4ü kapatılır, ikisinin de biraz biraz gönlü olur. ki sertçe istemediğini belli eden çocuk daha normal bir şekilde söyleseydi sınıftan kapatılmasını isteyecek birilerinin çıkacağına emindim. bunlar çok ufak ayrıntılar gibi görünüyor ama bence düzenlenmesi gereken noktalar.
sınıfta duvarlarda herkesin görebileceği şekilde kopya olabilecek bilgiler yazılıydı. ygs konularındandı ve sınav başlamadan hemen önce fark ettim, daha önce sadece yazılanlara bakılarak cevaplanacak sorular çıkmıştı şimdi de karşılaşırsam ne yaparım diye düşündüm ve ilk işim sorulara göz gezdirip o konuya bakmak oldu. yani bu insanlar salak mı anlamıyorum, duvardaki koskoca paragrafı nasıl fark etmezler? alın bir ihmalkarlık daha. ki zaten girdiğim okul liseydi, duvardakilerin de bir yazılı için kopya macerası olduğu çok açık. ama ayakta uyumak genlerimize işlemiş, duyarsız tepkisiz kalmak, fark etmemek, görmezden gelmek. neyse işte. hala bilmiyorum soru gelseydi ne yapmak lazımdı? sınavın iptaline kadar yolu olmalı.
sınavdan on beş dakika sonra her sıradan gelmeye başlayan muşamba sesleri. kendim tecrubeli olduğumdan uyarayım demiştim ama bunu önce sınav görevlilerinden bekledim, sınıf zaten küçük olduğu için başlamadan uyarmıştım da ama pek sallanmadı. seslerden rahatsız olanlar olduğuna eminim. peçeteni, silgini, şekerini önceden hazır et güzel kardeşim dimi, ki hayvan kadar paragrafın sonuna gelen heyecanlı ergen senin haşur huşur sesinle stresine stres katıp dikkatini dağıtmasın.
sınav görevlileri susmak bilmedi. kadının gözünün içine bakıyorum sussun diye, yok kadında tık yok, doldurulmuş kaplan bakışlarıyla konuşmaya devam ediyor. sanıyor ki fısıldayınca sadece yanındaki adam duyacak. küçücük sınıfta yok öyle bi dünya işte fısır fısır o gıcık nefes sesleriyle milletin dikkatinin içine ettiler. ki rahatsız olanlar oldu ve hafif uyarılar aldılar ama düşünsenize zaten girilen sınav tamamen dikkat ve odaklanma ölçen bir sınav, zamanla yarış. 180 km hızla araba kullanırken nasıl gözünü yoldan ayırma şansın yoksa bu sınavda da dikkatini dağıtan her şey seni gerilere atar. heyecan ve stres zaten dikkati her an kopabilecek ince gergin bir tel haline getirir.
şu an çok acıktığım için fazla devam etmiyorum okuyanın olmayacağına da eminim. okunursa altı üstü bir sınav ne gerek var bu kadar teferruata hayatın sonu mu filan diyen çok görmüş geçirmiş insanların çıkacağını da biliyorum. ama sınavın o kadar önemli olmaması, bazı insanların onu hayatının en önemli olayı gibi görüp yıllarını verdiği gerçeğini değiştirmiyor. bu ülkede her hayal için faiz payı var malesef, yürümeye başlamadan seçtiği oyuncağa göre meslek biçilen milletiz, doğrulardan erdemlerden önce para gelir olmuş, tabiki bir hışırtı bir ışık önemli olacak. ki bunları geçtim sınavı iptal edecek kaç fırsat geçti elime, bu kadar basit olmamalı.
Düşündükçe kafayı yiyorum çocuk 450 yazmış ben 300 alsam yeterdi lan. 2 yıldır herkes yattı ben dershaneye gittim. Çalıştım amk. Harbi çalıştım. Meslek lisesindeyim. Stajdan çıktım o yorgunlukla çalıştım. En basit soruları bile yapamadım sınavda. Elim ayağım birbirine girdi. Hapşırma krizi geldi. Ne okuduğumu anladım ne çözdüğümü. Ilk defa bu kadar çalıştım ve sonuç hüsran. Sınavdan çıktım arabaya kadar dayanamadım babama sarilmamla ağlamaya başladım. 2 yıl lan. Sebep benim gerizekalı olmam mı? Zannetmiyorum en son 13 martta deneme yaptım 20 matematik 20 fen yaptım ki bu bile istediğim üniversiteye yeterdi. Sebep meslek lisesinde 4 sene ne matematik ne fizik görmemem mi? Bu da değil 2 sene dershaneye gittim. Sebep stresti galiba. Hayatımı bu sınava bağlamamdı.
