ygs 2010

    139.
  1. 30 yaşındakilerin girip 'amk amma kolay sınavdı, 10 yıldır kitap açmıyorum ama çocuğu koydum' dediği sınav. 18 yaşında birinin sınava girmesi ile 20 yaşında sadece ilk iki dönem üniversite derslerini almış bir adamın sınava girmesi bile eşit değil. o yüzden safsata yapıp ergen arkadaşları kedere boğmanın lüzmu yok.
    28 ...
  2. 53.
  3. türkçe çözerek başlayanların tabiri caizse göt oldugu sınavdır.* çok zaman kaybettirmiştir zira. sorular fazla zor değilse de çeldirici soru çok vardı türkçe'de..
    matematik bence son yılların en kolay mat1'iydi. önce matematikle başlayanlar baya iyi kullanmıştır zamanı..
    sosyalde ezber olmuş kitapsızlar.
    fende fizik kazıktı.
    neyse amuğa goyim tübitak hazırlamıs diyek de çıkak işin içinden.*
    24 ...
  4. 24.
  5. öğrenci malazgirt sorularından yırtmıştır. yaşadınız yine...

    başlık düzelmiş :)
    10 ...
  6. 160.
  7. geçirdiğim en rezil sınavdır... çünkü sınav öncesi öyle bir şey geldi ki başıma..
    biraz kendi hakkımda bilgi verecek olursam o güne kadar doğru düzgün kızlarla muhabbeti olmayan kendi halinde biriydim.. sadece lise 3 e giderken tek bir kız arkadaşım olmuş, onunla da 3 hafta gibi kısa bir süre çıktıktan sonra sudan sebeplerle ayrılmıştık.. aslında kıçıma tekmeyi basmıştı, neyse.. lise sona geldim o yılda hiç lagara lugaram olmadı ne bir doğru düzgün ortam ne bir arkadaş çevresi evden okula, okuldan eve.. lise bitti mezun olduk öss den de istediğim başarıyı sağlayamadım dershane falan da olmayınca uzun süre evde kendi çapımda çalışmaya karar vermiştim.. zaten az buçuk ortam olsa bile sosyalleşemeyen biriydim şimdi iyice kapalı kutu olacaktık. kısacası daha da boka saracaktı her şey aslında olması gereken de buydu derslere yoğunlaşıp sınavı kazanacaktım.. ama tabi insan yalnız olduğunu hissedince de koymuyor değil çünkü ne doğru düzgün bir kanka, ne halı sahaya davet eden, ne mesaj atan biri var etrafta kısacası iplenmeyen, unutulmuş biriyim hayatımın en bok yılları.. evden de çıkmıyorum asosyallik ve güven problemleri de var.. neyse 6 ay gibi bir sürede konulara ortalama (günde 5-6 saat çalışarak) 350-360 civarı bir puan hedefliyordum. sınav günü geldi çattı aldım belgeleri düştüm yollara tabi o kadar süre evde kapanmanın, insanlarla kaynaşmamanın, yavanlığı da var üstümde.. özgüvenli bile olsanız uzun süre sosyallikten uzak kalmak insanı durgunlaştırmıyor değil.. belgeleri görevlilere gösterdim, gireceğim yere doğru etrafı süze süze gidiyorum sınava da az bir zaman kalmış işte tam o sırada kızın biri uzaktan durdurdu beni ve ''seni beğendim hoş çocukmuşsun, var yani giderin '' demesin mi? ulan arkadaş bak, bunu kız ilişkilerinde başarılı, görmüş geçirmiş birine desen koymaz, takmaz da.. ama bugüne kadar doğru düzgün bir şey yaşamamış özgüven açlığı çeken doğru düzgün iltifat bile almamış birine bunu dersen devreler yanıyor, konsantre denen şey kalmıyor, uçuyor her şey.. sonra kız hiçbir şey yokmuş gibi ya bir şey sorcaktım bakar mısın acaba eğitim fakultesi nerede? tabi o an aklım halen iltifatta, benim de gireceğim yer eğitim fakultesiydi bende orada gireceğim beraber gidelim dedim.. kız için belli ki bazı şeyler normal çok da rahat bir kız, yolda giderken daha da aklımı bulandıracak şeyler söyleyerek ego mu baya bir okşadı... bana da bir özgüven geldi çıkışta buluşalım falan dedim buralarda olacağım dedi sonra ayrıldık.. sınav başladı lokum gibi yorum soruları ama benim aklım halen kızın bana dediklerinde.. soruyu okuyorum anlamıyorum, kol gibi paragrafın sonuna gelip dönüp dolaşıp tekrar başa sarıyorum falan.. ulan kendimi tokatlıyorum kendine gel diye olmuyor arkadaş işte böyle hayatında ilk defa güzel şey duyunca konsantre olamıyor insan.. o kız için çok sıradan bir şey belkide bu, ama benim için değil işte arkadaş.. kısacası sınavın sonuna kadar sinir oldum yapamadım pek bir şey... çıkışta da baya sinirlendim görsem küfür edecem kıza o derece ama onuda göremedim zaten.. turluyorum oralarda herkes dağıldı halen yok.. bastım geldim eve.. gece yatıyorum halen aklımda o yıllar artık nasıl bir yokluk yaşıyorsam.. sınav sonuçları açıklandı kendi alanımda en yüksek 280 almıştım.. o gün o lanet olası kız iltifat etmese doğru düzgün sınava gireceğim belki 350-360 civarı hedeflediğim puanı alacaktım... sonra ben baya düşündüm lan acaba bu strateji falan mı bunlar belki şirket te olabilir böyle benim gibi erkekleri süslü laflarla kafalayıp sınavda başarısız olmamızı falan mı amaçladılardı bilmiyorum..