Fazlasıyla süre sıkıntısı yaşatan sınavdır. Türkçeyi geçen yıllara kıyasla daha kısa sormuşlar ama cevaplar o kadar çelişkiliki ilk okuyuşta neredeyse çoğu soruyu anlayamıyorsun. O moral bozukluğuyla matematiğe geçtim. Ilk 20 soruda her şey harika giderken problemlere geçmemle bir yerlerimin tutuşması bir oldu. Madem turkçeyi zorladın kardeşim bari şu problemleri kısa daha anlaşılır yapta birkaç net fazla yapalım. O sinirle 20. Soruda bırakıp fene geçtim. Fizik biyoloji kendime en güvendiğim branşlar. Fizik sorularını görünce resmen sinirden kafayı yedim 1 tane bile bilgi sorusu yoktu 1 tane bile. Sen git zor sorarlar diye fizik kas 3 kaynak bitir karşına termometre sorusu koysunlar. Kimya her zaman olduğu gibiydi basit zormuslar. Biyolojide hiç eleyici soru yoktu. Hepsi kalıp sorulardı. Biraz bakan bir tmci bile cok rahat 30 35 net yapabilir. Kısacası benim açımdan kötü bir sınavdı. Artık tüm umutlar LYS ye kaldı.
ertesi gün heyecanla beklemediğimiz ygs ve ben yataktan kalkacak tâkat bulamıyorum. fecî hastayım. tüm gün ertesi günümün de böyle geçmemesi ümidi zihnimi dolduruyordu.
günün sonunda annemin türlü türlü hazırladığı iksirler(nane-limon,kaynar, zencefil çayı...) biraz olsun etkisini göstermiş ve daha iyi hissetmemi sağlamıştı. akşam yatarken ertesi günün akşamında nasıl olacağımın merakıyla uykuya dalmıştım.
15 mart 2015
uyandım, tıraş oldum, yıkandım, giyindim, kahvaltı yaptım ve hazırım.
gayet dinç hissediyorum, sağlıklı görünüyorum. sınava hazırım. annem ve babam beni sıraya soktu, vedalaştılar ve başarılar dilediler. kardeşlerimin basket maçı vardı onları yetiştirmek için eve döndüler.
sıra bana geldiğinde görevli saati çıkarmamı istedi, saati götüme sokacak durumum olmadığı için karşıdaki kırtasiyeye bıraktım. görevlinin yanına tekrar gittim, üstüm arandı ve cebimdeki iki paket selpağa itiraz etti bu sefer. allem ettim kallem ettim dinlemedi. peçeteleri kısık sesle söverek çöpe attım. sonra bi güzel elledi yokladı geçirdi(sıradan)
. ama sınıfa girip sıraya oturmamla tüm kötü şeyleri unuttum.
sınav başladı ve aynı anda yemin ediyorum çeşme gibi burnum akmaya başladı. ösym peçetelerini aldım soruları okuyorum ama bir elimde kalem bir elimde peçete nasıl bir rezillik. o paragraflardan zaten bi sikim anlaşılmıyo, bi de niagara şelalesine dönmüş burnumla konsantrasyonumu tamamen kaybetmiş durumdayım. türkçe bitti bi şekilde ama 3 sorudan biri boş. 1 saatim geçmiş benim dikkatim dağılmış daha fazla kopmadan sosyale geçiyim diyorum. bi tane şeker attım ağzıma(mavi renkli olanı) sosyali çözüyorum peçeteleri küçük küçük bölüp burnuma sokuyorum. gözetmenlere birkaç defa baktım hep gözlerini kaçırdı orospu çocukları. sosyalin sonuna geldim ama sınavdan önce aklımın ucundan bile geçmezdi resmen çişim geldi. sırada rahatsızca kıvranıyorum, her yerim terlemiş, burnuma peçete tıkmış, elimde sikik ösym kalemiyle ygs sorusu çözüyorum amk!
matematiği aynen bu vaziyette yaptım. alper'in evinden işine gittiği yolun saatini mi hesaplayım, kalan peçetelerimi nasıl kullanacağımı mı hesaplayım. peçete istedim gözetmenden sus mus hareketi yaptı eliyle piçin evladı. süre bitti, aldılar kağıdı kitapçığı ben doğru tuvalete gittim. işimi bitirdim biraz ağladım felan... okuldan çıkınca nasıl geçti oğlum diyolar amk. (ben orda ecel terleri döktüm 160 dakka götümden kan geldi.) sorular zordu, şanssızdım biraz felan dedim fazla konuşmadım. aslında 2 gündür evdekilerden başka kimseyle hiç konuşmadım. evdekilerle de ihtiyaç halinde işte dün de bugün de okula da gitmedim, tüm gün uzanıyorum the simpsons izleyip limonlu oralet içiyorum. yarın okula gider mal mal oturur eve gelirim.
yapardım amk çok çok çok daha iyi yapardım sağlıklı olsaydım. zaten ona yanarım ben. amma 3 gündür yenilgiyi hazmedemiyorum amk. haksız bi şekilde mağlubiyet aldım amk resmen. yaa bi insanın sınav boyunca şans lehine bir kez dönmez mi bir kez bee
Bu sene girdiğim (?) sınavdır. Kendime en güvendiğim bölüm olan Türkçe'nin bana sınav salonunda ecel terleri döktürmesi sınavın hepsini stres içinde bitirmeme neden olmuştur. Öğrencilerin yarısından çoğu Matematik-Fen yapamadığından dolayı Türkçe-Sosyale yüklendikleri için Ösym bunu fark etmiş ve baba gibi Türkçe-Sosyal sorularını döşemiştir. Eğer Fen bölümüne baktıysanız birbirinden cins sorular sorulabilecek fizik dersinde basit termometre sorusu ile karşılaşmışsınızdır. TS-TM grubu öğrencilerin birçoğu fene bakmıyor bile hali ile ösym orayı zor sormak gibi bir düşünce içerisine de girmiyor.
Özetle olan tm-ts cilere olmuştur.
(bkz: tecavüz ettiler bize)
ösym efendi şimdi fellik fellik soruları paylaşanları arıyormuş, bulunca adli işlem yapacakmış.
bulurlasa tabi, arkadaş burada yazdık efendi olacakları, buyur: (bkz: #27020225)
--spoiler--
oğlum neden korkuyonuz siz, yanlış soruların çıkmasından değil mi, ulan sen açıklamassan açıklama, o sınava girenler çatır çatır nette hatırladıkları soruları paylaşacaklar nasıl olsa, onu nasıl engelleyecen?
--spoiler--
bunların zekalarından şüphe ettiğimiz kadar var...
an itibariyle açıklanmıştır. osym'nin bu sene çok erken açıklayacağını tahmin ediyorduk da ertesi günü açıklanması baya bir sürpriz oldu. dünyada başka örneği var mı acaba?
Sikmisim sınavını da ülkesini de. Son 10 yıldır bir tane şaibesiz sınav yok amk ülkesinde. Ama bakıyorsunuz iptal olan sınav var mı? (Tek tük göz boyama hariç) O da yok. Sikeyim o da yok. insanlar hayal kuruyor emek veriyor uğraşıyor yıllarını harcıyor sırf o dakikalar için sonra sen o hayalleri yılları sikip atıyorsun. Tebrikler. işte yeni Türkiye...
aslında çok da zor olmayan ancak vakit alıcı soruların çok olduğu ve zaman konusunda büyük problem yaşanan bir sınavdır. eğer lys de de bu kalitede sorular geliyorsa lys ye iyi çalışılarak ygs de ki açığın rahat kapatılacağını düşünüyorum.
geçen senelerin denemelerini çözdüm 150 net falan yaptım diyen genç kardeşlerim. yapmayın. bu ösym'nin sınavında çıkan sorular değiştirilip değiştirilip kitaplara koyuluyor. sen soruyu ilk defa görmüş olmuyorsun. aaa ne kolay sormuşlar deyip rahatlıyorsun. sonra senin girdiğin sınav sana zor geliyor. bu konuda yakınıyorsun. bu her sene böyle olmuştur. kendinizi kandırmış olursunuz. bunun da zararı size.
sınav hazırlama formatına aykırı sınavdır bize üniversitede sorular yazılırken gereksiz ayrıntılardan uzak durulmalı şıklar büyükten küçüğe yada harf sırasına göre yazılmalı gibi ölçme teknikleri öğreten sayın profların bu sınavı hangi kafa ile hazırladıklarını merak ediyorum.
bu sınava zor diyenin çalışan nöron sayısı , yaşının 3 katından 2 eksiktir.
tekrar söylüyorum iq su 90 ın üstünde ve en az 2 ay çalışmış her genç zorlanmadan yapardı. daha önce selin in sağdan soldan arakladığı facebook paylaşımlarını okumak yerine üç beş klasik okusaydınız bugün o şıkları da garipsemezdiniz.
Türkçesi harbi anlamda zor ve matematiği kıvrak zeka gerektiren sorulara sahip sınav. Zaten stresli bünyeyi oturtmuşsun kıç kadar sıraya sonra yok orkide toplayan yok yarışmada 2 evet alan bilmem ney. matematiği fulleyene ülkenin anahtarını versinler aq. Ha matematik soruları kolay diyene de tek sözüm evde çay kahve yanında 10 dakikada herkes çözer. Önemli olan gerçekten seçici ve yerinde sorular hazırlayıp adil bir değerlendirme yapmak. sen ölmeyi bayılmak sanmışsın aq.