    o kız buraları görürse ''belki bir ihtimal'' ona diyeceğim şu ki allah belanı versin senin!!!!!!!!!!! belki de vermiştir kim bilir...
    9 ...
  8. 45.
  9. Herkese basarilar diledigim, bugun benimde girecegim sinavdir. (bkz: sıçarken entry girmek)
    6 ...
  10. 67.
  11. genel olarak kolay diyebileceğimiz bir sınavdı. tabii bunda sınavın, öss'nin öss1'i olması etkendi sanırım. normalde 40 türkçe sorusunu yarım saatte bitirmeme rağmen kodlamayı bitrdiğimde saat 10:45'i gösteriyordu. türkçe kolaydı ama uğraştırdı.
    sosyal bölüm de zor değildi fakat 4-5 bilgi sorusuyla '' azcık kazık yapalım da göd olsun mallar sıhısıhı'' felsefesinin uygulandığı belliydi. felsefe demişken böylesine kıl felsefe sorularına daha önce hiçbi yerde rastlamadım. 1 yanlış bekliyorum ki fazla diyeni vururum çünkü felsefeden 9'da 9 yapmayana şaplak atıp kaçıyolar bizim burda. coğrafyada ise yine bikaç bilgi sorusu vardı ama o da öss1 kıvamındaydı.
    ve matematik; çok fazla zeka sorusu vardı ak. azcık geri zekalı olduğumdan çoğunlukla da sözel bölümde çok takıldığımdan matematikte sigara içmek için, ateşi olan var mı millet diye sorucaktım. o derece. bu arada geometrideki üçgende kenar ve mutlak değer konularının mixi olan soru orijinaldi ama gereken cevabı verdik.
    son olarak fen bölümü ise inanılmaz kolaydı. şimdi, dayak yiyebilirim sırf bu cümleden dolayı ama fenle bilimle pek bi alakası olmayan bünyeme göre soruların yarısı ilkokul fen bilgisi düzeyindeydi. sanırım bu yüzden kimyada zorlandım. * bana bile kolay geliyosa sen düşün. sen uludağ sözlük yazarısın.

    sonuçta birçok ayağı olan bir sınavın ilk ayağıydı. üste çıktım diye sevinmemek, altta kaldım diye üzülmemek lazım. şimdi dağılıyorum.
    8 ...
  12. 32.
  13. an itibariyle 14 saat kalan sınavdır. Panik yapalım hadi.
    7 ...
  14. 126.
  15. 'önemli olan lys yaa' diyerek kendimizi avuttuğumuz sınav. doğru önemli olan lys.. *

    lys sonrası: lysde de bir halt edemedin ne olcak şimdi. neyse haftaya edebiyat var ya onu fullerim. *
    5 ...
  16. 65.
  17. sınava girmedim sorular nasıldı bilmiyorum benim daha çok dikkatimi çeken husus koyunların ay pardon öğrencilerin yüzlerine yansımış ruh haliydi.

    sabahın köründe kursa gitmem dolayısıyla otobüste bir sürü ygs ye girecek öğrencilerle yolculuk etmek zorunda kaldım. otobüs tıkış tıkıştı, trafik çok vardı vs. oraları geçiyorum. kulağıma gelen konuşmalar, çocukların yüzlerinin aldığı şekil, otobüsün içine sinen aşırı heyecan benim içimi acıtmaya yetti. sınava daha önce üç kez girmiş ve sonuncusunda istediğim okulu zar zor kazanabilmiş bir kronik öğrenci olarak kendi sınav günlerim aklıma geldi ve üzüldüm açıkçası. hepsinin suratlarında "lan ne olacak acaba, ya kazanamazsam" endişesi vardı. bir öğrencinin velisi olduğu anlaşılan amcanın oğluyla yaptığı gereksiz muhabbet bu sessizliği ve endişeyi bozan tek şeydi sanırım:

    "-ya ben bu yaşımdayım kazandım, üniversite okuyorum. bunlar gibi senelerce denemedim bile.
    +baba sen açıköğretim okuyosun ama."

    amca, kendisini yere göğe sığdıramıyor her lise mezununun girebildiği açıköğretim fakültesini nasıl kazandığını ballandıra ballandıra anlatıyordu. oğlunun sınavı nasıl geçti gerçekten merak etmekteyim:

    -yapamadım baba ya, fende çok zorlamışlar.
    +ben bir sene de kazandım peh, şu yaşımdayım bir kerede üniversiteyi kazandım. sen hala yapamadım diyorsun salak.*
    demek istediğim kimse bilinçli değil bu konuda. yani kimse anlamıyor o çocukların hallerinden. ergenliğin baskısı bir yandan bir yandan hayatta tutunabilmek için dayatılan sınavlar bir yandan gençliğini yaşayamamanın verdiği burukluk o çocukları gerçekten yoruyor. ve sınavda gerçekten kolay bir sınav değil, yani öyle "ben bilirim ben yaparım" diyen çok bilmişlerin bile sınava girip çıktıktan sonra ne hale geldiklerini gördük.

    ve son bir not; etrafınızda varsa eş dost akraba bu ygs denilen sınava girmiş, onlara sorgulayıcı gözlerle bakmayın lütfen. bilin ki üstlerinde acayip bir yük var ve onun altında eziliyorlar. kolay değil hemde hiç...
    5 ...
  18. 140.
  19. öğrendik ki işi gücü olan koskoca insanlar için bir kendini tatmin aracıymış. hey allahım, allah derdinize yansın.

    millet kendini öldürüyor burda, sizin tribinize bak.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük